Emlak piyasasında bir servet kazanan Türk kökenli 35 yaşındaki milyarder Cevdet Caner'in kredi krizi nedeniyle büyük darbe yediği bildiriliyor. 30 bine yakın mülkten oluşan bir portföyü oluşturan Caner'in, Londra'da 20 milyon sterlin değeri biçilen lüks evine el konularak satışa çıkartıldığı, bunun da İngiltere'de el konulan en pahalı ev olduğuna dikkat çekildi.
Cevdet Caner'in Londra'nın lüks semti Mayfair'deki altı kattan oluşan evin alacaklılarca tarafından el konulması olayı, İngiliz basınında yankı buldu. The İndependent gazetesi "Emlak kralına 20 milyon sterlinlik el koyma darbesi" başlığı ile verdiği geniş haberinde "Türk göçmeninin emlakçı oğlu, emlak dalgalarında sörf yaparak milyarder oldu, çarpıncaya kadar" ifadesini de kullandı.
Gazete, Caner'in emlak piyasasında önemli bir servet kazandığını ancak şirketin çöküşünün ardından Mayfair'deki evin, bugün (15 Haziran'da) 20 milyon sterlin fiyatından satışa çıkarıldığını kaydederken "mütevazi" bir Türk göçmeninin 7 çocuğunun en küçüğü olan Caner'in, emlak piyasasında bir milyarder hale geldiğini, 30 bine yakın mülkten oluşan bir portföy oluşturduğunu ancak kredi krizinin sonucunda iflas ettiğini yazdı.
-EVİ 16 MİLYAR STERLİNE ALMIŞTI-
Haberde Caner'in "emlak imparatorluğu"nun geçen Ağustos ayında çökmesinin ardından geçen Aralık ayında Londra'daki mülküne el koyma işlemlerinin başladığı, Caner'in buna karşın yürüttüğü yasal süreci kaybettiğine dikkat çekildi.
Caner'in el konulan mülkün biçilen 20 milyon sterlin değerinin, daha önce en büyük el koyma olayı olarak bilinen, Robert Bonnier'e ait Londra'nın Holland Park semtindeki 11 milyon sterlinlik evden bir kat yüksek olduğuna işaret edildiği haberde Caner'in mülkü 2007 yılında 16 milyar sterline aldığını ve yenilemek için 6 milyon daha harcadığı bildirildi.
-İLK ŞİRKETİ ÖĞRENCİ İKEN KURDU-
The İndependent, Avusturya'da doğan Caner'in, ilk şirketini, evinin bulunduğu Linz kentinde işletme öğrencisi ve "Genç Sosyalistler" başkanı olduğu yıllarda kurduğunu da anlattığı haberde Caner'in 2004-2007 döneminde banka kredileri ile Doğu Almanya'da komünist dönemden kalan 27 bir evi almak için, 1.5 milyar sterlin harcarken çok lüks bir hayat sürdürdüğünü de yazdı.
Bu arada, 250 milyon sterlin ile en büyük alacaklı Credit Suisse'nin olduğu belirtildiği haberde Caner'in açıklamalarına da yer verildi. Caner, yıkımının, Almanya'daki evlerinin satıldığı bir arada Mart 2007'de Credit Suisse'nin kendine 93 milyon sterlinlik köprü kredisini önerdiği zaman başladığını belirterek "Bu benim en büyük hatam oldu. Fazla hırslı idim ve portföyümü daha çabuk bir biçimde büyütmek istiyordum" dedi.
Bütün bunlara rağmen, Caner'in, ismi temize çıkartmak amacıyla Credit Suisse'nin taleplerine karşı mücadele vermeyi ve emlak piyasasına dönmeyi planladığını belirten gazeteye göre Caner, "Alman emlak piyasası çok ilginç gibi görülüyor. Bu nedenle mücadele ederek yanlış yapanın, öbür tarafın olduğunu göstermem lazım. Haklı olduğumu biliyorum" diye konuştu. (ANKA)