Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında ortaya çıkan sözde "sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirme listesi"nde ismi bulunan ve örgütün askeri yargı yapılanmasını oluşturdukları iddia edilen 136 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık olarak beyanına başvurulan Z.A, darbe girişiminden önce savcı olarak görev yaptığını daha sonra görevden ihraç edildiğini, sanıklardan Mustafa Sunter'i örgüt evlerinden tanıdığını söyledi.
Z.A, Konya Selçuk Üniversitesinde hukuk öğrencisiyken sanık Sunter'in 2007- 2008 yıllarında kendisinin "abi"si olduğunu ileri sürdü. Sunter'in Konya'da o dönem "bölge lise mesulü" olarak görev yaptığını iddia eden Z.A, "Ben 1. sınıftayken lisedeki öğrencilere ders anlatıyordum. Mustafa da liselilere abilik yapan kişilere abilik yapıyordu. O dönem hukuk fakültesi 3. sınıftaydı. Mustafa Sunter'e 'abi' diyorduk." şeklinde konuştu.
Tanık F.Y de 2006 yılında sanık Mustafa Sunter'in örgüte mensup evlerde kaldığına şahit olduğunu ve mezun olduktan sonraki dönemde ise Sunter'in kendisini mesleki sınavlara yönlendirdiğini anlattı. F.Y, Sunter'in "Murat" kod adını kullandığını iddia etti.
Sanık Kunter ise beyanlarına katılmadığını ifade ettiği tanıkların yönlendirildiklerini düşündüğünü belirtti.
Tanık E.K.Ö. de davanın sanıklardan Hilal Taşova'yı tanıdığını ifade etti. Sanıkla İstanbul'da FETÖ’ye ait yurtta aynı odada kaldığını ileri süren E.K.Ö, "Hilal orada benim gibi belletmenlik yapıyordu. Daha sonra da Bölge Talebe Mesulü olduğunu biliyorum."dedi.
E.K.Ö beyanlarına şöyle devam etti:
"2010-2011 yılları arasında 3 ay oda arkadaşıydık. Amasyalı olduğunu biliyorum. Yurtta toplantılar yapılıyordu. FETÖ'nün kitapları okutuluyordu. Yurtlarda belletmenlik yapanların kayıtları tutulmaz. Yani resmi kayıtta o yurtta kaldığımız görünmezdi. Nişanlısı vardı o dönem, asker ya da askeri öğrenciydi. Örgütle bağlantılı olduğunu iyi biliyorum."
Tanık beyanına karşı konuşan Hilal Taşova, üniversite hayatı boyunca İstanbul'da amcasının evinde kaldığını, tanığın söylediği tarihte nişanlı olmadığını belirtti. Tanığın iftira attığını savunan Taşova, beyanların dikkate alınmamasını talep etti.
Bunun üzerine tanık E.K.Ö söz alarak "Ben büyük bir oyuna getirildim, hayatım karardı. Kimseye düşmanlığım yok. Ben şu an bir anneyim. Kimseye iftira atmam söz konusu değildir. Ben de belletmenlik yaptım ve benim de kaydım yoktu. Hilal de o yurttaydı." diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün insan kaynakları departmanı soruşturmasında ele geçirilen dijital materyallerin dava dosyasına geldiğini bildirdi.
Başkan Sarıdoğan, davanın sanıklarından Oktay Öztürk ve Fatih Savaş'ın adının bu soruşturmada geçtiğini belirterek, sanıklara beyanda bulunmaları için söz verdi.
Sanıklar Öztürk ve Savaş, dava dosyasına gelen evrakı inceledikten sonra mahkemeye yazılı savunma vereceklerini söyledi.
Duruşma, sanıkların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.