ZONGULDAK (İHA) - Almanya'ya 34 yıl önce ailesi ile gelen ve alman bakıcısı tarafından kaçırıldığı ileri sürülen Filiz Erfurt, tanımadığı ve sadece ismini hatırladığı babasına mektup gönderdi. Babasına ulaştırmak üzere başka bir Zonguldak'lıya mektup veren Erfurt, mektubunda çocuklarına yurtta şiddet uygulandığını, zorla domuz eti yedirildiği ve cinsel tacizde bulunulduğunu ileri sürdü.
Kaçırıldığı Alman bakıcısı tarafından 34 yıl önce Alman bir aileye yerleştirildiğini ileri süren Filiz Erfurt, uzun yıllar babasına hiç görmediği ve ismini bile hatırlamakta zorlandığı babasını bulmaya çalışıyor. Babasına ait olarak hatırladığı resimle uzun süre aramasının ardından babasın ulaşamayan Filiz Erfurt, başka bir Zonguldak'lıya babasını bulmasını ve mektubu kendisine ulaştırmasını istedi. Mektubu olarak Zonguldak'a gelen Mayıs ayın sonlarına doğru Türkiyeye gelen Ayşe Bektaş, memleketi Zonguldak'a dönerek Mustafa'yı aramaya başladı. Herhangi bir iz bulamayan Bektaş, yetkililerden yardım istedi. Erfurt'un babası olarak bildiği Mustafa'nın kızını aramaya başlayınca Alman hükümeti tarafından sürüldüğünü ileri süren Bektaş, "Filiz bana mektubu vererek, 34 yıl önce ailesi ile Almanya'ya gelen Erfurt, bakıcısı tarafından kaçırılarak ailesinden koparıldığını söyledi. İsmini Mustafa olarak hatırladığı babasının da kendisine ulaşmaya çalıştığını fakat bu çabaları nedeniyle Almanya hükümeti tarafından Türkiye'ye sürüldüğünü kaydetti. Filiz şuan evli ve 3 çocuğu bulunuyor. Filiz' Almanya'da oyun oynarken düştü ve ameliyat olduğunu biliyoruz Ameliyat sonrası felç geçirdi ve sakat arabası ile mahkum oldu. Burada Mikail isimli Alman vatandaşı Türk ile evlendi. 3 çocuğu var. Çocuklarının yurtta şiddete maruz kaldığını, 65 yaşındaki kişinin çocuğuna tacizde bulunduğunu, çocuklara zorla domuz eti yedirildiğini anlattı. Babasının sadece Zonguldak'ta yaşadığı ve isminin ise Mustafa olduğunu biliyor. Annesinin ise ismini, resmi dahi hiç görmemiş. 34 yıldır özlem çeken Filiz'e elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım" dedi.
Almanya'nın Essen kentinde oturduğu yazan Filiz Erfurt, 4 sayfa dolusu yazdığı mektubunda özetli şu ifadelere yer verdi:
"Benim ismim Filiz Erfurt. 19.01.1969 Türkiye'de (Zonguldak-Devrek) doğdum. ' yaşında Almanya'ya geldim. Nedenini bilmediğim bir sebepten ailemin elinden alındım. Başka bir Alman ailenin yanına yerleştirildim. İsmim değiştirildi ve ailemin hakkında hiçbir bilgi verilmedi. Benim sadece hatırladığım babamın ismi Mustafa olduğu ve kardeşlerimin olduğudur. Ama nerdeler nasıllar hiçbir zaman öğrenemedim.24 Şubat 2000 yılına kadar benim yaşadıklarıma ailemden kopartılmamı benim çocuklarıma da yaşatmak istediler. Ve her zamanki gibi okula gönderdim. Fakat o gün çocuklarımın geleceği saatti bir kadın bir erkek gelerek çocuklarımın artık eve gelmeyeceğini sinir hastanesinde tedavi edileceğini ve daha sonra da yurda yerleştirileceğini söylediler. Söyledikleri sebep, çocuklarım hasta olmadığı benim çocuklarımı hasta ettiğimdi. 6 hafta boyunca kilitli bir şekilde sinir hastanesinde kaldılar. Bu sürede çocuklarımı sadece 2 defa görebildim. 5 hafta sonra mahkeme oldu. Çocuklarımın oturduğumuz şehre 600 kilometre uzaklıkta bir çocuk yurduna yerleştirilmesine karar verildi. Büyük oğlum Erol evde bizimleydi. Sadece hasta çocuklarımı aldılar. Çünkü, onlardan daha fazla gelir sağlıyorlardı. Devlet hasta çocuklar için daha fazla veriyordu. Çocuklar yurttayken, Türkçe konuşmaları yasaklandı. Bizim bayramlarımızı kutlamaları yasaklandı. Çocuklar evdeyken camiye gidiyorlardı. Fakat orada oda yasaktı ve 2 kardeşi 9 ay boyunca ayrı yurtlara verdiler. Çocuklar ayrı kaldıkları sürede Mert 4, Cem 3 defa kendini öldürmeyi denedi. Yine çocuklarımı yurda verdiler ama çocuklarıma orada çalışanlar şiddet uyguladılar, domuz eti yedirdiler ve Mert 65 yaşındaki bir erkek tarafından cinsel tacize uğradı. Bu adamdan şikayetçi olmamıza rağmen çocuklar, tarihi ve saati net bilmediğinden bu kiler hiç ceza almadılar. Bu kişiler işlerine devam ediyorlar. Benim çocuklarım kadar kaç çocuğun başı yanıyor. Çocuklara öğretilen yurtlarda öğretilen, uyuşturucu maddeler nasıl kullanılır ve hırsızlık nasıl yapılır. Yarım sene boyunca okula d gönderilmediler. Dersleri de kötüleşti. 2.5 sene sonra mahkeme kararı ile doktorlar tarafından tutanak tutuldu. Karar çocukların hasta olduğu annenin çocuklara kötü hiçbir şey yapmadığı yönünde oldu. Benim çocukları geri almam benim için çok önemliydi. Benim böyle günümde hakimin benden istediği benim bu mahkemeye başörtüsüz girmemdi. Ve nihayet 2.5 sene sonra çocuklar evdeydi."
Ayrıca Erfurt mektubunda kendisine ve çocuklarına yapılanların hesabının sorulmasını da istedi.