SAMSUN (İHA) - Tüm Emlakçılar Meslek Odası Genel Başkanı Ali Taylan, emlak sektörünün yeniden hareketlenmesi için konut kredi faizlerinin düşmesi gerektiğini söyledi.
Yaklaşan seçim öncesinde insanların tedirgin olduklarını, bu nedenle de konut sektöründe duraklama yaşandığını ifade eden Ali Taylan, "Ancak genelde uzun soluklu baktığımız zaman konut sektörü her zaman tüm yatırım araçlarının hep önünde gitmiştir. Zamansal olarak duraksamalar yaşıyor. Ama sonra bir anda açılarak önüne geçilemiyor. Gayrimenkul işi insanların imkanlarıyla ilgili. İmkanlar oluştuğunda gayrimenkul almak için hemen harekete geçiyorlar. Ancak gayrimenkulda bu aralar bir durgunluk yaşanıyor. Bunun sebebi 2006 yılının ikinci yarısında mayıs ayında yaşadığımız türbülanstan sonra dövizin artması, banka kredi faizlerinin yüzde 1'lerin altından yüzde 2'lere çıkması. Bu bir an sektörde ciddi bir duraksama oluşturdu. Fakat bankalar şu anda yeniden yüzde 1.70 faiz oranında konut kredisi vermeye başladı. Dolayısıyla bunların biraz daha aşağıya çekilmesiyle birlikte yeniden hareketlenme olacağına inanıyorum" dedi.
2004 ve 2005 yıllarında gayrimenkul satışlarında büyük artış yaşandığını, sektörün 2006 yılının ikinci yarısından itibaren duraklama dönemine girdiğini vurgulayan Taylan, "Sektörün yeniden hareketlenmesi için konut kredi faizlerinin düşmesi gerekiyor. Aslında vatandaşlar bir taraftan banka kredi fiyatlarının düşmesini beklerken, diğer taraftan konut fiyatları yükseliyor. Bu denge hiçbir zaman birbirbirini tutmuyor. Konut her zaman alınacak en iyi yatırım aracıdır" diye konuştu.
Doğalgaza geçen evlerin kira fiyatlarının anormal bir şekilde yükselmesini de değerlendiren Taylan, "Doğalgaz kullanımına geçen evlerin kira ve satış oranlarının iki katına çıkması anormal bir şeydir. Doğalgazlı konutun artıları var. İstediğiniz kadar kullanıyorsunuz bu bir artı, ama bunun yanı sıra dezavantajları da var. Alt kattaki komşunuz yakmadığı zaman siz evini ısıtmak için daha çok yakıyorsunuz. Doğalgazlı evler biraz daha çok talep görüyor, ama bunların fiyatlarının iki katına çıkması anlamsız. Yüzde 20 veya yüzde 30 gibi artış belki makul karşılanabilir, ama yüzde yüz yapılan artışlar makul değildir. Bu şekilde yapılırsa kiracı bulunamaz" şeklinde konuştu.