ANKARA (İHA) - Jeoloji Mühendisleri Odası, deprem konusunda iktidarı bir an önce duyarlı olmaya ve adım atmaya çağırdı.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası'nca, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 6. yılı dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, depremin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen eski anlayışların ve uygulamaların ısrarla sürdürüldüğü kaydedildi. Siyasi iktidarların kısa vadeli politikaları ve rant hesaplarının, afet hizmetlerinde yara sarmanın hep ön planda kalmasına neden olduğu belirtilen açıklamada, uzun vadeli ve emek gerektiren zarar azaltma hizmetlerinin ise unutturulduğu ifade edildi. Afetlere karşı dirençli bir toplum için siyasi iktidarı duyarlı olmaya ve bir an önce adım atmaya çağıran Jeoloji Mühendisleri Odası, açıklamasında deprem sonrasında yaşanan gelişmelerin bilançosu hakkında da bilgi verdi.
Depremde hasar gören konut sayısının 96 bin 785, işyeri sayısının 15 bin 939 olduğu kaydedilen açıklamada, 17 bin dolayında konut için doğrudan yeniden yapma kredisi verildiği belirtildi. Yapılan toplam kalıcı konut sayısının 41 bin 403 bin, yapılan harcamanın ise 2001 yılı kayıtlarına göre 1.4 katrilyon lira olduğu dile getirilen açıklamada, Adapazarı'nda depremde kullanılmaz hale gelen 24 bin 622 konuta karşılık 6 bin 300, Kocaeli'nde kullanılmaz hale gelen 35 bin konuta karşılık 15 bin 834 konut yapıldığı ifade edildi. Konut yardımlarının mülkiyete yapıldığı hatırlatılan açıklamada, kiracıların tamamen ortada kaldığı belirtildi. Deprem sonrasında SSK kayıtlarına göre 150 bin kişinin işsiz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, deprem bölgesinde istihdama ilişkin bir gelişme olmadığı, depremzedelerin işsizlik ve yoksulluğa terk edildiği öne sürüldü.
Deprem bölgesi için çıkarılan ek vergilerin başka amaçlar için kullanıldığı da savunulan açıklamada, sadece 1999 yılında toplanan vergilerin bölgede kullanıldığı, 2003 yılının Ocak ayı itibarıyla toplanan 6.5 katrilyon liranın sadece 4 katrilyon lirasının deprem bölgesinde harcandığı geri kalanının ise bütçeye gelir olarak kaydedildiği belirtildi. Açıklamada, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın deprem bölgesindeki harcamalarının şeffaf olmadığının Sayıştay raporlarında da ortaya konduğu vurgulandı.