HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Etnik rinoplasti ve biyometrik güzellik

Etnik rinoplasti ve biyometrik güzelliğin kökeni hakkında tüm bilinmeyenleri açıklayan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu, etnik rinoplasti nedir sorusunun cevabını verdi. İşte etnik rinoplasti ile ilgili merak edilenler...

Etnik rinoplasti ve biyometrik güzellik

Günümüzde çoğu Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaşayan beyaz ırk (Caucasian: Kokeişın okunur) dışında kalan dünya coğrafyasındaki diğer ırkların (Kızıl/sarı/siyah/kahve derili) gösterdikleri orijinal (etnik) yüz karakteristiklerinden (deri rengi ve yapısı, kafatası şekli, yüz estetiği) doğan harmonik uyumsuzlukların estetik amaçlı düzeltilmesi işlemlerine Etnik Estetik Cerrahi, bu kişilere yapılan Estetik burun ameliyatlarına ise Etnik Rinoplasti adı verilir.

Etnik rinoplasti uygulamalarının temel amacı, etnik farklılıkları beyaz ırkla eşitlemek veya ortadan kaldırmak değil, bütünsel uyum adına bu sorunların düzeltilerek işlevsel ve estetik yeterliliğin sağlanmasıdır.

CAUCASIAN KELİMESİNİN KÖKENİ

Detaylara geçmeden, Caucasian kelimesinin etimolojik kökenine kısaca bir açıklama yapmak isterim. Caucasian kelimesinin 2 anlamı var. Günümüzde sık kullanılan ilk anlamı, yukarıda sözü edilen ırkçı bir yaklaşımla aslında sadece beyaz ırkı ifade eder. Diğer anlamı ise Kafkasya’da “Caucasus" adı verilen Karadeniz ile Hazar gölü arasında bulunan coğrafi bölgeden köken alır. Yöresel anlamı, yüksek dağ zirvelerindeki bembeyaz ışıltılı kar demektir.

İlk, yani coğrafi anlamı, Avrupa ve Asya arasındaki geçiş bölgesi demektir. Bu bölgede bulunan ülkelerden (Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan) köken alan kişilere de Caucasian, yüksek dağların zirvesindeki kar kadar beyaz ırk denir. Günümüzde bu bölge insanları ile ilgisi olmayan destansı bir benzetme.

Alman Antroplog Blumenbach’e göre (1795) ırklar, Mongol (Japon ve Çinli sarı ırk), Etiyopyalı (siyah kuzey dahil Afrikalı), Malayan (Avustralya ve Pasifik adalarındaki kahverenkli ırk), Amerikan (kırmızı (kızıl) derili, yerli Amerikan) ve Caucasian (Avrupa, Batı Asya ve kuzey Afrikalı) beyaz ırk olarak temelde 5’e ayırır.

Bu tasnif bilimsel değil kişisel deneyime dayanır ancak hala beyaz ırk insanını tanımlamak için Cauasian terimi yaygın olarak kullanılır. Artık Kızılderili kalmadı. Siyah ırk beyaz ırkla hibritlendi ve yüz estetiğine damga vuran ırksal farklılıklar evrimleşerek yeni melez nesillerde keskinliklerini (bir anlamda özgünlüklerini) kaybetti.

IRKLAR VE BURUN KARAKTERİSTİKLERİ

Nesilden nesile Avrupalıların kendi etno-kültürel, melez ve coğrafi özelliklerine ait yüz fenotipleri ve burun karakteristikleri bulunur. Dar bir örnekleme yapmak gerekirse, örneğin kuzey Avrupa’lı beyaz ten rengine sahip renkli göz ve saça sahip İskandinavların (Vikingler, Danimarka, İsveç, Norveç vb. ) boyları uzun, gözleri açık renkli, saçları düz, ciltleri çilli, burunları ince derili, burun ucu kalkık, ince ve belirgindir.

Kabalayarak zenci dediğimiz Afrika kökenlilerde saçlar kıvırcık, burun delikleri geniş, burun derisi kalın, burun ucu kaba ve basıklığı ön plandayken, eski tabirle sarıbenizli Uzakdoğulularda boy ve burun kısa, geniş kemikli ve basıktır. Bir diğer yüz ve burun fenotipi değerlendirme kriteri ırka değil coğrafi özelliklere dayandırılan nispeten daha yeni olan bir diğer sınıflandırmadır.

Bu yaklaşımı önceleyen yüz/burun/cilt fenotip değerlendirmelerine bir örnek, yalçın ve dik dağlara sahip olan karadenizli (veya laz) burunları aynen coğrafyaları gibi sert, keskin, kemerli ve uzun olmasıdır.

Ortadoğulu burnu diye tek veya birleşik bir ırka dayalı bir kategori yoktur. Coğrafi yaklaşımda Ortadoğu coğrafyası dendiğinde İranlılar, Türk’ler, (Kuzey Afrika dahil) Arap’lar, Hintliler ve Pakistan’lılar anlaşılır. Bu grup Blumenbach’cı yaklaşımla Ön Asya ırkı kabul edilebilir.

TÜRKLER VE İRANLILAR YÜZ YAPILARI VE CİLT ÖZELLİKLERİYLE ARAPLAR'DAN AYRIŞIYOR

Günümüzün çok hareketli göç alıp veren bu coğrafyasında Türkler ve İranlılar yüz ve burun biyometrisi ve cilt özellikleriyle Araplar'dan belirgin ayrışırlar. Coğrafi karakteristiklerin önemli değişkenleri, yaşanan yerin irtifası, güneşli gün sayısı, ekvator kuşağına yakınlık, yağmur ve bulutlanma dereceleri, çöl iklimi nem ve denize olan yakınlık, uzaklıktır.

Türk ve İranlılar genel olarak, belirgin uzun ve eğri kemikli, kaba ve kalın derilidir. Anadolu insanının burun ucu kaba, düşük ve estetik olarak belirsiz kabul edilebilir. Genel bir yaklaşımla kendi deneyimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim, coğrafi şartları dağlık ve zor, iklim özellikleri soğuk bölgelerde yaşayan insanların coğrafyalarında deniz olsun olmasın (Karadeniz, Doğu Anadolu) burunları uzun, kemikli, kemerli, eğri ve derileri orta derecede sert; sıcak bölge insanlarının (Akdeniz, Güneydoğu) derileri kaba, yağlı ve kalın, burunları eğri, kısa ve yayvan; deniz olsun olmasın ılıman veya bozkır bölge insanlarının ise (İç Anadolu, Ege, Adalar,) melezleşebilmelerine olanak sağlayan etnik çeşitlenme sayesinde burunları normal uzunlukta, derileri ince, orta derecede eğri (devie) ve burun uçları yine estetik anlamda belirsiz veya kabadır.

BALKAN VE KAFKAS GÖÇMENLERİNİN BURUN YAPILARI

Balkan göçmeni insanlarının burunları nispeten evrim sürecinde nesilden nesile düzelerek incelmişken, Kafkas göçmenlerinde burun yapısı köken aldıkları dağlık coğrafyaya uygun kemikli ancak kemersiz, uzun ve çoğunlukla eğridir.

Bu yaklaşımın sadece kendime ait öznel bir kategorizasyon olduğunu ve doğal olarak farklılıklar gösterebileceğini tekrar hatırlatırım. Etnik Rinoplasti, yüze uyum kazandırmak için yapılan ve kişinin etnik, coğrafi ve kişisel kökeninden, dini aidiyetlerinde, siyasal dünya görüşünden bağımsız planlanması gereken “tıbbi” uygulamalardır.

ETNİK RİNOPLASTİ TERİMİ DOĞRU MU, BU TREND NELERİ KAPSIYOR?

Erkeklerin önden ve yandan düz, kadınların yüzlerine uyumlu biçimli ve hem işlevsel hem estetik açıdan yeterli bir buruna sahip olmaları amaçlanır. Burada yeri gelmişken yaşanan coğrafyalara ait burun sınıflandırılması kavramı artık artan ve kolaylaşan ulaşım, eğitim ve iş olanakları ile giderek yerini oransal, yapısal yani biyometrik yüz veya güzellik kavramına doğru değişmektedir. Biyometrik çalışmalar yüz tanıma sistemleri içinde son 10 yolda geliştirildi. Artık birçok evrensel tanınma, bilinme hatta izlenme tekniği biyometrik analizle yapılıyor.

Etnik Rinoplasti yanlış bir terim olmasına rağmen, coğrafi kültürel dinamizm içinde şekillenen güzellik algısı giderek ortak ve kollektif bir güzellik kabulüne doğru evrilmektedir. Bu trendin içinde sadece burun, yüz değil, bacaklar, göğüsler, kulaklar, saçlar ve hatta popolar dahil edilebilir. Biyometrik güzellik adını verdiğim bu konuyu yakında daha detaylı işleyeceğim.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

www.ankaraestetikcerrahi.com
Facebook: @NedimSarifakioglu
Instagram: @nedimsarifakioglu
YouTube-Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

Yerel Seçim 2024


En Çok Aranan Haberler