Fatih Akın, Görüntü Yönetmenleri Derneği’nin YouTube’da gerçekleştirdiği canlı yayına konuk oldu. Ersin Gök, Birkan Yorulmaz ve Firar Güney Kayran’ın sorularını yanıtlayan ünlü yönetmen, 2.5 saatlik yayında sinema aşkının nasıl başladığını, HBO için çekeceği Marlene Dietrich dizisini ve “Duvara Karşı” filmine neden Sibel Kekilli’yi seçtiğini de anlattı.
“7 yaşındaydım. Ailem, gurbetçi ailelerin evine film izlemeye giderdi. Yeşilçam filmleri izlerdik. Solcu ailelerin evinde de Yılmaz Güney filmlerini. Bunlar benim ilgimi çekti. Öte yandan video dükkanı olan aileler de vardı ve onlarda her türlü Batı filmi bulunuyordu. Filmler bütün hayatımdı.”
LİSEDEYKEN BİR FİLM ŞİRKETİNDEN İŞ İSTEDİM
“Küçükken fabrikada, babamın yanında çalıştım. Garsonluk yaptım. Setlerde de çok çalıştım. Lise döneminde bir film şirketinden iş istedim. 18-19 yaşındaydım. ‘Kahve yaparım, eşya taşırım’ dedim. O dönem sinemayı öğrenmeye başladım. Bir kısa film yaptım ama kamerası ve kurgusu iyi değildi.”
TÜRKİYE BENİM İÇİN ‘MATRIX’ GİBİYDİ
“Almancı olarak yetiştim, Türkiye benim için ‘Matrix’ gibi bir şeydi. Bir gerçek hayat var; Almanya, okul, mahalle. Bir de Türkiye. Köy hayatı, bağa gitmek, İstanbul...”
İSTANBUL GENÇLİĞİNE MERAKLIYDIM
“95’te İstanbul’da Kemancı’ya gidiyordum kendi başıma. Kimseyle diyalog kuramıyordum. O zaman çok zordu, New York gibi bir yerdi. Kendi başına gidince kimseyle tanışamıyorsun. Çok da meraklıydım İstanbul gençliğine, rock müziğe meraklıydım.”
DUVARA KARŞI BİRDEN PATLADI
“Duvara Karşı birden patladı, ödüller aldı ve bir anda ‘Alman yönetmen’ olarak değil ‘yönetmen’ olarak buldum kendimi. Bu durum sonraki filmim ‘Yaşamın Kıyısında’ için büyük bir sanat baskısı yaptı üzerimde. Ne yaparsam yapayım tamamen farklı yapmam lazımdı.”
ÜNLÜ OLDUM AMA PARASIZDIM
“Duvara Karşı’nın başarısı beni Sezen Aksu’yla tanıştırdı. İlk filmimden bu yana şarkılarını kullanırım. O filmde yapımcı olduğum için parasız kaldım bir anda. Ünlü oldum ama parasızdım. İstanbul’a gidip müzikçilerle takılayım diyerek ‘İstanbul Hatırası’nı ve ‘Cennetteki Çöplük’ü çektim.”
SEÇMELERDE EN İYİ OYDU
“Duvara Karşı’da Sibel’i ben seçtim. Yapımcılarla konuşurken ‘Birol Ünel, Türk. Kızın da Türk olması lazım’ dedim. O dönem Almanya’daki Türk oyuncular çıplaklık var diye kabul etmediler. ‘Ablam kızar, babam kızar, mahalle kızar’ dediler. Ben de ‘erotik alanda Türk oyuncu yok mu’ diye bir araştırma yaptırdım. Arayıp ‘Bir tane var’ dediler, Sibel’den bahsettiler.
Onu oyuncu seçmesine çağırdım. Aynı zamanda 200 kız daha vardı. Evden kaçan kızlar bunlar.
Sibel’i erotik geçmişinden ötürü değil, en iyi oyunculuğu verdiği için seçtim. Kamera önünde rahat olması da artıydı. Kabiliyetliydi yani, geçmişi beni ilgilendirmez.”
Sibel Kekilli'nin şöhret yolculuğu
Fatih Akın'ın Duvara Karşı adlı filmiyle başladığı oyunculuk serüvenini Hollywood'a ve çok izlenen bir TV dizisine taşıyan Sibel Kekilli, Hollywood Reporter dergisine konuştu.
Böylesine bir evlilik töreni için yeterli para olmayınca da Sibel ve Stephan soluğu bir bankada aldılar. Hayallerine giden adımı atmalarını sağlayacak 15 bin Euro'luk kredi ilk anda onlara hayat kurtarıcı gibi göründü. Çiftin bu paranın geri ödenmesi konusundaki en büyük beklentisi de düğünde takılacak takılardı.
Sibel ve Stephan gerçekten de bu düğünü yaptılar. Ama bir türlü gerçek anlamda evli bir çift olamadılar. Çünkü konsolosluktan beklenen kağıtlar bir türlü gelmek bilmedi. Ama genç kızın babasının da bu durumdan uzun süre haberi olmadı. Kalbi kırılmasın diye ona gerçeği söylememeyi tercih etti Sibel.
Zaten düğün ve evlerine aldıkları mobilyalar çifti büyük borca sokmuştu. Üstüne üstlük Sibel'in sevgilisi Stephan'ın bir bankaya yüklü miktarda borcu çıkınca da genç kız için porno sektörüne uzanan yol görünmüş oldu.
Bu arada belediyede çalışmaya devam eden Sibel Kekilli, pazarda sebze ve meyve satıp annesiyle birlikte evlere temizliğe de gitti bu borçların altından kalkabilmek için. Ama nafile! Para bir türlü yetmeyince o da porno sektöründen kendisine gelen teklifi kabul etmek zorunda kaldı. Sonradan "en çok ailemi utandırdığım için üzgünüm" dese de borçlarından kurtulmak için başka çıkar yol bulamıyordu çünkü.
Sibel Kekilli'nin porno sektöründeki macerası 8 ay kadar sürdü. Bölüm başı 300 Euro alan Kekilli bu sayede borçlarından büyük ölçüde kurtuldu.