Balkanlar'daki gezisini sürdüren Erdoğan, sivil toplum kuruluşlarından gelen "sağduyu" ve "herkes bir adım geri atsın" çağrılarına mesafeli yaklaştı. Erdoğan gazetecilere sakin ve hazırlıklı olduğu izlenimi veren yanıtlar verdi.
Soru: Önceki gün STK'ların sağduyu çağrısında hangi konuda geri adım atmanız bekleniyor?
Cevap: Geri adımın ne olduğunu anlayamadım. Böyle bir şey söz konusu değil. Ortak akıl oluşturulmasında hemfikirim. Bir araya gelinmeli, konuşulmalı. Neden geri adım atacağım. Ana başlığa katılıyorum. Ortak akıl içinde hareket etmek gerekir. Ülkem kazanacaksa, bir kaybetmeye hazırız. Nerede, nasıl bir araya geleceğiz? Cumhurbaşkanı riyasetinde de olabilir. Davetimize katılmayan genel başkanlar oldu, iyi niyete soyunanları anlamıyorum. Açıklamaların hedefi ne? İktidar nasıl adım atmalı? Anlatsınlar da öğrenelim.
Soru: Türban değişikliğini getirmeseydiniz, anayasanın tümünün değişikliğini bekleseydiniz bunlar olmayabilir miydi?
Özgürlüklerin hiyerarşisi olmaz. Özgürlükler bir bütün içinde ele alınmalıdır. Ben 5 yıldır başbakanım. Ülkemde gerilim olmasın diye 5 yıldır bekledim. Baykal gündeme gelmesini istemediği için bekledim, kurumsal mutabakat bekledik. CHP bunu göstermedi. İspanya sonrası MHP bir adım attı, bizim adım atma zorunluluğumuz doğdu. Biz ana muhalefete de aynı konuyu açtık. CHP'nin akşam söylediği ile sabah söylediği farklı. Ülkemde bir grup kadına, kıza farklı muamele yapma hakkımız yok. Kapsamlı anayasa çalışmamız sürüyor. Bir site oluşturacaktık, medya, STK'lar katılacaktı. Geleceğe umutlu bakıyorum. Biz hiçbir zaman gerginliğin tarafı olmadık. Olmayacağız.
Bir pişmanlık var mı sorusunu ise Başbakan Tayyip Erdoğan "Ben bin düşünüp, bir adım attım" diye yanıtladı.