İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Biz hükümet olarak Pensilvanya’daki bu zatın yalanlarına maalesef inandık….
Bu Pensilvanya’daki zat gençliğinde Sadi Hoca’dan ders alıyor. Hem ders alıyor hem bilgisiz olduğu için yanından ayrıldığını söylüyor. Bir gazeteci, Sadi Efendi’nin bir akrabasına sormuş. Tabi gerçek ortaya çıkıyor.
Bir gün medreseye jandarmalar geliyor, Sadi Efendi’nin konulan giriyor götürüyor. Herkes ayağa kalkıyor. Kısa süre sonra anlaşılıyor ki Sadi Efendi’den şikâyetçi olan genç, Pensilvanya’daki zat. Jandarmaya gitmiş “Sadi Efendi Atatürk aleyhine konuşuyor” diye beyanda bulunmuş. Takiyenin, fitnenin ne zaman başladığını görüyorsunuz değil mi.
Burs, himmet, kursan nereye gitti bunlar? CHP’ye MHP’ye. Bu ülkenin Başbakan’ına hain diyecek kadar seviye kaybına uğrayan bunun bedelini ödeyecek. Said’i Nursi’yi seviyorum diyorsun yalan söylüyorsun. Said’i Nursi kaçmadı. Sibirya’ya sürdüler, kaçtı buraya geldi.
Alvarlı Efe, CHP’ye karşı bir oyum olsun diye hasta yatağından kalkıp sandığa giderken, CHP’li bu zat CHP için oy topluyordu. Sanmayın ki o iftira ilk ve sondu. Meğer hayatı boyunca iftiralar vardı. Gizlice, tehditle, şantajla kendisine bir imparatorluk kurmaya çalışmış.
“TÜRKÇE OLİMPİYATLARINI ARTIK YAPAMAZSIN”
Bundan sonra Türkçe Olimpiyatları yapamazlar. Artık bitti o iş. Bizden salon alacaklar. Geç o işleri geç. Kapandı o defter kapandı.
Montajlar var, dublajlar var öyle mi. Merak etmeyin biz bunun hakkından geldik, geliyoruz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 15 Haziran 2012 tarihinde TT Arena’da düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’nın kapanış törenine katılmıştı. Erdoğan sürpriz bir çağrıyla isim vermeden ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e seslenmiş, “Gurbet hasrettir. Hasretin bedeli çok ağırdır. Faturası çok ağırdır. Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz” demişti.
Bizim işimiz buraya gönül veren aşağıdaki kesimle değil. Ben üzülüyorum onlara. Saf temiz o kardeşlerime üzülüyorum. Ama uyanmamalarına da üzülüyorum. Bizim işimiz o tepedeki takımla, karar mekanizmalarındakilerle.
“YAVRULARIMIZ ABD’YE KAÇARAK DEĞİL OKUMAK İÇİN GİTTİ”
İmam Hatiplerin kapatılmasından hiç rahatsız olmadı, hiç mi hiç dertlenmedi. Üniversitelere başörtü yavrularımızı almadıkları zaman başınızı açın diyen bu. Nasıl söylemeyeyim ben bunu. Ben babayım. Benim çocuklarım bu ülkede üniversitede okuyamadılar, Ama bizim yavrularımız kaçarak Amerika’ya gitmedi. Okumak için gitti ve geldi.
Şimdi yavrularımız başörtülü olarak okula gidebilir mu, devlet dairesinde çalışabilir mu. Başörtülü, açık birlikte yaşayabiliyor mu. Ne oldu sana Hoca Efendi, bundan neden rahatsız oldun. Bu sana yakıştı mı?
Biz şuna inanıyoruz, Hesaba çekilmeden kendimizi hesabı çekeceğiz. Biz bütün hizmetimizi, onun anladığı anlamda değil yürütüyoruz.
“BU İFADELER CHP MİLLETVEKİLİNE AİT”
CHP Milletvekili Emine Ülker Tahran 18 Haziran 2012’de yazılı açıklama yapıyor. Pensilvanya’daki zat için kullandığı ifadelere iyi bakın. “Hizmet erbabı artık bir parti kurmalı, kim olduğunu kimlerle iş birliği içinde olduğunu anlatmalı. Yüreğiniz yetiyorsa çıkın meydanlara namusluca yapın siyaseti. Dikkat edin bu ifadeler bir CHP milletvekiline ait.
Çünkü o da iknacıydı. Benim başörtülü kızlarımı odalara alıp onları ikna, etmeye çalışan kadındı.
Bu CHP’nin Tunceli’li milletvekili var. Dağa kaçırılan çiçek çocuğu. O Tunceli milletvekilinin bozkurt işareti yapan Genel Başkanı hakkında, Pensilvanya’nın dizinin dibinde oturan Genel Başkanı hakkında ne düşünüyor merak ediyorum. Hadi şimdi çıksın da eleştirsin. Ne kadar mertmiş görelim.
Benim size kısa bir özetim olacak. Biz bu Erzurum’a neler yaptık. Peki MHP’nin hizmeti var mı. Hangi yüzle buraya geliyor.
Geldi mi buraya. Bahçeli geldi mi? Yarın mı geliyor?
Büyüyen Türkiye’den Erzurum sandıkta Dadaş şamarı vuracak. Erzurum’da tahriklerin yapıldığını biliyorum. BDP’nin adeta MHP ile ortak şekilde Erzurum’da gerilim siyasetini körüklediğini görüyoruz. Sokakları geremeye çalışırlar. Bunlar o konuda kabiliyetlidir.
Ak Parti karşısında bunlar bir şey yapmaya çalışıyorlar. Acaba biz AK Parti’yi devirebilir miyiz. Allah’ın izniyle bu mümkün değil inşallah. Şu meydan bunu söylüyor. Sayın Bahçeli İstasyon Meydanı montajdı diyebilir. Medya nerede medya. Medya kayıplarda galiba. Bayrağı da getirdiniz medyanın önün koydunuz. Herhalde birileri görmesin diye.
Erzurum’da bir kez daha kardeşlik kazanacak. Güçlü Türkiye kazanacak. Bu vesile ile 21 Mart Nevruz Bayramı’nı da yürekten kutluyorum. Geçen Nevruz’dan bugüne kadar Türkiye’de kalıcı bir bahar yaşadık. Bugünde tek yürek çekildi Nevruz’u idrak ediyoruz. Ülkemiz, milletimiz, geniş coğrafyamız için hayırlara vesile olsun.
Eyyy Bahçeli söyle bakalım…Millet sana 5 sene iktidar verdi, neden 3,5 senede kaçıp gittin. Bunlar yönetemez. Kaçıp gider. Orada da kaçıp gitti.
Kardeşlerim oyumuza ne olur sahip çıkalım. Bu seçim Ahmet’in Mehmet’in seçimi değil. Bu seçim AK Parti, Türkiye’de ne kadar oy alıyor. Bu bu. Türkiye’de buna bakıyor, dünya da buna bakıyor. Herkes buna bakıyor.