İSTANBUL (İHA) - Kamuoyunda "Nuriş" olarak bilinen çıkar amaçlı suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen Nuri Ergin ile kardeşlerinin de aralarında bulunduğu 16 sanığın, 2 kahvehanenin taranması ve tehditle para istenmesi olaylarına ilişkin yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Nuri, Vedat ve Nurettin Ergin'in de aralarında bulunduğu 8 tutuklu sanık katıldı. Duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan Vedat Ergin, "Biz Kargümrük çocuğuyuz. Bazılarının ne çocuğu olduğu belli değil. Karagümrük bizim semtimiz, onunla gurur duyuyoruz. Değerli medyamızı alet ederek bazı internet sitelerinde ağabeyim Nuri'nin ağzından 'Karagümrük nankör bir semttir' şeklinde bazı şeyler yayınlanmıştır" dedi.
Kendilerine gönderilen avukatların savunma yapacaklarına aleyhlerine ifade verdiklerini belirten Ergin, avukat istemediklerini söyledi. Alaattin Çakıcı ile hasım olduklarını belirten Ergin, devletin emrettiği şeyleri savunduklarını, bunun dışındakilere de tepki gösterdiklerini belirtti. Mustafa Duyar cinayetinden yargılanan Abbas Özcan'ın hızlı bir şekilde tahliye edildiğini daha sonra ise biri 10 yaşında olmak üzere 3 kişiyi öldürdüğünü belirterek, bunu ona kimlerin yaptırdığını bilmediğini ifade eden Ergin, "Ben namusum, onurum, Nuriş ağabeyim için yaşıyorum. Onlar üzerine yemin ederim, Özcan'ın öldürdüğü kişiler iddia edildiği gibi adamım değildir" diye konuştu.
Faik İçmeli'nin avukatları Hikmet Çarboğa aracılığı ile Şaşmaz kardeşlere Elazığlı olduğunu belirterek, tehdit edilmemelerini istediğini söyleyen Ergin, "O zaman ben buna inanamadım. Alaattin Çakıcı karakterini canlandıran Oktay Kaynarca'nın dizide öldürülmesini, o takdirde inanacağımı söyledim. Oktay Kaynarca dizide öldürüldü" şeklinde konuştu.
Ergin, küfretmekten hoşlanan bir insan olmadığını, ancak sabrı taştığı için küfretmekten kendini alamadığını, tahrik etmek için küfür ettiğini de sözlerine ekledi. Bir çok makama dilekçe yazmasına rağmen cevap alamadığını kaydeden Ergin, "8 senedir geliyoruz gidiyoruz, bir tahliye yok. İstanbul'u kana bulayan eylemlerin sanıkları, benim cezaevi arkadaşlarım. Hepsi tahliye oldu. 62 ölüye 7 tutuklu var. Her çeteden 3-5 kişi tahliye oluyor. Allah rızası için, vicdanınızın sesini dinleyip buradan da birini tahliye edin" şeklinde konuştu.
Nuri Ergin de, 3 tane ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 6 yıl hücre cezası olduğunu belirterek, "Benim cezaevinden çıkamayacağımı herkes biliyor. Ama onlar tutsunlar. Bir fırsatını bulursam yine kaçacağım" dedi.
Ailesinin başına herhangi bir kötü olay gelmesi durumunda eli baston da tutsa bunu yapanı 3 aylık bebeklerine kadar kendisinin öldüreceğini söyleyen Nuri Ergin, "Bendeki ceza Abdullah Öcalan'da yok" ifadelerini kullandı.
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklar, tahliyelerine karar verilmesini talep etti. Tahliye istemlerini reddeden mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Sanıklar hakkında daha önce hazırlanan iddianamede, Alaattin Çakıcı ile Nuri Ergin arasında Kartal Cezaevi'nde başlayan gerginlik nedeniyle Zeytinburnu ve Gültepe'de 19 Nisan 2000 gecesi 2 kahvehanenin tarandığı, 1 kişinin öldüğü ve 10 kişinin yaralandığı anlatılıyor.
Nuri Ergin'in direktifleri doğrultusunda bir kişiden tehditle 100 bin dolar istendiği de kaydedilen iddianamede, sanıkların "kasten adam öldürmek ve azmettirmek", "kasten adam öldürmeye tam teşebbüs ve azmettirmek", "gaspa teşebbüs" suçlarını işledikleri ifade ediliyor. Nuri Ergin, Şükrü Türe, Muammer Korkut Beşiroğulları, Yavuz Erdoğan ve Rüştü Vatansever'in 264.5'er, Vedat Ergin'in 249.5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Nurettin, Nejat, Zeynel ve Soner Ergin ile Hakan Erdemli, Erkut Yargüder, Bülent Tarlak, Erkan Esengül, Tuncel Gürsel ve Murat Çelik'in de "çeteye yardım ettikleri" iddiasıyla 6 ay ile 1'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.