Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katılmak üzere Güney Kore'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, bugün Harp Akademileri Komutanlığı'nda verdiği konferansa ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti: "Ben genel başlığı size vereyim. Genel başlığımız şuydu. Özellikle
büyüyen, gelişen Türkiye 2023 hedeflerimiz üzerindeki her alanda Türkiye'nin altyapı, üst yapı noktasındaki attığı adımlar. Bunun yanında tabii ki savunma sanayi ile ilgili mevcut gelişmelerimiz, yani dün sürekli olarak dışa bağımlı olan ama bugün artık kendi savunma sanayiyle ilgili ihtiyaçlarını karşılama noktasına gelmekte olan bir Türkiye. Bu noktada attığımız adımlar. Bunları orada geniş bir şekilde anlatma fırsatını bulduk. Gayet verimli, güzel bir konferans oldu."
Hakan Fidan'ın ifadeye çağırılması
Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasına ilişkin soru üzerine, "Bu konuyla ilgili olarak çıkan yasa belli. Bu yasa çerçevesi içerisinde de şu anda bana gelen herhangi bir yazı yok. Bir yazı geldiği zaman, tabii bu konuda Başbakan'ın iznine tabi olduğu açık, ortada. Dolayısıyla bana gelen yazıyı göreceğim. Yazıyı gördükten sonra da tabii takınacağım tavır ortadadır, bellidir. Bundan sonra nasıl bir süreç oluşuyor, o ayrı bir mesele" diye konuştu.
BDP'ye mesaj
Terörle mücadele konusundaki soru üzerine de Başbakan Erdoğan, kendisinin daha önce bu konuda bir açıklama yaptığını ve bu açıklamanın, hükümetin ana ilkesi ve ana stratejisi olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu açıklama nedir; Terör örgütü ile sonuna kadar mücadele, siyasi uzantısıyla da müzakere. Biz buna her zaman hazır olduğumuzu söyledik. Tabii ki terör örgütü ile kalkıp bizler siyasi irade olarak herhangi bir masada görüşme asla ve kat'a yapmayız. Fakat parlamento çatısı altında olan uzantıları diyeceğim artık, çünkü o da biliyorsunuz... Onlarla bugüne kadar arkadaşlarımın görüşmeleri olmuştur. Bundan sonra da onlarla biz yine görüşme yaparız, ama dürüst davrandıkları sürece. Eğer onlar da dürüst davranmazsa onlarla da görüşecek değiliz. Çünkü bizim derdimiz çözümdür. Kendi iradeleri yoksa, kendi iradelerini kullanamıyorlarsa, kendi adlarına konuşmuyorlar da İmralı'nın veyahut Kandil'in ağzıyla konuşuyorlarsa gün gele artık onlarla da bunları konuşamaz duruma geliriz."