HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erzurum İl Sağlık ve Halk Sağlığı müdürlüklerindeki “zimmet” davası

İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğünde evrakta usulsüzlük yaparak yaklaşık 4,5 milyon liralık haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 6'sı tutuklu 7 sanığın, "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" ve "zimmet" suçlarından 15 yıl 6'şar aydan 39 yıl 6'şar aya kadar değişen hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı

Erzurum'da, İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğünde evrakta usulsüzlük yaparak yaklaşık 4 milyon 394 bin 791 liralık haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 6'sı tutuklu 7 sanığın, "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" ve "zimmet" suçlarından 15 yıl 6'şar aydan 39 yıl 6'şar aya kadar değişen hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı.

1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Adem Kanar, Ahmet Aydınlı, Fatih Okci, İsrafil Atar, Orhan Polat ve Yusuf Turan, tutuksuz sanık Abdusselam Atar, sanık avukatları ile İl Sağlık Müdürlüğü avukatı Burcu İlkay Şengül katıldı.

Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Okci, hakkında herhangi bir suç duyurusu olmadan kolluk kuvvetlerine teslim olduğunu söyledi.

Okci, işçi olarak kurumda çalıştığını bildirerek, şunları dile getirdi:

"Kurum beni maaşlarla ilgili görevlendirdi ve maaş bordrolarını yapıyordum. Bu işin içinde İsrafil Atar ve Adem Kanar da vardı. Diğer kişilerin bu fiillerle bir alakası yoktur. Kurum burada iki şahıs üzerine soruşturma başlatmış. Zimmet suçuna ilişkin kurulda inceleme yapıldığında orada farklı hesaplara maaş ödemesi yapıldığını öğrendim. Orada çok etkilendim. Manen çok kötü oldum. Bu arkadaşlarla herhangi bir çay içmişliğimiz yoktur. Bunu ben ortaya çıkardım. Pişmanım, kamu zararını karşılamak adına kıdem tazminatını oraya veririm. Kredi ile aldığım evim var, onu satıp karşılayayım. İmkanım oldukça devletin borcunu ödemek isterim. Tahliyemi talep ediyorum."

Sanık Atar, Okci’nin savunmasına katılmadığını bildirerek, "Bana 3 ay para aktarımı oldu. Bunu yapmayın diye ikazım oldu. Bu olaydan dolayı 3 bin 500 lira cebimize para girdi. Diğer zimmet olayları haricindedir. Dışarda olursam zararı gidermek istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.

Sanık Polat kendisine yatan parayı tutuklanmadan önce fazlasıyla ödediğini öne sürerek, "Ben 425 bin lira para aldım, 458 bin lira geri ödedim. Devletin zararı kalmamıştır. Bu nedenle tutuksuz yargılanmak istiyorum." dedi.

Sanık İsrafil Atar'ın oğlu tutuksuz yargılanan A.A. ise devlet memuru olmadığını belirterek, "Babam hesabıma öğrenci iken bin lira kadar para gönderiyordu. Sadece yurt parası kadar geliyordu. Hesabıma herhangi bir şekilde yüklü bir para gelmemiştir. Suçlamalarla ilgim yoktur." ifadelerini kullandı.

Avukat Şengül ise ifadesinde sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi.

Sanıkların hesaplarına değişik isimler altında para gönderilmesinin suçun vasfını değiştirmeyeceğini anlatan Şengül, "Zararın karşılanması hususu suçu ortadan kaldırmamaktadır. Çünkü kurum güvenini etkilemektedir. Özel şifrelerle bu maaş işi onlara tebliğ edilmiştir. Kabul edilmese de bu olay zimmete geçirmedir. Parayı yollama şeklindeki beyanlar ikrar dahilindedir. Tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi ile sevk maddeleri kapsamında cezalandırılmalarını talep ediyoruz." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı da mütalaasında, eksik hususların giderilmesi ile tutuklu sanıkların tutuklukta geçirdiği süre göz önüne alınarak yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartı ile tahliyelerine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, eksikliklerin tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğünde evrakta usulsüzlük yaparak yaklaşık 4 milyon 394 bin 791 liralık haksız kazanç sağladıkları öne sürülen sanıklardan mutemet İsrafil Atar'ın kendisine verilen şifre ve tanınan mail ile üzerinde değişiklik yaptığı "text" dosyası ile hak etmediği halde kendi maaş hesabına ve diğer sanıkların maaş hesaplarına para gönderdiği, Atar'ın, 2006'dan itibaren yasal hakkı olan toplam 329 bin 861 lira maaş, ek ödeme ve performans ödemesi dışında 2018 Aralık ayına kadar değişik tarihlerde toplam 1 milyon 665 bin 415 lira tutarında parayı hak etmediği halde kendi hesabına gönderdiği aktarılıyor.

İsrafil Atar'ın, memur olmadığı ve hak etmediği halde oğlu Abdusselam Atar'ın hesabına 7 kez olmak üzere toplam 31 bin 235 lira gönderdiği belirtilen iddianamede, Atar'ın ayrıca diğer sanıklardan Adem Kanar'ın hesabına 1 milyon 56 bin 381 lira, Yusuf Turan'ın hesabına 434 bin 954 lira, Orhan Polat'ın hesabına 425 bin 132 lira, Ahmet Aydınlı'nın hesabına ise 479 bin 871 lira para gönderdiği kaydediliyor.

İddianamede, mutemet Fatih Okci'nin ise bankaya gönderdiği text dosyasında değişiklik yaparak yasal hak ediş miktarı 320 bin 686 lira dışında, 301 bin 803 lira parayı hak etmediği halde kendi hesabına gönderdiği aktarılıyor.

Diğer sanıklar Polat, Turan, Aydınlı ve Kanar'ın hak etmediklerini bildikleri halde kendilerine değişik tarihlerde gönderilen paraları açıklamaları olmasına rağmen aldıkları, bu paraların kendilerine gönderilme yöntemini bildiğine ve Abdusselam Atar'ın İl Sağlık Müdürlüğünde hiçbir görevi ve memur sıfatı bulunmamasına rağmen hesabına para yatırıldığına işaret edilen iddianamede, sanıkların "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" ve "zimmet" suçlarından 15 yıl 6'şar aydan 39 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler