İZMİR (İHA) - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Bülent Ecevit ve Genel Başkan Yardımcısı eşi Rahşan Ecevit, İzmir'de partililere yönelik bir konuşma yaptı. Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün yalan söylediğini iddia eden Ecevit, "Abdullah Gül, enflasyonu kendilerinin düşürdüğünü söylüyor, bu yalandır; enflasyonu biz düşürdük" dedi.
Fuar Göl Gazinosu'nda düzenlenen mitinge çok sayıda DSP'li katıldı. Bülent Ecevit, yardımcılarının ve Rahşan Ecevit'in yardımıyla güçlükle yürüdüğü kürsüde partililere seslendi. Son genel seçimlerde büyük bir kayıp verdiklerini belirten DSP Lideri Ecevit, "Biz 3 yıl boyunca ekonominin daha iyi olması için sorumlu bir politika uyguladık ancak araya erken seçim girdi ve biz başardıklarımızı vatandaşlara anlatamadan ağır ve haksız bir yenilgiye uğradık. Vatandaşlarımız bizim hangi tedbiri niye aldığımızı anlayacaktı ve DSP eskisinden daha güçlü bir şekilde iktidara gelecekti" dedi.
"ENFLASYONU BİZ İNDİRDİK" DSP olarak işçi sorunlarına önem verdiklerini, genel hakların, sosyal, sendikal ve işçi haklarının DSP'nin eseri olduğunu belirten Ecevit, "İktidarda olduğumuz dönemde bir sorunun çözümünü gerçekleştirdik. Yüzde 80-90'larda olan enflasyonu yüzde sıfırlara doğru indirmeye başladık. Abdullah Gül, 'Enflasyonu biz indirdik' demiş, bu yalandır. Enflasyonu biz indirdik. Bunu sadece biz değil, ekonomistler de söylüyor. Hükümetin, bu mirası kullanmak hakkıdır ama kullanırken bizim hakkımızı da vermeye mecburdur. Bütün bunlar 3 yıllık hükümetin eseridir. Şimdiki hükümet bizim bu sağladığımız olanakları boşuna harcamasın. Şu anda yatırımlar tamamen durdu, üretim büyük ölçüde düştü, döviz gelirleri durdu. İşsizlik büyük ölçüde arttı, vatandaşlar feryat eder duruma geldi. Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, meydanlarda bunların dile getirilmesinden rahatsız, kendilerinin büyük başarılar sağladığını sanıyorlar ve bu nedenle de vatandaşları azarlıyorlar. Abdullah Gül, bir vatandaşımıza 'Akrabalarınızı, komşularınızı alın, Bülent Ecevit'in ocağına gidin, O'na oy verin' dedi. Abdullah Gül'e bu sözü Allah söyletti" diye konuştu.
Konuşmasında SHP ve CHP'yi de eleştiren Ecevit, "CHP, kendi içinde bölük pörçük bir partidir ve tutarlılığı yoktur. SHP, Türkiye'yi bölmek isteyenlere kucak açtı. Hem Türkiye'yi bölmek isteyenlerle işbirliği yapacaksın hem de sosyal demokrat geçineceksin, böyle şey olmaz. Atatürk'ün çizgisindeki partinin laikliği benimsemiş olması gerekir, dindar insanları incitmeden laikliği güçlendirmek gerekir. Bunu en iyi DSP yapıyor" şeklinde konuştu.
"KIBRIS'I ELE GÜNE VERDİRTMEYİZ" Kıbrıs konusundaki görüşlerini de dile getiren Ecevit, "Son aylarda bazı çok bilmiş yazarlar ve hükümet, Avrupa Birliği'nin bizi üyesi olarak görmek istediğini tek şartlarının Kıbrıs Türkleri'ni Rumlar'a teslim etmek olduğunu söylüyor. Tarih boyunca Rumlar, Kıbrıs'ı yönetememiştir. Osmanlı döneminde Türkler yönetmiş, 1960'larda kurulan federe devletde yıkılmış. 30 yıldır, KKTC, büyük bir baskı altında, 220 bin nüfuslu adada Türkler'in hiçbir ekonomik hakkı yok. Amerika, Fransa, İngiltere, Almanya, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği, Kıbrıs'ta Rumlar'ın istediği düzeni getirmek istiyor. Yunanistan, Türkiye ve İngiltere garantör devlet ya diğerlerine ne oluyor. Recep Tayyip Erdoğan, öyle bir havaya girdi ki, AB'nin kapısı ancak Kıbrıs Türkleri'nin elinden hakları alınırsa açılır gibi oldu. 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta Yunan darbesi oldu, Türkler soykırım tehdidiyle karşılaştı. Gerekli tedbirleri almaya karar verdik. Amerika'dan 'aman yapmayın' diye yalvaran bir uzman heyeti yanıma geldi. Bana harekatın ne zaman yapılacağını sordular, ben de harekatın şu sıralar başladığını söyledim. Bu görüşmeden sonra Amerika ile aramız bozulmadı aksine saygınlığımız arttı. Kıbrıs'ı ele güne verdirtmeyiz. Sayın Erdoğan'ı uyarıyorum gerçi benim düşüncelerime önem vermez ama, Kıbrıs konusunda Türk halkının benimsediği görüşleri kabul etmezse hem kendi kaybeder hem Türkiye kaybeder" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit ve Genel Başkan Yardımcısı eşi Rahşan Ecevit, Aydın'a hareket etmek üzere İzmir'den ayrıldı.