HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

FETÖ itirafçısı, örgütün sözde "akademi yapılanmasını" anlattı

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, FETÖ bünyesinde faaliyet gösterdiği tespit edilen Işık Yayıncılık çalışanlarına yönelik soruşturma kapsamında, 55 şüpheli hakkındaki fezlekede, itirafçı olan bir şüphelinin, örgüt içerisinde faaliyet gösterecek olan "molla", "imam", "abi" gibi vasıflardaki şahısları yetiştirdikleri "akademi" yapılanmasını anlattığı ortaya çıktı - Şüpheli ifadesinden: - "Işık Yayıncılık içerisinde resmi olmayan ve ismi 'akademi' olan bir yapı vardı. Bu yapının çalışma yeri Üsküdar'daydı. Bu akademinin faaliyet konusu, Türkiye ve dünyada örgüt içerisinde faaliyet gösterecek olan molla, imam, abi gibi vasıflardaki kişileri yetiştirmekti" - "Burada çalışan kişiler bizzat FETÖ elebaşı Gülen tarafından yetiştirilmiş ve ondan ders almış kişilerdi. Bu nedenle cemaat içerisinde molla denilen şahıslar çok önemli ve itibarlıydılar. Cemaat üyeleri tarafından kendilerine 'hoca efendinin talebesi, ne dese makbuldür' gözüyle bakılıyordu, tüm söylediklerine itibar ediliyordu"

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bünyesinde faaliyet gösteren Işık Yayıncılık çalışanlarına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan fezlekede, etkin pişmanlıktan yararlanan bir şüpheli, örgüt içerisinde faaliyet gösterecek olan "molla", "imam", "abi" gibi vasıflardaki şahısları yetiştirdikleri "akademi" yapılanmasını anlattı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca, Kaynak Holding ve bağlı şirketlere yönelik soruşturma kapsamında Işık Yayıncılık çalışanı 20'si tutuklu, 31'i firari 55 şüpheli hakkında hazırlanan fezlekede, şüpheli A.S'nin etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği ifadeye yer verildi.

Şüpheli A.S. beyanında, 2003 yılında Kaynak Holding'e bağlı Işık Yayıncılık isimli şirkette çalışmaya başladığını, işe başlarken bu şirketin FETÖ ile bağlantılı olduğunu bildiğini anlatarak, o yıllarda Gülen'in hem medya hem de sosyal hayatta "saygıdeğer bir din adamı" olarak lanse edilmesinden dolayı bu şirkette çalışmakta hiçbir sakınca görmediğini söyledi.

Söz konusu dönemde bu şirkette çalışmanın sosyal hayat içerisinde bazı insanlar için bir "prestij" olarak görüldüğünü aktaran A.S, 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra kendisinin "Gülen Cemaati" olarak adlandırılan ve şu an gözünde silahlı terör örgütü olan bu yapının tehlikeli olduğunu anladığını, kendince bunlardan uzaklaşmaya çalıştığını, işten çıkmak istediğini, ancak biriken tazminatının ödenmesi konusunda zorluk çıkardıkları için gönülsüz bir şekilde çalışmaya devam ettiğini anlattı.

Şüpheli A.S, Işık Yayıncılık içerisinde resmi olmayan ve ismi "akademi" olan bir yapı olduğunu ve bu yapının Üsküdar'da bulunduğunu belirterek, bu akademinin faaliyet konusunun ise Türkiye ve dünyada örgüt içerisinde faaliyet gösterecek olan "molla", "imam", "abi" gibi vasıflardaki kişileri yetiştirmek olduğunu kaydetti.

Bu şahısları yetiştiren kişileri ve dolayısıyla "akademi" denilen yapıyı Işık Yayıncılık'ın finanse ettiğini söyleyen şüpheli A.S, sözde akademinin tüm masrafı ve çalışanların ücretlerinin, Işık Yayıncılık tarafından ödendiğini, bu kişilerin Işık Yayıncılık'ta sigortalı olduğunu ve maaşlarının da bu şirket tarafından ödendiğini ifade etti.

Şüpheli A.S, burada çalışan kişilerin bizzat FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından yetiştirilmiş ve ondan ders almış kişiler olduğuna dikkati çekerek, "Bu nedenle cemaat içerisinde molla denilen şahıslar çok önemli ve itibarlıydılar. Cemaat üyeleri tarafından kendilerine 'hoca efendinin talebesi, ne dese makbuldür' gözüyle bakılıyordu, tüm söylediklerine itibar ediliyordu." ifadelerini kullandı.

Bu ekibin yılda 2 defa ellişer öğrenci olmak üzere toplamda 100 molla yetiştirdiğini ve bunları Türkiye ve dünyaya imamlık, abilik, hocalık görevlerini yapmak için dağıttığını dile getiren A.S, yine bu ekibin direkt FETÖ elebaşı Gülen'den gelen emir ve talimatları dinlediğini, yapılacak işleri organize ederek uyguladıklarını anlattı.

Şüpheli A.S, ifadesinde, "akademi" grubunun da yaklaşık 25-30 kişiden oluştuğunu söyledi.

- "Evinde Enes Kanter'le fotoğrafı çıkmış"

Fezlekede, şüphelilerin alınan ifadelerine ve haklarında tespit edilen delillere de yer verildi.

FETÖ elebaşının yeğeni olan firari şüpheli Asiye Gülen'in, Bank Asya hesabında para artan ya da katılım hesabı açan şahıslardan olduğu belirtilen fezlekede, özellikle Işık Yayıncılık'ın veya diğer birimlerin düzenlediği tüm organizasyonlara bizzat katılarak ya da katılmayı sağlamak için eleman temin etmek amacıyla mailleşerek destek verdiği anlatıldı.

Şüpheli Asiye Gülen'in, örgüte finans sağlamak amacıyla kredi kartından ve nakit olarak Işık Yayıncılık
şirketine para aktardığı, bu haliyle örgüte bilerek ve isteyerek yardımda bulunduğu vurgulanan fezlekede, özellikle pos cihazları konusunda yetkili olan şüphelinin, yoğun para akışının bulunduğu kaydedildi.

İkametinde yapılan aramada, FETÖ elebaşına ait çok sayıda kitap, dergi ve CD ele geçirilen şüpheli Asiye Gülen'in halen firari olmasının da örgütsel bir tavır olarak değerlendirildiği vurgulandı.

Fezlekede, şüphelilerden 2011-2016 yılları arasında Işık Yayıncılık'ta çalışan Gani K'nin, Bank Asya'ya para yatırdığı, sızıntı dergisi abonesi olduğu, FETÖ'nün sendikal kurumlarından PAK EĞİTİM İŞ Sendikası'nın üyesi olduğu belirtildi.

Sosyal medya hesabından örgütün kurumlarını ve ileri gelen elemanlarının paylaşımlarını yapan Gani K'nın, örgütün parolası olarak bilinen toplantılarında maklube yerken diğer örgüt üyelerinin de resimlerinin bulunduğu bildirildi.

Gani K'nin hakimlik kararıyla üzerinden ve evinden çıkan materyallerin incelenmesinde, FETÖ elebaşı Gülen'e ait görsel ve ses dosyalarının bulunduğu belirtilen fezlekede, ayrıca FETÖ'cü olduğu bilinen basketbolcu Enes Kanter'le de fotoğraflarının bulunduğu kaydedildi.

- "Toplanan kurban paralarıyla diplomatlar ağırlanmış"

Fezlekenin, genel değerlendirme bölümünde ise, FETÖ'nün Kimse Yok Mu Derneği aracılığıyla insanların masum duygularını sömürmek suretiyle "kurban parası" adı altında para topladığı aktarılarak, toplanan bu paralarla örgütün propagandasını yapmak ya da yularlarını ellerinde bulunduranların talimatlarıyla bolca gezi düzenlediği belirtildi.

Düzenlenen bu gezilere ABD kongre üyeleri, yardımcıları, ABD donanmasında ve ordusunda görevli askerler, diplomatlar, Kanadalı hakimler, özel kalemleri ve CIA çalışanlarının davet edilerek tüm masraflarının toplanan kurban paralarından karşılandığına işaret edilen fezlekede, yine başta Hollanda olmak üzere Avrupa'dan çok sayıda diplomatın da bu yardım paralarıyla Türkiye'ye getirilip ağırlandığına dikkat çekildi.

Fezlekede, "Böyle davranmakla örgüt yönetici ve üyeleri 'Hınzır' gibi işlemler yaptıkları halde kendilerini başta Kimse Yok Mu Derneği vasıtasıyla muhtaçlara ve fakirlere yardım ettiklerinden bahisle 'Hızır' gibi lanse etmeyi başarmışlardır. Burada da perdeleme yöntemini çok güzel ve mahir bir şekilde uygulamışlardır." denildi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler