Cinsel işlev bozukluğu, sizin veya eşinizin cinsel tatmin almasını engelleyen herhangi bir fiziksel veya psikolojik sorundur. Sağlığınız, stresiniz, ilişki endişeleriniz ve diğer sorunlarınız bu sorunlara yol açabilir.
Erkeklerin yaklaşık yüzde 31'i ve kadınların yüzde 43'ü cinsel ilişki sırasında bir çeşit zorluk çekiyor. Ancak birçok cinsel sorun türü tedavi edilebilir veya başka şekilde iyileştirilebilir.
ERKEKLERDE CİNSEL İŞLEV HANGİ ALANLARDA BOZULABİLİR?
Erkeklerde cinsel işlev bozukluklarında, temelde 4 aşamada problem vardır. Bunlardan ilki istek aşamasıdır. Bireyin eşine karşı cinsel anlamda ilgi azlığından ya da genel anlamda cinselliğe karşı ilgi azlığından söz edilebilir.
İkinci aşama, uyarılma ve sertleşmeyle ilgili alandır. Burada da uyarılmayla ve uyarılmanın devamıyla ilgili problemler ortaya çıkar. Bazı süreçlerde sertleşme hiç sağlanamayabilir ya da devamı olmayabilir.
Üçüncü aşama, boşalmayla ilgili problemlerle karşılaşılan alandır. Boşalmayla ilgili problemlerde çoğunlukla erken boşalma karşımıza çıksa da, geç boşalma veya geriye boşalma da olabilir.
Dördüncü aşamada orgazm problemleri karşıya çıkar.
HANGİ DURUMLARDA CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU DÜŞÜNÜLMELİDİR?
Cinsel işlev bozukluğu için ilk aşama cinsel istek konusundadır. Eşler birbirlerine karşı cinsel isteksizlik yaşıyorlarsa, bu düşünülebilecek alanlardan bir tanesidir.
Cinsel birleşme için gerekli olan penisin sertleşmesi sağlanamayabilir. Bu durumda da cinsel işlev bozukluğu düşünülebilir. İstek ve sertleşme vardır, fakat bu sertleşme istenildiği kadar süremeyebilir. Cinsel işlev bozukluğunun işaretlerinden biridir.
Vajina içine girmeden veya girer girmez boşalmada da cinsel işlev bozukluğundan bahsedilebilir. Geç boşalma ya da hiç boşalmama süreçlerinde de düşünülebilir.
ERKEKLERDE CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
'Cinsel isteksizlik, erkeklerin genel olarak yüzde 15'inde, 50 yaşın üstündeyse her 10 erkekten 3'ünde görülebilir.
Erken boşalma, her 10 erkekten 3'ünde karşımıza çıkar. Geç boşalma ise orta yaşlarda görülmekle birlikte, görülme sıklığı 10 erkekten birini geçmemektedir.
Sertleşme kaybında, 40 yaş civarındaki erkeklerin hayatlarında en az bir kez sertleşme kaybı yaşadıkları görülmektedir. Fakat bu çoğunlukla duruma bağlı ya da bir kez karşımıza çıkan kayıplardır. Ancak 50 yaş üzerinde sertleşme kaybının oranı yüzde 69 civarına kadar çıkmaktadır.'
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARININ SEBEBİ NEDİR?
Erkeklerde cinsel işlev bozuklukları, fizyolojik, psikolojik, ilişkisel ve durumsal olarak 4 ana başlığa ayrılabilir.
Bunların çok küçük bir bölümünün fizyolojik olduğundan bahsedilebilir. Yüzde 90 üzerinde olan kısmında ise psikolojik faktörler yer almaktadır.
Kişinin eşiyle ya da o anki ilişkisiyle ilgili yaşanan problemlerde de ortaya çıkmaktadır. Yorgunluk, ilaç kullanımına bağlı gibi durumlarda da bu tip bozukluklar yaşanmaktadır.
NE ZAMAN UZMANA BAŞVURMAK GEREKİR?
Karşılaşılan bozukluk bir duruma bağlı olmadığı ve sürekli tekrarlayan bir durum olduğu zaman mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Bu da öncelikli olarak deneyimli olan bir üroloji uzmanı olmalıdır.
Karşılaşılan durum eğer fizyolojikse hemen tedavisine başlanmalıdır. Fizyolojik değil psikolojik bir kökenden kaynaklanıyorsa, vakit kaybetmeden terapi sürecine girilmelidir.
TEDAVİDE NASIL BİR YOL İZLENMELİ?
Cinsel işlev bozukluklarında tedavi yolu belirlenebilmesi için, öncelikli olarak bu bozukluğun neden kaynaklandığı ortaya çıkarılmalıdır. Bunun için öncelikle üroloji uzmanına gidilmelidir.
Cinsel işlev bozuklukları eğer fizyolojik bir kökenden kaynaklanıyorsa, uzmanı olan doktorlar tarafından tedavi sürecine başlanır. Eğer durumsal sebeplerden yaşanmışsa, duruma yönelik önerilerle danışanlar yönlendirilebilir. İlişkiden kaynaklanıyorsa, mutlaka bir çift terapisi süreci başlamalıdır.
Eğer psikolojik kökenli nedenlerden kaynaklanıyorsa, kişi bireysel terapi ya da cinsel terapi sürecine dahil edilir.
Genellikle çift olarak tedavi süreci tercih edilir. Bazı durumlarda kişilerin partnerleri olmayabilir. Eğer partner varsa mutlaka bu kişinin sürece dahil olmasını isteriz. Eşlerin de birbirlerine destek veriyor olması çok önemlidir.
NEDENLER ÇOĞUNLUKLA PSİKOLOJİK AMA...
Cinsel işlev bozukluklarının bir kısmının ilaçla da tedavi edilebildiğini görmekteyiz. Ancak ilaçla tedavi edilebilecek kısım çok özenle seçilmek durumundadır.
Çünkü cinsel işlev bozukluklarının nedenlerine bakıldığında, büyük bir çoğunluğunun psikolojik veya ilişkisel olduğu ortaya çıkar. Bu durumda ilaç tedavisini tercih etmek çok doğru bir yol olmayacaktır. Ancak fizyolojik nedenler söz konusuysa ilaç tedavisi önerilir.
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?
Cinsel işlev bozukluğu, bir erkeğin hayatı için önemli bir yer tutmaktadır. Travmatik bir etkiye yol açabilmektedir.
Cinselliğin bozulmasından öte, iş ve arkadaşlarla olan ilişkilere de yansıyan bir durum söz konusudur. Çünkü cinsel işlev bozukluğu yaşayan bir erkeğin, özgüven problemi de yaşadığı görülmektedir.
Erkeğin eşiyle olan düzenine bakıldığında da, sürekli çatışmalar baş göstermektedir. Bu da bir süre sonra ilişki problemlerine yol açar.