Eşinin Ev Yemeklerini Satarak 'ay- Bör' Markasını Yarattı

– SAMSUN'da yaptığı işlerde iflas eden ve 2003 yılında kalp krizi geçiren harita mühendisi Uğur Aşkır, sağlığına kavuştuktan sonra eşinin evde yaptığı yemek ve börekleri satarak marka yarattı. 5 yıl önce 8 işçi çalıştırdığı iş yeri açan Uğur Aşkır, 'Ay-Bör' markasıyla 60 satış noktatına su böreği vermeye başladı. Samsun'da evli 2 çocuk babası 54 yaşındaki harita mühendisi Uğur Aşkır, 1997- 2000 yıllarında kentte DSP il başkanlığı yaptı. İktidar partisinin il başkanlığını yaptığı süre içerisinde hiçbir ihaleye girmeyen Aşkır’ın, harita mühendisliği işi yapan firması battı. Daha sonra kayınpederine ait kitapçı dükkanının başına geçti. Ancak hükümet politikası ile ders kitaplarının devlet tarafından karşılanması nedeniyle büyük maddi zarar meydana geldi. 2003'TE KALP KRİZİ GEÇİRDİ İşlerin kötüye gittiği 2003 yılında Uğur Aşkır kalp krizi geçirdi. Tedavisinin ardından 25 yıllık eşi ev kadını 47 yaşındaki Aysun Aşkır’dan ev yemekleri yapmasını isteyerek, bu yemekleri kendi aracıyla kentteki sanayi bölgesine götürüp esnafa ve dolmuş şoförlerine satmaya başladı. 2 yıl bu şekilde çalıştıktan sonra eşinin evde yaptığı su böreğini de satan Aşkır, su böreğinin talep görmesi üzerine ev yemeği satışını bırakıp sadece su böreği satışını sürdürdü. Su böreğine olan talep sürekli artınca, Aysun Aşkır’a evde börek yaparken yardım etmesi için bir eleman aldı. 5 yıl boyunca eşi ve çalışan bir elemanın evde yaptığı börekleri satan Aşkır, 2010 yılında 'Ay-Bör' adıyla kendi su böreği dükkanını açtı. İşyerinde 8 kişi çalıştırarak 60 toptan satış noktasına börek veren Aşkır, ayrıca kendi dükkanında da perakende olarak su böreği, kol böreği ve burma tatlı satışı yapıyor. 'HER ŞEY İNSANLAR İÇİN' İşleri iyi giderken battığını, öğrencilere burs verir durumdayken kendi 2 çocuğunu okutamaz hale geldiğini anlatan Uğur Aşkır, şunları söyledi: "Ben varlığı da yokluğu da bilirim. Eşim ve çocuklarımın varlığı benim çalışma azmimim temelini oluşturdu. İnsanlar benzer olaylar yaşadığında şunu düşünsünler. Bu dünyada her şey insanlar için. Bir derin nefes alıp 'ne yapabilirim' diye düşünsünler. Azimle neye el atarsa insan başarabilir. Yeter ki başarmak için azmetsinler. Eşime de çok teşekkür ediyorum. Onun bu kadar fedakar ve azimli oluşu beni de başarma konusunda kamçıladı."