Erdoğan'dan Devlet Bahçeli'ye uyarı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e tahsis edilen Cumhurbaşkanlığı aracına ilişkin olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin söylediği, "Ya istifa et, ya bu arabayı iade et" sözlerine sert gösterdi. Erdoğan, "Sen kimsin ya? Önce haddini bil" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı gerçekleştirilen Hacı Bayram Cami çevre düzenlemesi ve kitapçılar çarşısı açılışına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düşman Polatlı'ya dayandığında Ankara'nın sabırla ve kararlılıkla mücadeleye devam ettiğini belirterek, "Aslanhane Külliyesi, Karacabey Külliyesi, medreseler, camiler, Ankara'nın adeta tapu senetidir. Fakat bir dönem geldi ki, bu şehri adeta ikiye böldüler. Yeni inşa edilen Ankara ile yani, şehrin güneyiyle eski Ankara'yı yani, bu bölgeyi karşı karşıya getirdiler. Bu ülkede millete göbeğini kaşıyan adamlar diyenler, bidon kafalılar diyenler, baldırı çıplak diyenler, kılığına kıyafetine bakarak insanımızı Sıhhiye'nin ötesine almayanlar, insanlarımızın gönül dünyasında ciddi kırılmalara yol açtı. Hatta öyle ileri gittiler ki, 'Kabe Arap'ın olsun, bize Çankaya yeter' diyenler, Hacı Bayram Veli'yi yani, gerçek Ankara'yı hafızamızdan silmek istediler. Başarabildiler mi? Hamdolsun başaramadılar” şeklinde konuştu.

"BEN ANKARA'YA ANKARALILARA GÖNÜLDEN BAĞLIYIM”

Hacı Bayram Veli'nin huzurunda ruhları coşturan, gönülleri birleştiren, mekanda halkla buluşmaktan, hasret gidermekten, kucaklaşmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Mekan o dur ki sevgiye ulaştırır, mekan o dur ki çağları dönemleri asırları aştırır, mekan o dur ki bize yeryüzündeki vazifemizi, kulluk bilincimizi, insan olma amacını hatırlatır. İşte bu mekanda, Ankara'nın uhrevi saadet makamında, sizlerle birlikteyiz. Aslolan şu gönüllerin bir olması. Ben Ankara'ya Ankaralılara gönülden bağlıyım. Ben Ankaralı kardeşlerimle sevgi diliyle aşkla konuşuyorum. Allah sevgimizi, uhuvvetimizi artırsın” diye konuştu.

"NASIL BÖYLE MEZBELELİK OLUR DİYE İÇİM İÇİMİ YİYORDU”

2003 yılında önce milletvekili sonra da Başbakan olunca Keçiören'e yerleştiğini böylece gerçek manada Ankaralı olduğunu kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ama ondan öncede sık sık Ankara'ya Hacı Bayram'a geliyordum. Onun için bu mekanın eski halini gayet iyi bilirim. Bu mübarek mekanın çevresinin o virane olmuş, mezbelelik haline gelmiş halini gördükçe, inanın çok üzülüyordum. Akşemseddin'in de hocası olan Hacı Bayram Veli'nin çevresi nasıl böyle bakımsız, nasıl böyle mezbelelik olur diye içim içimi yiyordu. Tarihe, medeniyete, kültüre, milletin değerlerine karşı kayıtsızlığı işte bu mübarek cami ve çevresi bilir. Ankara'nın manevi mimarına böyle bir saygısızlığı reva gördüler. Bunların kimler olduğunu sizler gayet iyi biliyorsunuz. Biz, bu çalışmaları gerçekleştirmeye daha o zamandan karar verdik. Melih Bey ile konuşarak, Hacı Bayram'a yaraşır düzenlemeler için ilk adımları attık. Bölge koruma alanında olduğu için geç de olsa, nihayet burası Ankaralıların nefes alabilecekleri, maneviyatlarını yaşayabilecekleri bir yer haline geldi.”

ERDOĞAN, HACI BAYRAMI EYÜP SULTAN'A BENZETTİ

Erdoğan, Hacı Bayram'ı İstanbul'daki Eyüp Sultan'a benzettiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Hacı Bayram Cami etrafındaki dükkanlar, kitapçılar, çay bahçeleriyle Eyüp Sultan'ı andırıyor. Bu düzenlemelerin ardından Ankaralılar artık gönül rahatlığıyla buraya gelerek, namazını kılıyor, kitabını alıp, alışverişini yapabiliyor. Hacı Bayram Veli Cami çevre düzenlemesiyle birlikte, eski kitapçılar çarşısında bulunan 74 dükkan da yenilendi. Aynı şekilde Hükümet Caddesi ve caminin devamındaki işyerleri de yenilenerek, Ankaralılara en güzel şekilde hizmet verecek hale getirildi. Proje kapsamında bölge şu 35 yıllık çınarlarla donatıldı. Çınar deyince akla ne gelir biliyor musunuz? Çınar deyince akla Osmanlı gelir. Cenaze namazı kılınan bölge yenilenerek, tarihi revaklarla gayet güzel süslendi. Meydan, camiyle bütünleşen ses ve aydınlatma sistemleriyle çok farklı bir atmosfere kavuşturuldu. Özel günlerde cemaatle namaz kılınabilmesi için dışarıya Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle süslenmiş bir mihrap ve minber inşa edildi. Tüm bu güzelliklere ek olarak, 524 araçlık katlı otopark ile de Ankaralı kardeşlerimiz araçlarıyla rahat bir şekilde buraya gelme imkanını elde ettiler. Hacı Bayram Veli Cami çevre düzenlemesiyle birlikte 36 ayrı eseri hayata geçiren Başkanımızı huzurlarınızda bir kez daha tebrik ediyorum, başarılarının artarak devamını diliyorum.”

"ANKARA, ASLINDA BİR AHİ ŞEHRİDİR, BİR İSLAM ŞEHRİDİR”

Bir şehrin betondan ibaret olmadığını, bir şehri, inşaatçılardan çok manevi mimarların inşa ettiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hacı Bayram Veli, bir şiirinde şöyle diyor: ‘Ben bir şehre vardım, onu yapılır gördüm. Ben dahi yapıldı, taş ve toprak arasında.' Bir şehirle birlikte, o şehrin insanı da gönüller de inşa edilir. Ankara, aslında bir ahi şehridir, bir İslam şehridir. Ankara, Selçuklu'nun Osmanlı'nın şehridir. Ankara, İstiklal Harbi'nin şehridir. Çanakkale'den sonraki o kutlu savaş, İstiklal Harbi, buradan bu şehirden idare edildi. Türkiye'nin dört bir şehrinden gelen temsilcileri ağırlayan ilk meclis, bu camide, Hacı Bayram'da kılınan Cuma namazı ardından, dualarla tekbirlerle açıldı. Siz bilir misiniz, ilk meclisin açılışında salati tefriciyelerin getirilmesi, hatmi şeriflerin indirilmesi ama bütün bunlarda, Buhari şerifin hatmedilmesi, kurbanların kesilmesi ve meclisin açılması? Nereden nereye?”

"SEN BAŞBAKANSIN TARAFSIZ KAL' DİYORLAR"

Ankara'nın 12 yıl öncesinde istikrarsızlığın, kavganın ve kaosun başkenti olduğunu kaydeden Erdoğan, "Krizler birbirini kovalıyordu. Her gün yeni bir senaryo uygulamaya konuyordu. Esnaf protestolarını hatırlayın, hastanelerin halini, oralardaki kuyrukları, sıra nöbetlerini hatırlayın. Kim vardı SSK'nın başında? Şimdi, bir taraftan bu hali hatırlayacağız, bir taraftan da bu millet demokratik hakkını kullanarak bunlara gereken dersi vermesi lazım. Ama burada kalamaması lazım bunun. 'Sen başbakansın tarafsız kal' diyorlar. Ben milletin tarafındayım. Partilere karşı tarafsızım. Gönlümde bir aslan yatıyor, ayrı mesele ama tarafım belli milletin tarafı. Şimdi emekli maaşı almak için ne sıkıntılar çekildiğini biliyorsunuz değil mi?" dedi.

Erdoğan, muhalefetin emekli ve memur maaşlarına ilişkin vaatlerini eleştirdi.

"TÜRKİYE'DEN BAŞKA YARDIM TAAHHÜDÜNÜ HAYATA GEÇİREN YOK"

Türkiye'nin Gazze'ye yaptığı yardım vaatlerini yerine getirmediği iddialarına değinen Erdoğan, "Allah'tan korkan, kuldan utanan bunu söylemez. Gazzeli bir yetimin elini tutan, gözlerine bakan, derdiyle hemhal olan birisi asla böyle bir şey söyleyemez. Biz her zaman, her durumda Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduk. İsrail'in yakıp yıktığı Gazze'nin imarı için, Filistinli kardeşlerimize destek için geçtiğimiz yıl tam 76 milyon dolarlık yardımda bulunduk. Sağlık, eğitim, su, acil yakıt desteği, yıkılan binaların yapımı, un, gıda gibi birçok yardım kalemini Gazze'ye gönderdik, gönderiyoruz. 2017 yılına kadar Gazze'ye yapacağımız yardım miktarı, 200 milyon dolar. Türkiye'den başka yardım taahhüdünü hayata geçiren yok. Biz Gazze'ye Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin huzuruna kardeşlerine el uzatmış bir ülke olmanın ferahlığı ile çıkabilmek için el uzatıyoruz" ifadelerini kullandı.

"ÖNCE HADDİNİ BİL"

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in makam aracı üzerinden yaşanan polemiğe değinen Erdoğan, "330 bin liralık Mercedes, bunların hepsinin altında var. Bunların çocukları İngiltere'de, Kıbrıs'ta okuyor. Günlerce Diyanet Başkanlığı makamın yıpratmaya çalıştılar. Tabii Diyanet İşleri Başkanımız da bunu iade etti. Haberim olsa şahsen, 'sakin böyle bir şey yapma' derdim. Kanıma dokundu. 'Sayın Başkan, ben Cumhurbaşkanlığı makamındaki zırhlı Mercedeslerden bir tanesini o makama tahsis edeceğim' dedim. O makama tahsis ettik. Şimdi çıkmış Bahçeli ne diyor? 'Ya istifa et, ya bu arabayı iade et.' Sen kimsin ya? Önce haddini bil. Her şey bir hukuk süreci içerisinde yürür. Bunları bileceğiz. Duygusal hareket etmeyeceğiz."

(Ajanslar)