MAGAZİN

"Eyüp Sultan'ın izinde Medine'den İstanbul'a gelmek istiyoruz"

Gazeteci, yazar ve fotoğrafçı Ali İhsan Gülcü: - "Eyüp Sultan'ın izinde Medine'den İstanbul'a bir seyahat projesi var. Bu projeyi hayata geçirirsek Medine'den başlayıp Kufe, Bağdat, Basra gibi şehirleri dolaşıp Şam'a gelmek, oradan da yapabilirsek Kahire ve deniz yoluyla Kıbrıs üzerinden İstanbul'a gelmek istiyoruz" - "Eyüp Sultan'ın bilinmeyen en önemli özelliği, Osmanlı'nın dünya hakimiyeti ilkesini burada mimariye de işlemiş olması"

İSTANBUL (AA) - Gazeteci, yazar ve fotoğrafçı Ali İhsan Gülcü, "Eyüp Sultan'ın izinde, onun izlediği yolu takip ederek Medine'den İstanbul'a gelmek istiyoruz." dedi.

Eyüp Sultan Araştırma Merkezi'nde (EYSAM) gerçekleştirilen "Eyüpsultan'ın Bilinmeyenleri" başlıklı etkinlikte ilçede bulunan tarihi yapılar, restorasyon çalışmaları ve bölgenin bugüne kadar geçirdiği değişimler ele alındı.

Araştırmalarını "Eyüpsultan Türbeler ve Anıt Mezarlar" çalışmasıyla ilgililerin beğenisine sunan Gülcü, Eyüpsultan Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikte, 2003'ten bu yana ilçede çektiği fotoğraflardan örnekleri katılımcılarla paylaştı.

Daha önce Türkiye'nin farklı ilçeleri için karadan ve havadan fotoğraf çekimi yaptığını, 2003 yılında da Eyüpsultan'ın fotoğraflanması için çalışmaya başladıklarını anlatan Gülcü, "Talep geldiğinde '6 ayda bitiririz' dedim fakat bir girdik bir daha çıkamadık. Fotoğraflama çalışması da 6 ay değil 2 yıl sürdü." diye konuştu.

- "Fatih, müthiş bir şehir kurulmasını sağladı"

Eyüpsultan'ın İstanbul surları dışında kurulan ilk Türk şehri olduğunu kaydeden Gülcü, Fatih Sultan Mehmed'in komutanlarını ve yakın çevresindeki insanları yönlendirerek bölgenin imar edilmesini ve müthiş bir şehir kurulmasını sağladığını söyledi.

İlçenin ara sokaklarında dışarıdan bakıldığında görünmeyen küçük mektep, medrese ve çeşme gibi pek çok yapının bulunduğunu anımsatan Gülcü, "Osmanlı döneminden bu yana Eyüpsultan, yüzyıllardır bir inanç merkezi olmasının ötesinde her tarafında tekkelerin olduğu ve manevi bir havanın estiği farklı bir merkez işlevi görmüştür." açıklamasını yaptı.

Gülcü, bölgenin Fatih devrinde şekillenmeye başladığını, paşaları, beylerin ve ordunun ihtiyaçlarını karşılayan esnafın buraya gelip küçük küçük hayır işleri yaptığını hatta Horasan, Semerkand ve Buhara gibi yerlerde İstanbul'un Fethini duyup müritlerini de alıp Eyüp Sultan'a gelen büyük veli kişilerin olduğunu ifade etti.

Nişancı Feridun Ahmet Paşa Türbesi, Pertev Paşa Türbesi, Şah Sultan Cami, Zal Mahmut Paşa Cami ve Külliyesi ile ilçedeki diğer yapı ve türbelere ilişkin bilgi veren Gülcü, "Eyüp Sultan'ın bilinmeyen en önemli özelliği, Osmanlı'nın dünya hakimiyeti ilkesini burada mimariye de işlemiş olması." dedi.

Eyüpsultan'daki mezarlıklarını devlet kabristanı olduğunu ve Osmanlı döneminde hazirelerin etrafının duvarlarla çevrili olmadığını dile getiren Gülcü, şunları kaydetti:

"Eyüp Sultan'ın bilinmeyen özelliklerinden biri de Osmanlı döneminde mezarların etrafında duvarların bulunmaması ve insanların mezarlıkları evi gibi görmesi, orada yatanlar sanki canlıymış sanki onlarla beraberlermiş gibi düşünmesidir. İnsanlar onları ölüler olarak kabul etmiyorlar, öyle olduğu için iç içe bir hayat var. Herkes Eyüp Sultan'a yakın olmak için can atıyor, 'Ben de keşke ona yakın gömülsem de ahirette onun şefaatine mazhar olsam.' düşüncesi var. Tabi buraya herkes rastgele defnedilemiyor, özel izin almanız ve boş bir yer bulup satın almanız gerekiyor."

- "Medine'den İstanbul'a gelmek istiyoruz"

Sahabeden Eyüp Sultan hazretlerinin Medine'den İstanbul'a yolculuğundan ilham alarak geliştirilen ve daha önce de teklif edilen bir seyahat projesini hayata geçirmek istediklerini anlatan Gülcü, şunları söyledi:

"Eyüp Sultan'ın izinde Medine'den İstanbul'a bir seyahat projesi var. Bu projeyi hayata geçirirsek Medine'den başlayıp Kufe, Bağdat, Basra gibi şehirleri dolaşıp Şam'a gelmek, oradan da yapabilirsek Kahire ve deniz yoluyla Kıbrıs üzerinden İstanbul'a gelmek istiyoruz."

Sadece fotoğrafçılarla değil akademisyen, mimar, araştırmacı ve gönüllü olan sanatkarlarla birlikte bu seyahati gerçekleştirmek istediklerini belirten Gülcü, şu bilgileri ekledi:

"İstanbul'un kalbi Eyüp Sultan'dır. Hz. Halid o yaşına rağmen buraya kadar gelmiş, hastalanıp vefat etmiş, defnedilmiş ve asırlardır onun makamı bir inanç merkezi olarak kullanılıyor. Hem Eyüpsultan'ın hem İstanbul'un hem de Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlayacak böyle bir projeyi hayata geçirmek ve bu yıl başlayıp belki 2 yıl içinde tamamlamak istiyoruz."

Konuşmanın ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Gülcü'ye, etkinliği yöneten Eyüpsultan Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü İrfan Çalışan tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler