Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı personelinin katıldığı eylemlere ilişkin haklarında dava açılan 52 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile bazı müştekiler katıldı.
Duruşmanın bugünkü celsesine, tümende bulunan bazı kursiyer teğmenlerin savunmalarıyla devam edildi.
Sanık eski kursiyer teğmen Emrah Şensoy, kursiyer teğmenlerin bulunduğu mesaj grubuna bölük komutanı eski binbaşı Özkan Gürkol'un alarm verildiğine dair sesli mesaj göndermesi üzerine saat 22.15 sıralarında tümene gittiğini belirtti. Şensoy, mesajda bir süre önce kendilerine dağıtılan tabancalarıyla gelmeleri istendiği için beylik silahının yanında bulunduğunu söyledi.
Bölükte bekledikleri sırada bölük komutan vekili üsteğmen Sinan Ünal'ın emriyle kamuflajlarını giydiklerini, zimmetli piyade tüfeklerini mühimmatsız şekilde aldıklarını ifade eden sanık Şensoy, Ünal'ın orada bulunan personel arasında rastgele yaptığı seçimle garajlar bölgesine gönderildiğini anlattı. Şensoy, burada Binbaşı Özkan Gürkol'un "Genelkurmaya terör saldırısı var, müdahale edeceğiz." dediğini, gece boyu da Gürkol'u bir daha hiç görmediğini kaydetti.
Garajda hazırlanan 3 tanka bindirildikleri ve cephaneliğe gönderildiklerini bildiren Şensoy, bindiği tankın bazı aksamlarının arızalı olması nedeniyle aracı boşalttıklarını savundu. Şensoy, tabur komutanı eski yarbay sanık Fatih Çubukçu'nun yeni emriyle de başka bir tanka mürettebat olarak bindiklerini, nizamiye bölgesine geçtiklerini ancak kışladan dışarı çıkmadıklarını öne sürdü.
Sanık Şensoy, kışladan çıkmak için nizamiyede bekledikleri sırada daha önce çıkış yapan 2 tankın döndüğünü, tanklardan önce gelenin mürettebatının yaralı olduğunu görünce personele müdahale ettiğini belirtti. Yaralı personelin "Halk garip bir şekilde bize saldırdı, dışarı çıkmayın." dediğini aktaran Şensoy, bunun üzerine yaralı personeli bölüğe götürdüğünü ve nizamiye bölgesinden ayrıldığını anlattı.
Yaralı askeri bölüğe götürdükten sonra zimmetli tüfeğini tankta unuttuğu için tekrar nizamiyeye geçtiğini anlatan Şensoy, nizamiyeye geldiğinde ismini daha sonra "İsa Sancaklı" olarak öğrendiği kişinin tankların dışarı çıkması yönünde emirler verdiğini gördüğünü ileri sürdü. Şensoy, tüfeğini alarak tekrar bölüğüne döndüğünü, bölük astsubayı odasındaki televizyondan kalkışma haberlerini izlediğini ve saat 02.00'den sonra bölükten ayrılmadığını kaydetti. Sanık Şensoy, saat 04.00 sıralarında okul komutanı eski albay Sefa Alkan'ın emriyle sınav salonunda toplandıklarını, Alkan'ın kursiyer teğmenlere yönelik "Siz aydınlık tarafı seçtiniz, suç işlemediniz." diyerek bir konuşma yaptığını ve sabaha kadar burada beklediklerini söyledi.
FETÖ ile hiçbir irtibat ve iltisakı bulunmadığını savunan Şensoy, başarılı bir eğitim sürecinin ardından atamada gönüllü olarak Şırnak'ı seçtiğini dile getirdi.
- "O gece hiçbir kanunsuz emri uygulamadım"
Sanık kursiyer teğmen Ensar Hüdai Sağkal da eski binbaşı Gürkol'un alarm verildiğine dair emri üzerine tümene gittiğini ve amirlerinin emirleriyle garajlar bölgesindeki tank ve zırhlı araçların hazırlanması için garaj ve cephanelik bölgelerine yöneldiğini ancak hiçbir araca müdahale etmeyerek beklediği iddiasında bulundu. Cephanelikte bekledikleri sırada ailesi ve arkadaşlarıyla yaptığı telefon görüşmesinde, darbe teşebbüsünden haberdar olduğunu ifade eden Sağkal, bölük komutan vekili üsteğmen Sinan Ünal'ın emriyle tekrar bölüklerine döndüklerini ve hiçbir eyleme katılmadığını öne sürdü. Bölükte bulundukları sırada yoklama alındığını, okul komutanı eski albay Sefa Alkan'ın emriyle sınav salonuna geçtiklerini, tabanca ve tüfeklerinin toplandığını belirten Sağkal, "O gece hiçbir kanunsuz emri uygulamadım. Sadece bölük komutanımızın emrine uygun davranarak tümene geldim." dedi.
Sanık kursiyer teğmen Fatih Karaaslan ise komutanlarının emirlerine uygun davrandığını ve darbe teşebbüsüne yönelik hiçbir eylemin içinde yer almadığını savundu.
Başbakanlık vekili Avukat Sevgi Çevik Aslan'ın sorusu üzerine Karaaslan,cüzdanında ele geçirilen 1 doların FETÖ ile bir ilgisi bulunmadığını ileri sürdü. Cüzdanında sadece 1 dolar değil bir de Ukrayna parası bulunduğuna dikkati çeken Karaaslan, ailesinin Bursa'da düğün salonu işlettiğini ve bu paraları da salondan aldığını iddia etti.
Duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.