HABER

Fazıl Say'ın davasıda hakim ile avukat arasında 'hayranlık' tartışması

Piyanist Fazıl Say'ın Twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle karşılıklı davaları olan Ali Emre Bukağılı'ya "hakaret" ettiği gerekçesiyle yargılanmasına devam edildi

Fazıl Say'ın davasıda hakim ile avukat arasında 'hayranlık' tartışması

Anadolu 58. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 4. duruşmaya Fazıl Say ve şikayeti Ali Emre Bukağılı katılmazken tarafları avukatları temsil etti. Duruşmada Fazıl Say'ın avukatı Meltem Akyol, "Müvekkilim Avrupa'daki turnesinin tarihlerinin değişmesi nedeniyle hazır edemedik. Kendisi İspanya'dadır. Celse arasında savunmasının alınmasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme hakimi Seher Başar, Fazıl Say'ın ne zaman döneceğini sordu. Sanık avukatı ise gün veremeyeceğini belirtti.

HAKİM: HAYRANI OLDUĞUMU NEREDEN BİLİYORSUNUZ, BİR TANE BİLE KONSERİNE GİTMEDİM

Ali Emre Bukağılı'nın avukatı Fatih Doğan ise, "Ben sanığın yerinde olsam yargılandığım mahkemenin hakimi bana hayran olsa ben de duruşmaya gelmezdim. Bu konu basına da yansıdı" diye konuştu.

Bunun üzerine mahkeme hakimi Başar, "Hayran olduğumu nereden biliyorsunuz. Bir tane bile konserine gitmedim. Şuan beni suçluyorsunuz" dedi

REDDİ HAKİM TALEBİ

Avukat Doğan davanın geçtiğimiz celsesinde mahkeme hakiminin "Biz de hep beraber konser salonuna gider, orada ifadesini alırız" şeklinde sözler sarf ettiğini belirtti. Hakim Başar, "Ben sadece espri yaptım" dedi. Avukat Doğan, Fazıl Say'ın 4 celsedir duruşmaya katılmadığını ifade ederek, "Sanığa göre duruşma tarihlerini ayarlıyorsunuz. 'Dünyaca ünlü bir sanatçımız var, ona da dava açmışlar' demişsiniz. Bu celse sanığın konser günlerini sormak suretiyle yakalama veya zorla getirme kararı veremeyeceğiniz yönünde izlenim oluştu. Hakimin bu davaya bakmakta tarafsız davranamayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Bukağılı'nın bir diğer avukatı Gülcan Karakaş ise reddi hakim talebinde bulundu.


Emre Bukağılı

"BİR KONSERİNE GİTMEDİM, ESERİNİ DİNLEMEDİM"

Fazıl Say'ın avukatı Akyol da, "Sanığa göre duruşma günleri ayarlamadık. Genelde Fazıl Bey hafta sonları Türkiye'de oluyor. Sizin hayranı olduğunuz yönünde geçtiğimiz celsenin zabıtlarında böyle bir ibare okumadım" dedi. Hakim Başar, "Bir tane konserine gitmedim. Bir eserini dahi dinlemedim" şeklinde açıklamada bulundu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Duruşmaya kısa bir ara veren hakim Başar aranın ardından reddi hakim talebine ilişkin kararını açıkladı. Hakim kararında, "Mahkememizce her ne karar verilecek olursa olsun katılan tarafı tatmin etmeyeceği, mahkememizin tarafsız olamayacağı kanaati kendilerinde hasıl olduğundan talebin incelenmesi yönünden dosyanın Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildi" cümlelerine yer verdi. Duruşma ertelendi. (DHA)

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fazıl Say'ın geçtiğimiz yıl Nisan ayında Twitter üzerinden Ali Emre Bukağılı'ya yönelik hakaret içeren paylaşımlar yaptığı belirtildi. Fazıl Say hakkında, "Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçundan 3,5 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı.

Fazıl Say kimdir?

Babası, yazar ve müzikolog Ahmet Say, annesi eczacı Gürgün Say'dır. Fazıl Say , dudak damak yarığı ile dünyaya gelmiş bir çocuktu. Bebeklikte geçirdiği bir ameliyatla yarık dudağı dikildi. Doktorunun üflemeli çalgı çalması önerisi üzerine melodika üflemeye başladı.

Fazıl Say ,üç yaşındayken obuacı Ali Kemal Kaya ile ritmik jimnastik ve işitme alıştırmalarına, bir yıl sonra Mithat Fenmen’den piyano dersleri almaya başladı. Fenmen’le sekiz yıl boyunca, piyano, solfej ve teorinin çalıştı; ayrıca besteciliğe özendirme çalışmaları ve konser podyumlarına ısındırma amaçlı küçük dinletiler gerçekleştirdi.

1970 yılında Ankara’da doğan Fazıl Say Ankara Devlet Konservatuvar’ında piyano ve bestecilik eğitimi gördü. Fazıl Say ,on yedi yaşında, Düsseldorf’daki Robert Schumann Enstitüsünde de David Levine ile beş yıl çalışmasını sağlayacak olan bir burs kazandı.

Fazıl Say ,1992’den 1995’e kadar çalışmalarına Berlin Konservatuarı’nda devam etti.

1994 yılında Genç Konser Sanatçıları Uluslararası Seçmeler Ödülünü kazandıktan sonra uluslararası kariyerinde hızlı bir yükselişe geçti. Fazıl Say, New York Filarmoni, İsrail Filarmoni, Baltimore Filarmoni, St. Petersburg Filarmoni, BBC Filarmoni, Orchestre National de France ve dünya çapındaki diğer önde gelen orkestraların tanıdık yüzlerindendir.

Fazıl Say ,Lucerne Festivali, Ruhr Piyano Festivali, Rheingau Müzik Festivali, Verbier Festivali, Montpellier Festivali, Beethoven Festivali’nde defalarca yer alan Say, aralarında Amsterdam’da bulunan Concertgebouw, Berlin Philharmonie, Vienna Musikverein, Tokyo’daki Suntory Hall, New York’daki Carnegie Hall ve Avery Fisher Hall’ın da bulunduğu dünyanın birçok önde gelen konser salonlarında çaldı.

Fazıl Say ,2003/04 sezonunda Salzburg Festivali, New York’daki Lincoln Center Festivali, Londra’daki Harrod’s Piano Series ve Tokyo’daki World Piano Series’de ilk defa sahne aldı. Oda müziği partnerleri arasında Yuri Bashmet ve Shlomo Mintz de yer alıyor.

Fazıl Say ,2004’de Maxim Vengerov ile birlikte büyük bir Avrupa ve ABD turnesine çıktı ve Carnegie Hall, Vienna Musikverein, Amsterdam Concertgebouw, Londra’daki Barbican Center ve Salzburg Festivali’nde performans sergiledi. 2006 yılında Akiko Suwanai ile birlikte Avrupa ve Asya turnesine çıkacak, Say’ın caz’a olan tutkunluğu ve yenilik arayışları Türk ney virtüözü Kudsi Ergüner ile birlikte bir ‘Worldjazz’ dörtlüsü oluşturmasını sağladı.

Fazıl Say ,2000 yazında bu dörtlü, St. Dennis, Paris, Montpellier, Montreux Caz Festivali, İstanbul Caz Festivali ve Juan-les-Pins Festivali’nde büyük bir başarıyla sahne aldı. 2005 yılında bir konser için Montreux’a dönen Say, Bobby McFerrin ve benzerleriyle birlikte sahne aldı.

Fazıl Say, bir piyanist olduğu kadar bir bestekar da. On altı yaşında Black Hymns’ı yazan Say, 1991 yılında Berlin Senfoni Orkestrasıyla birlikte Piano ve Viyolin konçertolarını çaldı ve 1996 yılında ikinci piyano konçertosu olan Silk Road’ı ilk defa Boston’da dinleyicilere sundu.

Say, bu ikinci çalışmasını 2003/04 sezonu boyunca defalarca piyano tuşlarına taşıdı. Ünlü Türk şairi Nazım Hikmet’in şiirlerinden esinlendiği ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından sipariş edilen oratoryosu Nazım, ilk defa 2001 yılında Ankara’da Türkiye Cumhurbaşkanı’nın huzurunda çalındı.

Fazıl Say , (Radio France ve Kurt Masur tarafından sipariş edilen) 3 no’lu Piyano Konçertosu’nun dünya prömiyerini Ocak 2002’de Paris’te Eliahu Inbal yönetimindeki Fransız Ulusal Orkestrası’yla birlikte gerçekleştirdi ve hem eleştirmenlerden hem de halktan büyük beğeni topladı.

Requirem for Metin Altıok isimli oratoryosu ilk defa 2003’de Istanbul’da 5000 kişilik bir seyirci topluluğuna çalındı.

Fazıl Say , Mayıs 2005’de ETH Zürich tarafından sipariş edilen Dördüncü Piyano Konçertosunun prömiyerini Lucerne’de gerçekleştirdi.Mozart’ın Rondo alla turca ve Paganini Jazz gibi yapıtların oldukça hünerli adaptasyonlarını piyano ve orkestra için geliştirdi.

Viyana Şehri, Mozart Yılı için bir bale sipariş etti ve bu yapıtın ilk performansı Viyana’da 1 Şubat 2006’da gerçekleştirildi. Say, 2006 Salzburg Festivali için yeni bir solo parça yazıyor ve bir orkestral çalışma da şu anda planlama aşamasında.

2003 yılında, Radio France tarafından ‘Yerleşik Sanatçı’ seçildi. Aynı unvanı 2005 Bremen Festivali’nde de alan Fazıl Say’ın ilk kaydı olan bir Mozart diski 1998 yılında yayınlandı ve basından oldukça güzel eleştiriler aldı. Diskografisine Gershwin’in Rhapsody in Blue, New York Filarmoni ve Kurt Masur ile I Got Rhythm Variations, bir Bach resitali ve Stravinsky’nin dört el için bestelenen Le Sacre du Printemps aranjmanı da (ki Say burada her iki bölümü de kendisi çalıyor) dahildir . Bu kayıtla 2001 Echo-Preis Klasik ve 2001 Alman Müzik Eleştirmenleri’nin Yılın En İyi Albümü de dahil olmak üzere birçok uluslararası ödül kazandı.

Dünyanın çeşitli yerlerindeki konser salonlarında büyük kalabalıklara canlı performans sergiledi. Diğer bir kaydı ise Tchaikovsky’nin 1 no’lu Piyano Konçertosunu (Yuri Temirkanov yönetimindeki St Petersburg Filarmoni ile birlikte) Franz Liszt’in Piano Sonatıyla bir araya getiriyor. Sadece kendi çalışmalarına yönelik faaliyet gösteren Naive ile yaptığı yeni sözleşmesi kapsamındaki ilk kaydı uluslararası ilgi topladı. Dünya çapında önemli bir Mozart kaydı olarak görülen ikinci çalışmasında ise bestekarın üç konçertosu Howard Griffiths başkanlığındaki Zürih Oda Orkestrası’yla birlikte çalınıyor.

2005 Sonbahar’ında Ludwig van Beethoven’ın sonatlarından oluşan yeni bir CD yayınlandı. 2005/06 programında Salzburg, Verbier ve Lucerne Festivalleri ve Viyana, Zürih ve Varşova’daki Mozart Festivalleri yanında ABD, Almanya, Japonya, İsrail, Çin , İtalya (Baltimore Senfoni Orkestrasıyla yapacağı çalışmalar dahil olmak üzere), Güney Afrika ve diğer ülkelerde yapacağı turneler bulunuyor.

Mayıs 2005’de İsviçreli yönetmen Hans-Ulrich Schlumpf (Congress of Penguins’in yönetmeni)’nin Ultima Thule isimli filmi için ilk film müziğini besteledi. 2005 yazında Fransız-Alman televizyon kanalı Arte, Fazıl Say’ın İstanbul, Aspendos, Münih ve diğer birçok yerdeki performansını filme alarak 2006’nın ilk aylarında yayınladı. 2005 yılında koro ve orkestra Nazım çalışmalarının DVD prodüksiyonu Aspendos’da gerçekleştirildi.

Beş kıtada sürdürdüğü konserleri ve yankı uyandıran CD’leriyle bütün dünyada aranan bir piyanist olan Fazıl Say, derinlikli yorum kavrayışı nedeniyle günümüze kadar 20 uluslararası ödülle onurlandırılmıştır. Sunduğu konserlerle her yıl yüz binlerce müzikseverin hayranlığını kazanan sanatçı, New York Filarmoni, St. Petersburg Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw, Viyana Filarmoni, Çek Filarmoni, İsrail Filarmoni, Orchestre National de France, Tokyo Senfoni gibi orkestralar eşliğinde çağımızın tanınmış şefleriyle konser vermiş, 2007 Floransa Festivali’nin kapanış konserinde Zubin Mehta’nın yönettiği Floransa Orkestrası ile yirmi bin kişi tarafından izlenen bir açık hava konseri sunmuştur. Yine 2007 yılında Montreux Caz Festivali’nde piyano jürisinin başkanlığını yapan Say’ın, Türk saz şairi Aşık Veysel’in “Kara Toprak” adlı halk şarkısından esinlenerek bestelediği piyano parçasını da içeren aynı başlıklı CD, Amerika’da Bilboard listelerinde 6. sıraya yükselmiştir. 2008’de Avrupa Birliği tarafından “Kültür Elçisi” unvanıyla görevlendirilen Fazıl Say, doğu ve batı kültürleri arasında yeni köprü kurmayı amaçlamıştır.

Ödülleri: Avrupa Birligi Piyano Yarışması, 1991 Genç Konser Solistleri Yarışması Avrupa Birinciliği, 1994 Genç Konser Solistleri Yarışması Dünya Birinciliği, 1995 Radio France/Beracasa Vakfı Ödülü, 1995 Paul A. Fish Vakfı Ödülü, 1995 Boston Metamorphosen Orkestrası Solist Ödülü, 1995 Maurice Clairmont Vakfı Ödülü, 1995 Telerama Ödülü, 1998, 2001 RTL Televizyonu Ödülü, 1998 Le Monde de la Musique Ödülü, 2000 Diapason d’Or ( Altın Plak ) Ödülü, 2000 Classica Ödülü, 2000 Le Monde Ödülü, 2000 Avusturya Radyo-TV Ödülü, 2001 Deutsche Phono Akademie ECHO Ödülü, 2001

En Çok Aranan Haberler