Erdoğan törende yaptığı konuşmada ''Geçen yılın mayıs ayında bazı Gezizekalılar türedi. Bu Gezizekalılar bu havalimanını hazmedemediler'' dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
Dünyanın en modern havalimanını Türkiye'ye inşallah Türkiye'ye kazandırmış olacağız. Havalimanı, kamu kaynaklarıyla değil, özel sektörümüzün kaynaklarıyla yap-işlet-devret modeliyle inşa edilecek.
Evet İstanbul bugün tarihi günlerinden birini yaşıyor. Bugün sadece İstanbul değil Türkiye tarih bir anı yaşıyor. 6 kıtanın bütün dünyanın en büyük havalimanı işte bugün burada yükselmeye başlıyor.
Şahsen bu tarihi ana şahitlik etmenin bahtiyarlığı içindeyim. İstanbul. Türkiye ve insanlık adına bu anı yaşıyor olmanın iftiharı içindeyim. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne nice büyük projelere şahitlik etti ancak bugün temelini attığımız bu proje 91 yıllık süreç içinde çok ama çok farklı bir yerde duruyor.
Büyüklüğüyle, kapasitesiyle önemi ile cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden biri olma özelliğini taşıyor. 76,5 milyon metrekarelik bir alan üzerine inşa ediliyor. Bu büyük bölge üzerinde 1 milyon 471 bin metrekare genişliğinde kapalı alan bulunacak. Bu boyutları ile dünyanın en büyüğü.
6 bağımsız pisti ile 500 uçak kapasitesiyle 70 bin araçlık otoparkıyla özellikle de yıllık 150 milyon yolcu kapasitesiyle yine bu havalimanı dünyanın ne büyüğü olacak. Bu millete bu yakışır, bu ülkeye bu yakışır. Sadece havalimanı değil adeta şehir inşa ediyoruz.
Bir şehirde olması gereken ne varsa bu havalimanında bunları hepsi olacak. Çevreci, engelsiz ve yeşil bir havalimanı olarak inşa edilecek, hizmet verecek. Sadece büyüklüğüyle değil yeşiliyle sosyal alt yapısıyla dünyanın en modern havalimanın Türkiye’ye inşallah dünyaya kazandırmış olacağız. Doğu ile Batı Kuzey ile Güney arasında çok önemli bir merkez haline gelecek. Türkiye’nin ticareti daha da canlanacak ekonomisi daha da büyüyecek. Kamu kaynaklarıyla değil özel sektörümüzün kaynaklarıyla yap işlet devret modeliyle inşa edilecek.
B yatırımın bugün burada temelini atarken 77 milyonun her bir ferdinin gurur duymasını özellikle arzuluyorum. Burada yapılan yatırım gelirken gördünüz. Çevrede gördüğünün iş makineleri 5’te 1’i. İş makineleri gemilerle geliyor.
Biliyorsunuz geçen yılın mayıs ayında bazı Gezi zekalılar türedi. Bu Gezi zekalılar bu havalimanın hazmedemediler. Çünkü onları böyle devasa bir havalimanın yapılmasını tahalül etmesi mümkün değildi.
Bu yatırımın bugün burada temelini atarken 77 milyonun her bir ferdinin gurur duymasını özellikle arzuluyorum. Burada yapılan yatırım gelirken gördünüz. Çevrede gördüğünüz iş makineleri 5’te 1’i. İş makineleri gemilerle geliyor.
Biliyorsunuz geçen yılın mayıs ayında bazı Gezizekalılar türedi. Bu Gezizekalılar bu havalimanını hazmedemediler. Çünkü onların böyle devasa bir havalimanın yapılmasını tahayyül etmesi mümkün değildi.
Onlar Türkiye’yi hala 12 yıl önceki gibi görmek istiyorlar. Biz dünyada Türkiye’nin marka olduğu günlere dönmek istiyoruz. Anlıyorsunuz değil mi? O günler geri gelecek. Sene 2023. Çok çalışacağız ve bunu da başaracağız. 2017’de bu havalimanının ilk etabını inşallah açıyoruz. Türkiye dünyanın en büyük havalimanını inşa edebilen seviyeye ulaştı. İnşa ettiğimiz okullar, bölünmüş yol…
Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Sizin bu birliğiniz birilerini çıldırtıyor.
600 bin konut 12 senede oldu. Barajlar, tüneller öyle. Marmaray'ın önünü kesmek istediler. 4 yıl geri adım attırmak istediler ama durmadık. Hızlı tren… Bu vatan hainleri, bu vicdansızlar bunları kablolarını kestiler. Unutmayın hırsızın mumu da yatsıya kadar yanar. Yakın çevreden Yavuz Sultan Selim Köprüsü de geçecek. 5 bin kişi orada çalışıyor. Daha bizim işimiz var işimiz. Biz bu ülkeye, millete aşığız.
3. Köprü’nün üzerinden bir de raylı sistem. Oradan da bir tren geçiyor. Marmaray’ın güneyinde lastikli sistem yani otomobiller için tüp geçit. İnşaatlar devam ediyor, kuleler bitmek üzere. Bu büyük proje, tüm projelerimizi taçlandıran bu proje Türkiye’nin artık nerelere ulaştığını gösteriyor. Onun için 77 milyon vatandaşlarımın bu sevinci hep birlikte paylaşmalarını özellikle istiyorum. Bundan 99 yıl önce Çanakkale’de düşmana karşı varımızı yoğumuzu ortaya koyduk. Dedelerimiz canlarını ortaya koydular ve zafer kazandılar. Kurtuluş Savaşı ile bitmiş ve yorulmuş bir millet yeniden ayakları üzerinde yükseldi ve bağımsızlığı için neleri yapabileceğini gösterdi. Askerimizin ayağında çarık yoktu. Silahımız yoktu. Bir kaç hat tren yolumuz ve biraz da asfalt yolumuz vardı. Santrallerimiz, fabrikalarımız yoktu ama vatanımıza, toprağımıza aşkımız vardı, En önemlisi göğsümüzde imanımız vardı.
Yanmış yıkılmış topraklar üzerine cumhuriyeti inşa ettik. Çok çalıştık, çok badireler atlattık. Zor zamanlarda ümidimizi kaybetmedik. Şu kardeşliğimizi örseletmedik. İstiklalimizden taviz vermedik. Aç da kalsak yoksul da olsak gururumuzu incitmedik.
33 yıl önce bir iş adamı bayrak için ipi imal etmişti. İthal edilen bayrak direği üretildi diye sevinmiştik. Yanımızda ülkeler kalkınırken bizim ülkemiz gereksiz tartışmalarla enerjisini heba ediyordu. 12 yılda yaptığımız projelerle Türkiye’nin tarihini değiştirdik. Başarıya, zafere rekorlara olan susamışlığı değiştirdik. Hayallerin gerçeği dönüşmesinin mümkün olduğunu gösterdik.
Bugün biz sadece bir havalimanı değil aslında Zafer Anıtı inşa ediyoruz. Milletin özgüvenini inşa ediyor, asırlar süren umutsuzlukları tamir ediyoruz. Bu projenin ne kadar büyük olduğunu anlamak isterseniz bu projeye yönelik düşmanlıklara bakmanız yeterlidir. İhaleyi 13 ay önce yaptık. Bir süre sonra nükleer santral yapmak için Japonya ile anlaştık. Daha önce Rusya ile Mersin’de anlaştık. İkincisini ise Japonlarla imzaladık. Daha sonra IMF’e olan borcu sıfırladık. Bu projeler, başarılar birilerini rahatsız etti.
Geçen yıl bu büyük sevinçlerin yaşadığı dönemde sokağa çıkanlar, günlerce cam çerçeve indirenler, polisle çatışanlar, arkalarında kan bırakanlar neye karşı çıktıklarını anlamadılar ve anlamayacaklar. Maşa olarak, piyon olarak kullanıldılar. Türkiye tarihi nitelikte başarılara imza atarken o sokağa çıkanlar açık şekilde kullanıldılar.
Onların derdi ne ağaçtı ne fidandı ne çiçekti.
Türkiye karşıtı eylemde kullanıldıkları anlamadılar. Nasıl kullanıldıklarını, neye alet olduklarını anlamıyorlardı. 17 ve 25 Aralık’ta yaptığı ihanetin farkında olan bir örgüt, çete karşımıza çıktı. Kendisini Türkiye karşıtlarına kiralayan bir örgüt ortaya çıktı. Bu havalimanı ihalesini kazanan iş adamlarını hedef aldılar. Amaç en çok da bu projeyi engellemekti. Operasyona yolsuzluk süsü verdiler ama aslında bu projeye, Türkiye’ye saldırı düzenlediler. Engelleri aştık temeli atıyoruz.
Bu 5 firmaya teşekkür yazısı yazması gerekirken bunu yaptılar. Düşmanlarımız da bizi seyrediyor. Bu projeyi engelleyemedikleri için hayal kırıklığı yaşıyorlar. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye başarısızlığı kabul etmiş bir Türkiye asla değil. Türkiye engelleri aştı. Kendisine biçilen elbiseyi yırtıp attı ve olması gereken yere ulaştı. Bu bölgede, bu dünyada artık biz varız.
Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var. Artık istediği her denklemde Türkiye var ve bundan sonra da Türkiye var. Biz barış, dostluk, dayanışma, hukuk ve adalet için varız. Adaletin mücadelesini veriyoruz.
Biz bugün varız, yarın belli olmaz. Her şey olur. Biz ölüme inanmış insanlarız ama ölümden korkan değil ölümü korkutanlardan olacağız. Her canlı gibi bizler de ölümü tadacağız. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, her an ölecekmiş gibi ebediyete çalışacağız. Bu makamları arkadan gelen kuşaklara bırakacağız Ancak bu dava kesintisiz olarak devam edecek. Türkiye kutlu yürüyüşüne kesintisiz devam edecek.
Türkiye imkansız görünenleri başarıyor, dünyanın en büyüğünü yapabiliyor. Biz olsak da olmasak da Türkiye bu şekilde ilerleyecektir. Milletimin her ferdinin bu şuur ve özgüven içinde olmasını istiyorum. Hayranlık duyan değil hayranlık duyulan bir millet olduğumuzu dünyaya göstermenizi istiyorum.
Bu anlamlı temeli atarken Ulaştırma ve Haberleşme Bakanım ve Büyükşehir Belediye Başkanımla helikopterle dolaştık. Bütün ölçümler burada yapıldı. Burada ilk adımı atarken yanımda olan Binali Yıldırım kardeşime, Lütfü Elvan kardeşime, Büyükşehir Belediye Başkanıma, mimarından mühendisine ve işçisine herkese teşekkür ediyorum.
2017’de ilk etabının açılışında Ya Rab bizi buluştur diyorum. Rabbim bu büyük hizmetin özellikle tüm İstanbul’a tüm insanlığa hayırlar getirmesini nasip etsin. Bu proje Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile de bütünleşecek, raylı sistemle de bütünleşecek. Şehir merkezine buradan shuttle dediğimiz sistemler de çalışacak. “İstanbul’a Türkiye’ye dünyaya hayırlı” olsun diyorum.
Konuşmasının ardından Başbakan işadamı Mehmet Cengiz'e ''İlk etabın açılışını ne zaman yapıyoruz?'' diye sordu. Tarihi öğrenen Erdoğan, ''Değerli kardeşlerim ilk etap 70-90 milyon yolcuya hizmet verebilecek. Açılışını da sözünü aldık, gününü belirledik 29 Ekim 2017. Tamam. Şahit misiniz? Demek ki şu anda 2014’teyiz. Artık Ekim yaklaştı, 3,5 yıl bile yok. 29 Ekim’de o gün anlamlı bir gün, inşallah birinci etabın açılışını yapacağız'' dedi.
Copyright © MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.'ye Aittir.