İSTANBUL (İHA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, son 80 yılın en büyük yağışının birkaç saatte İstanbul'a düştüğünü belirterek, "Bu gibi hallerde insanoğlu çaresiz kalıyor" dedi.
AKOM'da basın toplantısı düzenleyen Topbaş, sel felaketiyle birlikte kent genelinde çok ciddi ölçekte bir sıkıntı ortaya çıkmış durumda olduğunu söyledi. Dünden bu güne 23 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Kadir Topbaş, "Maalesef Türkiye'de acılar üzerine dahi siyaset yapabilenler var. Benim Bosna'ya gittiğimden bahsedenler var. Bu kadar acımasızca ve maalesef tamamen bu dumanlı havadan istifade etmek isteyenleri kınıyorum. Dün saat 09.00 uçağı ile önemli bir konu ile ilgili Ankara'ya gittim.
15.30'da tekrar Ankara'dan İstanbul'a geldim. Bosna'ya gittiğim yalan. Bunların siyasi hayatı zaten böyle gelişti. Acılı gün. Gelin destek olun. Eğer bir öneriniz varsa yardımcı olunuz. Buradan siyaset yaparak rant bekleyenleri kınıyorum" dedi.
Topbaş, meteoroloji yetkililerinin Cuma günü daha yoğun bir yağış geleceği yönünde tahminde bulunduğunu belirterek, "İnşallah Cuma günü yoğun yağış olmamasını diliyorum. Doğayı ciddi tahrip ettik. Son 80 yılın en büyük yağışının birkaç saatte İstanbul'a düşmesi karşısında yapacak bir şey kalmıyor. Bu gibi hallerde insanoğlu çaresiz kalıyor. Çevreye ve doğaya saygılı olmak zorundayız. İklim değişikliklerinin getirdiği bir sıkıntıyı beraber yaşıyoruz" diye konuştu.
Başından bugüne kadar bütün yönetimlerde bulunanların hataları olduğunu belirten Kadir Topbaş, yaraların hep birlikte sarılacağını söyledi. Kadir Topbaş, "Maddi hasarlar ciddi ölçekte. Acı tablolar gördük. Bunun karşısında el ele vereceğiz. Tabii ki ölenleri geri getiremeyeceğiz. İnşallah daha sıkıntılı günler bizi beklemez. Şiddetli yağışta 10 dakikada dere yatakları 3 metre yükseliyorsa, insanoğlu olarak bunun karşısında ne kadar durabilirsiniz. Doğru yerlerde doğru yapılar yapmak gerekiyor. Aniden
bastıran bu yağış, birden sele dönüşen bu afet sizi bir yerde yakalayabiliyor ve hayatınıza mal olabiliyor" açıklamasında bulundu.