Fransız ONZE dergisi, Ocak ayı sayısında Fenerbahçe'ye 8 sayfa ayırdı. Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinde yer alan haberde, derginin kulübün ekonomik durumundan, teknik direktör Zico'ya ve 100. Yıl kutlamalara kadar pek çok konuda bilgiler verdiği bildirildi.
Brezilyalı futbolcu Roberto Carlos ile de bir röportaj yapan ONZE Dergisi, Fenerbahçe için, "100. yılını tarihinde ilk defa Şampiyonlar Ligi eleme turuna katılarak kutladı" yorumunu yaptı.
Fenerbahçe'nin ekonomik gücü ve inanılmaz popülaritesiyle Avrupa futbolunun zirvesine tırmanmayı hayal ettiği kaydedilen dergide, sarı-lacivertli kulüp hakkında şunlar yazıldı:
-Burası Kadıköy buradan çıkış yok! Şükrü Saracoğlu Stadı'nın soyunma odalarına giden kapıda asılı olan bu cümle rakip takımı uyarıyor.
-Tribünlerde 50.000 taraftar kendinden geçmiş vaziyette. Stadın gürültüsü 130 desibele kadar ölçüldü.
-Bordeaux'un eski Brezilyalı futbolcusu Deivid de Souza; (Bu seyircinin önünde oynadığında kendini yüceltiyorsun, bu bana Brezilya futbolunun çılgınlığını anımsatıyor. Bu destek sayesinde takım kendini daha güçlü hissediyor) diye açıklıyor.
-Kanıt: Tarihinde ilk defa UEFA Şampiyonlar Ligi eleme turuna katıldı ve bu onlar için, 100. yılını kutladığı bir senede harika bir hediye oldu. 3-1'lik CSKA Moskova galibiyetinin ardından Zico: "Onlarsız bu bahsi kazanamayacağımız seyircimize çok teşekkür ediyorum. Fenerbahçe gerçek bir ekip. Oyuncularımız takım ruhuna sahip, inanıyorum ki ilerleyen turlarda da çok güzel şeyler yapacağız" dedi.
-Çarşamba günü, 12 Aralık, Aziz Yıldırım'ın hafızalarından asla silinmeyecek. Sarı kanaryaların başına geldiği günden beri Fenerbahçe'yi Avrupa'nın en iyi kulüplerinden biri yapmak için karşılıksız harcamalar yapıyor. Ultra modern stadıyla, 2009 UEFA Kupası finalinin ev sahipliğini yapacak olan Kadıköy Kulübü birkaç senede iktisadi gücüyle Türk Futbolunun referansı haline geldi. Finansal açıdan iki rakibi Beşiktaş ve Galatasaray'ı geride bırakıyor.
-Kulüp bunun yanında FBTV adlı kendi TV kanalına sahip ve bu sayede Avrupa'daki binlerce taraftarın desteğine güvenebilir. Kulüp bu tutkunun bir karşılığı olarak, takımın 12. adamı olarak kabul edilen 12 numarayı taraftarına vermek için çekti.
-Yıldırım'ın bu çılgınlığı devam ettirmek için bir reçetesi her zaman var. Birbirini takip eden sezonlar boyunca dünya ünlü bir ismi renklerine katıyor: 2002 Ariel Ortega, 2003 Hollandalı Pierre Van Hooijdonk, 2004 Brezilyalı Alex, 2005 Nicolas Anelka, 2006 Sırp Mateja Kezman, 2007 Real Madridli Brezilyalı Roberto Carlos.
-Duygusal kapsamda teknik direktör hep en ön sıradadır. En ufak bir başarısızlık onu incitir. Bir seri kötü sonuç onun için ölümcül olabilir. Zico da, takımın Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda elenmesinin ardından, geçen sezonun başında kovulmanın eşiğinden döndü. Ne mutlu ki yönetim bu baskıya karşı direndi ki sezon sonunda takım şampiyon oldu. Zico bu sayede biraz soluk aldı. Sezona da Beşiktaş'ı Süper Kupa finalinde 2-1 yenerek başarıyla başlandı.
-Zico, şampiyonluk ünvanını korumak ve Şampiyonlar Ligi yarı finaline ulaşmak gibi iki hedefi olan kulüp için, kendi kafasında bir ekip yarattı: oyuncu ve parıltı.
-İyi bir gününde, Fenerbahçe önüne gelen herhangi bir ekibi yenebilir. Şampiyonlar Ligi'nde Inter'i yenmesi de bunun bir kanıtı. Bu gece, Türk ekibi olağanüstü bir Alex'le İtalya Şampiyonu'na futbol dersi verdi.
-Fakat bu ekibin maalesef kalite zaafları da var. Defansı çok dayanıksız.
-Şampiyonlar ligini kazanmak Aziz Yıldırım'ın en büyük rüyası. Türk kulüplerinin bir sıra önüne geçmek ve en güçlü rakibi Galatasaray'ın UEFA Kupasını kazandığı performansını hafızalardan silmek. Çünkü Fenerbahçe'ye göre bir şampiyonluk kazanmak iyi fakat Galatasaray'ı aşağılamak daha iyi!
-Modern antrenman merkezi Samandıra'da Portekizce Türkçe'den sonra ikinci bir resmi dil haline geldi. Zico'nun gelişi de bu fenomeni güçlendirdi zira Zico içlerinde kardeşinin de bulunduğu 3 kişiyle geldi. Bugün, Fenerbahçe'de 6 Brezilyalı mevcut. Marco Aurelio en eskileri. 2006'da Türk vatandaşlığına geçti ve adı da Mehmet olarak değiştirildi. Orta saha onun sayesinde rahat bir nefes alıyor (maç başına ortalama 11 km koşuyor). Euro 2008'de Türkiye için oynayacak, Brezilya'yı kalbinde sakladı.
-Deivid'e göre "Brezilyalılar onun sayesinde Fenerbahçe'ye daha kolay adapte oluyor."
-İstanbul'da derbiler futbol müsabakasından çok başka bir şey. Güçlü rakibe karşı her randevu bir sivil savaş havası yaratıyor