İstanbul AA- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını, ancak AB'nin üzerine düşeni yapmadığını bildirdi.
Erdoğan, "Başarıya giden yolda fırsatlar ülkesi Türkiye" konferansında yaptığı konuşmada, AB üyeliğinin bu dönemde somut bir aşamaya geldiğini, AB içinden kimi ülkelerin engellemelerine karşın reformları gerçekleştirme konusunda birliği zorladıklarını söyledi.
35 başlıkta çalışmaların devam ettiğini ve reform kararlılığından en ufak bir şey eksilmeyeceğini, yollarına devam edeceklerini belirten Erdoğan, "Avrupalı dostlarımıza bizi bu noktada yalnız bırakmayın diyoruz. Kopenhag siyasi kriterleri... Uyum yasalarıyla ilgili her şeyi bitirdik. Uygulamada eksiklerimiz var. Şimdi onlar için çalışıyoruz. Ekonomik kriterlerle ilgili kurumları kurumsallaştırmamız gerekiyor. Buna yönelik olarak da (Kopenhag siyasi kriterlerinde bir aksilik olursa adını Ankara siyasi kriterleri koyar, yolumuza devam ederiz) dedik. Ekonomide de yine bir aksilik olursa adını İstanbul ekonomi kriterleri koyar, burada da yolumuza devam ederiz. Asla çekilmek yok. Yola devam edeceğiz.
Avrupalı dostlarıma şunu söylüyorum. (İyi, güzel de kardeşim, niye bunun ucunu açık bırakıyorsun? Gel bize bir tarih ver). De ki (sizi 2015'de alacağız)
2015'e kadar gel bana bir takvim ver. Nasıl tarama süreci ile ilgili 2006 yılının Ekim ayı dedin. Ekim'e kadar bu takvim içerisinde çalışmalarımızı yaptık,
bitirdik, müzakerelerde önümüze yine bazı engeller çıkardınız. Bahane ne? Bahane Kıbrıs..."
Kıbrıs ile ilgili atılması gereken bir çok adımları yine attıklarını ve yıllardır yapılmayan şeyleri bu dönemde yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Ama
burada da yine dürüst davranmadılar. Annan Planı bizim açımızdan çok zor olmasına rağmen, bir çok şeye rağmen mücadele verdik ve KKTC'de yüzde 65 evet oyuyla Annan Planını çıkardık. Avrupalı dostlarımız, (Biz Güney'i hallederiz) dediler.
(Hallederseniz ne olacak?), (Biz gereğini yapacağız) dediler. İtalya Başbakanı Sayın Prodi'nin bana sözleridir bunlar..." diye konuştu.
-"Suçlama gayreti içerisindeler"-
Erdoğan, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günther Verheugen'in de aynı şekilde "Şimdi çok açık, net, ağır söylüyor zaten. (Bunlar siyasi ahlak yoksunudur)
diye... Şu anda Shröder'in yazmış olduğu eserinde bu ifadeler aynen yer alıyor. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık, ama karşımızdakiler yapmadı. Buna
rağmen hala bizi suçlamanın gayreti içerisine giriyorlar. Biz sözümüzde durduk.
Karşımızdakiler de sözlerinde dursaydı şimdi Kıbrıs diye bir sorun ortada kalmamış olacaktı ve Kıbrıs'ın bütünü AB içerisinde yer alacak ve gündemden böyle bir şey tamamiyle kalkarak, huzurla, adada barış hakim olacaktı, ama hala fatura kesmeye gayret ediyorlar. Kusura bakmasınlar. O kadar da değil."Erdoğan, Türkiye'nin eşsiz bir atılım fırsatı yakaladığını, istikrar, güven ortamıyla kararlı ve cesur bir siyasi iktidarla ülkenin tarihinde görülmedik derecede bir kalkınma ve ilerle sürecinin içerisinde olduğunu anlatarak, bir Türk firmasının halka arzında 5 milyar dolarlık talep aldığını, bunun güven zeminin oluşmasından kaynaklandığını ifade etti.