ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul'a nakil ilmuhaberi ile giriş yapılmasını teklif ettiğinde gazetelerin 'vize başlıkları attıklarını hatırlatarak, "Buyur, Başbakansın yap diyorlar. Bunlarda toplumsal mutabakat, kurumlararası mutabakat gerekiyor. Biz gerilimin olduğu bir Türkiye istemiyoruz" dedi.
Erdoğan, telefonunun gündüz korumasında, gece hemen yastığının başında durduğunu belirterek, valilerin kendisini 24 saat arayabileceklerini ifade etti. 81 ilin valisi, Köy Altyapısını Destekleme Projesi (Köy-Des) Valiler Toplantısı için Ankara'da bir araya geldi. İki gün sürecek toplantının Shereton Oteli'ndeki açılışına, Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin adaletli bir şekilde bütün bölgeleriyle, bütün şehirleriyle, bütün ilçe ve köyleriyle büyümekte ve kalkınmakta olduğunu söyledi. Son 4 yılda çok önemli icraatler gerçekleştirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, toplumsal boyutta ağır basan projelerden en önemlisinin Köy-Des olduğunu ifade etti. 2007 yılında bu projeye beldeleri de ilave ederek Beldes Projesi'ni başlatacaklarını dile getiren Erdoğan, bu iki projenin, Cumhuriyet tarihinde köylere yönelik gerçekleştirilen en büyük projesi olacağını vurguladı. Köy-Des projesinde 2 yılda atılan adımların sadece yol ve su bazında geliştiğini kaydeden Erdoğan, bundan sonraki aşamada çok daha farklı adımlar atılacağını, bunları henüz açıklamadıklarını bildirdi. Erdoğan, bu projenin, Cumhuriyet tarihinin kırsal kalkınma hamlesi olduğunu ifade etti. Bu noktada vali ve kaymakamların gayretlerinin çok önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, "Valilerimizin ve kaymakamlarımızın heyecanları, Köye Hizmet Götürme Birlikleri ile örtüştüğü takdirde köylerimiz artık köy olmaktan çıkacak, bir kent atmosferini yakalayacaktır. Köy-Des, kırsal alanlarımızın değer üreten bir yapıya ulaşmasının en önemli merhalesidir" şeklinde konuştu.
"YAP DEMEKLE BU İŞ OLMUYOR" 21. yüzyılda hala yolu ve suyu olmayan köylerin varlığının kabul edilebilir olmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, bütün şehir ve köylerde insanca yaşamanın asgari şartlarını sağlamadan geçecek bir anın bile büyük vebali olduğunu çok iyi bildiklerini söyledi. Geçmişten bugüne mevcut bazı ihmallerin, köy ile kent arasında büyük bir ayrıma yol açtığına dikkat çeken Erdoğan, köylerin ihmal edilmesinin beraberinde büyük bir göçü getirdiğini anlattı. Büyük göçe maruz kalan kentlerin büyük birer köy haline geldiğini kaydeden Erdoğan, bunların 1 numarasının İstanbul olduğunu söyledi. İstanbul'da doğup büyüyen birisi olarak çocukluğunun geçtiği İstanbul ile belediye başkanlığı yaptığı İstanbul arasındaki değişimi yaşadığını ifade eden Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul'a nakil ilmuhaberi ile girilmesini teklif ettiğinde gazetelerin 'vize' başlıkları attıklarını hatırlattı. Erdoğan şunları söyledi:
"O günleri hafıza kayıtlarınızda yaşayabilirsiniz. Geçenlerde yine İstanbul'da konuştum. Hala tartışılıyor. Bazıları 'Buyur, Başbakansın, yap' diyorlar. Bunlarda toplumsal mutabakat, kurumlar arası mutabakat gerekiyor. Bu iki mutabakatı çözemediğiniz sürece yap demekle bu iş olmuyor. Biz gerilimin olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Barış içinde bunları birlikte çözmemizin gereğini ortaya koyuyoruz. Yeri gelirse onu da yaparsın ama dengeler farklı esaslar üzerine bina ediliyor. Bunu oluşturmak, hep birlikte yapmamız gereken bir vaka. Bundan kaçamayız. Bunun faturasını, ülkemizin vizyon kenti olan İstanbul ve İstanbullu ağır ödüyor. Göçün ağır bir faturası da terör olayları. Buna da hep beraber el koymamız lazım. İstanbul'a geliyorsun. Sorulacak, niye geldin, yerin var mı, işin var mı, paran var mı? Onları, insanca yaşam koşulları sağlamak suretiyle yerinde bırakmalıyız. İşte bu proje Köy-Des'tir. Bu, bir iki yılda tamamlanacak bir proje değil. Bu bir ilk adımdır. Tohumlarını atıyoruz".
"KAYMAKAM VE VALİLERE NOT VERECEĞİZ" Başbakan Erdoğan, köyleri ve köylüleri, layık oldukları yaşam şartlarına kavuşturmaya çalıştıklarını anlattı. Devlette dikey örgütlenme şeklinin birçok sorunu beraberinde getirdiğini, devletin hizmetlerinin hantallaşmasına, hatta durmasına neden olduğunu hatırlatan Erdoğan, Hükümet olarak bu yanlış geleneği değiştirerek işe başladıklarını söyledi. Yerel yönetimlerin her zaman yanında olduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, yeni anlayışla sorunların yerinde tespit edilip çözülmüş olacağını anlattı. Köy-Des'in en önemli hedefinin köyleri ve şehirleri eklemleyerek Türkiye'yi ve vatandaşları güçlü hale getirmek olduğunu dile getiren Erdoğan, bu projeyle susuz köylere sağlıklı suyu getirdiklerini anlattı. Anadolu'daki insanların sularını nerelerden temin ettiklerini herkesin bildiğini anlatan Erdoğan, "Bu bizi yaralıyor. Bunlardan bizim insanlarımızı kurtarmamız lazım. Kendimizi onların yerine koymamız lazım. Kendimizden daha aşağıdakilere bakarak 'ben işi yırttım yahu' diyemeyiz. Bu noktada biz insanca yaşamanın erdemine ulaşmış olanların seviyesine vatandaşlarımızı nasıl çıkartacağız, bunun adımını atmamız lazım" şeklinde konuştu. Bu projenin bitirilebileceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, 2007 yılında Köy-Des'in yol ve su kısmını tamamlamaları gerektiğini ifade etti. Bu yıl Köy-Des ve Beldes projeleri için 2.3 milyar YTL ayrıldıif0lamadan geçecek bir anın bileğına işaret eden Erdoğan, bu paranın kaymakamlarca su ve yol yatırımlarına harcanmasını istedi. Dün İçişleri Bakanlığı ve DPT yetkilileriyle bir toplantı yaptıklarını anlatan Erdoğan, toplantıda bir birim oluşturulmasına karar verdiklerini açıkladı. Erdoğan, kurulacak ekiplerin, bu yolların ve su şebekelerinin yapılıp yapılmadığını yerinde denetleyeceğini kaydederek, "Acaba Pervari'nin şu köyünün yolu yapıldı mı? Yapıldı, ya da yapılmadı. Ona göre kaymakam veya vali arkadaşımıza not vereceğiz. Marifet iltifata tabidir. Onun gereğini de biz yapacağız" dedi. Erdoğan, çiftçilere verilen primlerin daha önce araziye göre verildiğini hatırlatarak, suistimallerin önüne geçmek için artık bunu ürüne göre verdiklerini, mazot ve gübre desteğini de tek elden vererek zayiatın önlenmesine çalıştıklarını anlattı.
"NİSAN'I BEKLEMEYE GEREK YOK, ÇALIŞMALARA BU AY BAŞLAYIN"
Erdoğan, Mahalli İdareler Genel Müdürü Ercan Topaca'nın, toplantının başında yaptığı sunumda 2007 yılı çalışmalarının Nisan ayında başlayacağını söylediğini hatırlatarak Nisan'ı beklemeye gerek olmadığını ifade etti. Bu aydan itibaren çalışmaların başlatılmasını isteyen Erdoğan, gündelikçi iş makinelerinin kiralanmayacağını, işlerin anahtar tesli şeklinde ihale edileceğini söyledi. Erdoğan, "Öyleyse niye bekleyelim ki. Zamanı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Yeri gelecek gece gündüz çalışacağız. Makineler niye yatsın ki? Nisan'a, Mayıs'a bu işi bırakmayalım. Geçen yıl Tüpraş asfalt yetiştiremiyor denildi. Böyle bir sıkıntı vardı. Gerekiyorsa asfalt ithaline gideceğiz, bu sıkıntıyı da aşacağız. Arkadaşlarımız onun çalışmalarını yapıyor. Yaz sezonu proje yapılan değil, projelerin tamamlandığı sezon olmalıdır" diye konuştu. Erdoğan, Etiyopya'ya yaptığı ziyarette Afrika'ya açılan kapı Addis Ababa'da gördüğü manzaraları anlatarak, şehrin merkezinde insanların teneke evlerde, hijyenden muaf ortamlarda yaşadıklarını kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin o manzaralara bakarak mı yoksa kendisinden daha ileri olan ülkelere bakarak mı konumunu belirleyeceğine karar vermesi gerektiğini kaydederek, "Biz, bizden ilerde olanlara bakacağız. Onlara bakarak ise ibret alacağız" dedi.
"MUHTARLIK BİLE OLAMAYACAK YERLERİ BELEDİYE YAPMIŞLAR" Beldes projesinin de ilk etapda nüfusu 10 bini altındaki belediyelerde yol ve su sorununu çözmeyi hedeflediğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'de nüfusu 10 binin altında 2 bin 555 belde bulunduğunu söyledi. Bin 24 nüfusa sahip belediyeler bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Hangi zihniyet böyle bir yolu açmış anlamak mümkün değil. Bu sadece oturduğun yerden prim dağıtmaktır. Bir yönetim anlayışında bu kadar ilkellik, bu kadar siyasallaşma olur mu? Biz bunu kaldırmak isteyince kıyametler koptu. Biz bunu çıkarırsak oralar da kazanacak. Bir muhtarlık bile olamayacak yerleri kalkıp belediye yapmışsın. Bunlar da er veya geç düzelecek" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda valilere telefon uyarısında bulundu. Telefonunun 24 saat valilere açık olduğunu kaydeden Erdoğan, hiçbir valinin 'Başbakan'ı ararsak bakan bey gücenir mi?' diye düşünmemesini ve İçişleri Bakanı'nı bulamadığında kendisini aramasını istedi. Bu sorunların gecikmeye tahammülü olmadığını dile getiren Erdoğan şunları söyledi:
"24 saat iletişimimiz olması lazım. Benim telefonum gündüz özel kalemimde veya korumamda durur, ama gece hemen yastığımın başında durur. Çaldığı zaman duymalıyım. Biz devlet yönetiyoruz. Sorumluluğumuzun gereğini yapmamız lazım".