HABER

Erdoğan: İnsan her yerde insandır

Başbakan Erdoğan, adalet ve eşitlik kavramının kişiden kişiye, ülkeden ülkeye değişemeyeceğini belirterek, "İnsan her yerde insandır" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adalet ve eşitlik kavramının kişiden kişiye, ülkeden ülkeye değişemeyeceğini belirterek, ''Birilerinin her türlü hak ve özgürlüğe layık olduğunu, diğer birilerinin ise mahrumiyete boyun eğmesi gerektiğini savunmak çağ dışıdır, insanlık dışıdır. Bu sürdürülebilir, katlanılır, tahammül edilir bir durum değildir. İnsan her yerde insandır'' dedi.

Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca Genel Merkez'de düzenlenen, ''Uluslararası Kadın Hakları Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlayarak, temel hak ve kazanımların gelişmesi yolunda hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, küreselleşen ve küçülen dünyanın, hak mücadelesinde dayanışmayı da daha etkili bir güç haline getirdiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

''Bugün şu anlarda dünyanın bir çok yerinde kadınlar hak ve eşitlik için meydanlarda, salonlar, kürsülerde sorunların çözümü için hep birlikte seslerini yükseltiyorlar. Tabii şu gerçeği de samimi bir şekilde ortaya koymak durumundayız... Dünya küçülürken ne yazık ki bazı sorunlar küçülmüyor. Bugün hala savaşların, çatışmanın, terörün, kan ve gözyaşının belli coğrafyalardaki yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu görüyoruz.

Sermaye hızla el değiştirirken, dünyanın belli bölgeleri hızla kalkınırken belli bölgelerde yoksulluğun daha da derinleştiğini, çaresizliğin neredeyse normal bir durum gibi algılandığını görüyoruz. Tabii biz bunlara doğrusu üzülüyoruz. Bu çarpık tablo içinde kadınların durumunun erkeklere nazaran çok daha ağır olduğunu da ifade etmek durumundayım.''

Çatışmalarda, savaşlarda, terör saldırılarında kadınların adeta ilk hedef olduğunu, ya bizzat saldırıya maruz kaldıklarını ya da eşlerini çocuklarını yitirmek gibi tarifi mümkün olmayan acılar yaşadıklarını belirten Başbakan Erdoğan, yoksulluğun acısını da en fazla hissedenlerin evinde sofra kurmak, ocağında tencere kaynatmak zorunda kalan kadınlar olduğunu vurguladı.

Ekonomik krizlerde faturanın ilk olarak kadınlara kesildiğini, ilk onların işine son verildiğini, çalışan kadınların aynı işi yapmalarına karşın erkeklerle aynı ücreti alamadıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Tüm bunlara cinsel istismar, cinsiyet ayrımcılığı, toplumsal baskılar, tabular, töre ve örf adı altında işkence ve cinayetler de eklenince kadınların nasıl ağır bir yük taşıdıkları daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor'' diye konuştu.

-''KUZEY ZENGİNLEŞİRKEN GÜNEY YOKSULLAŞIYORSA...''-

Son küresel finans krizinin dünya geneline hakim olan bu çarpık tablonun bir tezahürü olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Kuzey zenginleşirken eğer güney yoksullaşıyorsa, doğu yokluk ve yoksulluk içindeyken batı sınırsız şekilde tüketiyorsa dünyanın bir kesimi hak ve özgürlükler konusunda yüksek standartlara kavuşurken diğer bir kesiminde her türlü ayrımcılık hüküm sürüyorsa bu adaletsiz tablonun ilelebet sürdürülebilir olması mümkün değildir.

Adalet ve eşitlik kavramı kişiden kişiye, ülkeden ülkeye değişmez, değişemez. Birilerinin her türlü hak ve özgürlüğe layık olduğunu, diğer birilerinin ise mahrumiyete boyun eğmesi gerektiğini savunmak çağ dışıdır, insanlık dışıdır. Bu sürdürülebilir, katlanılır, tahammül edilir bir durum değildir. İnsan her yerde insandır. Rengine, diline, etnik kökenine, inancına bakılmaksızın can her yerde candır. Bangladeş'in yoksul kadınlarının çilesi bizim çilemiz olmak zorundadır. Kongo'da, Uganda'da, Kenya'da, Darfur'da acı çeken kadınların acısını yüreğimizde hissetmek zorundayız. Haiti kadınlarının gözyaşı nasıl bir gözyaşımızsa, Gürcistan kadınlarının çığlığı nasıl bizim çığlığımızsa aynı şekilde Gazze'nin kadınlarının, Saraybosna'nın kadınlarının, Kosova'nın kadınlarının feryadı da elbette bizim feryadımızdır. Biz ayrım yapamayız, görmezden gelemeyiz, gözümüzü yumamayız.''

-''BALA HATUN'U DA BİLİRİZ''-

Tarih boyunca bilimde, sanatta ve devlet yönetiminde kadınların aktif roller üstlendiğini ve ön saflarda yer aldığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Biz Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'yi bildiğimiz kadar onun muhterem eşi Bala Hatun'u da biliriz...'' dedi.

Erdoğan, batıda kadın hakları tartışma konusu dahi edilmezken, bizde kadınlar 1847 yılında özel haklar elde ettiğini anlatarak, ''Fatma Aliye Hanım, Halide Edip Adıvar, Safiye Ali, Remziye Hisar, Satı Kadın gibi bir çok cumhuriyet kadını da bilimde, sanatta, siyasette ve sosyal yaşamda kadınların öncüleri oldular'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan Kadın hakları konusunda Türkiye'de bugün her zamankinden çok daha kararlı ve cesur bir duruş sergilendiğini sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler