ADANA (İHA) - Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Enerji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, dünyanın geleceği için elektriğin yenilenebilir doğal kaynaklardan üretilmesi gerektiğini belirterek, sadece 5 adet güneş piliyle bir evin elektrik ihtiyacının karşılanabileceğini söyledi.
Uyar, 2020 yılında, dünyada üretilen elektriğin yüzde 50'sinin yenilenebilir enerjiden olmasının planlandığını, doğal kaynaklardan üretilmeyen enerjilerin insan hayatını tehdit ettiğini ifade etti. Enerjiyi etkin kullanabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek elektrik üretilmesi gerektiğini, insanın yaşamını doğal çevrede sürdürürken ihtiyaçlarını da doğal kaynaklardan sağladığını, kurutmayı ve ısınmayı güneşle yaptığını, enerji ihtiyacını da güneşle karşılayabileceğini kaydeden Uyar,
"Nükleer enerji atmosfere çok zarar veriyor. İklim değişikliklerine neden olarak çevre ve insanın hayatını olumsuz etkiliyor. Nükleer enerji sektörü, nükleer santrallerin kömür, petrol ve doğalgazın yerine geçemeyeceğini kabul ediyor. 2050 yılı itibarıyla, fosil kökenli enerjinin sadece yüzde 10'unun nükleer enerjiden sağlanması planlansa bile, yaklaşık bin tane yeni nükleer santralin kurulması gerekir. (Şu an dünya genelinde yaklaşık 440 tane mevcut). Bin yeni santralin kurulması mümkün olsa dahi inşa edilmesi onlarca yıl sürer. Bu kadar çok santral kurulunca da uranyum rezervleri çok kısa sürede biter. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın da (IAEA) itiraf ettiği gibi, iklim değişikliğini durdurmak için hızla müdahale etmek gerekiyor, ama nükleer enerjinin bu hızla yaygınlaştırılmasının imkanı yok. Dünya iklimindeki olumsuz gelişmeleri durdurmanın çaresi başka: Dünya iklimini korumak sadece yenilenebilir enerji ve bununla bağlantılı olarak enerjinin etkin kullanımı ve enerji tasarrufu ile mümkündür" dedi.
Çok basit bir sistemle güneşten elektrik üretilerek hem çevreye zarar verilmeyeceğini hem de daha kaliteli elektrik üretileceğini belirten Uyar, şunları kaydetti:
"Güneşten elektrik üretmek için yarı iletken malzemelerin özelliğinden yararlanılıyor. Yarı iletken malzemelerde elektron atomlara gevşekçe bağlı. Yalıtkan malzemede bu elektronlar sıkıca bağlı, iletken malzemedeyse serbest dolaşımdalar. Güneşten gelen ışınımın enerjisi 'foton' dediğimiz kümelerden oluşuyor. Foton miktarında enerji bir yarı iletken tabakasında gevşekçe bağlı olan elektronları serbestleştiriyor. İkinci bir yarı iletken tabakasıyla oluşturulan gerilim farkı yardımıyla serbestleşen
elektronları hareketlendiriyor. İki yarı iletken tabakanın dışına birer kablo bağlayıp elektronların geçişine izin verdiğinizde bu gerilimden elektrik üretebiliyorsunuz."
Uyar, bu yolla üretilen elektriğin, şebekede kullanılan kaliteye getirilebildiğini, binaların yüzeylerine ve çatısına monte edilen 5 adet güneş pili modülüyle bir evin elektrik gereksiniminin karşılanabileceğini vurguladı. Bu sistemin halen kamu desteği olmadan tüketici için ekonomik olmasa da, kullanım arttıkça maliyetinin düşeceğini kaydeden Uyar, "Fotovoltaik sistem olarak adlandırılan güneş pilleri modülleri Türkiye'de az da olsa bazı müstakil evlerde, bazı telefon kuruluşlarının aktarıcı
istasyonlarında kullanılıyor. Güneş pilleri de saatlerde ve hesap makinelerinde başarıyla uygulanıyor" diye konuştu.
Uyar, güneşten çok ekonomik bir sistemle elektrik üretilebileceğini belirterek, "Güneş ışınımının 500 aynayla yansıtıldığı bir kulede çok yüksek sıcaklıklara ulaşılabiliyor. Bu kuleden geçirilen bir akışkan yardımıyla elde edilen buhardan da elektrik üretiliyor" şeklinde konuştu.