Ankara -(AA) Sattığı fındık nedeniyle Fiskobirlik'ten 150 milyon YTL alacağı bulunan fındık üreticilerinin, afet zararları nedeniyle devletten de 260 milyon YTL alacağı bulunuyor.
2004 yılında yaşanan don nedeniyle fındık ağaçları zarar gören çiftçilerin, 322 milyon YTL'nin üzerinde zararının ilgili yasa kapsamında devlet tarafından karşılanması gerekiyordu. Bu kapsamda çiftçilere şimdiye kadar ancak 50 milyon YTL ödeme yapılırken, kalan bölüm hala ödenemedi.
Tarımda devlet destekli tarım sigortası bu yıl yürürlüğe girmesinekarşın, henüz bu kapsamda kesilen poliçe sayısı fazla değil. Bu arada fındıkta sorunların büyük bölümü, arz fazlasından kaynaklanıyor. Üretimin yüksek olduğu "var yıllarında", ortalama- 150 200 bin ton arz fazlası ortaya çıkıyor.
Fındık alanlarının sınırlandırılarak arzın dengelenmesi amacıyla 1983 yılında çıkarılan 2844 sayılı yasayla fındık üretimine belirli şartlardaki arazilerde izin veriliyor. Ancak Çarşamba, Terme, Bafra, Düzce ve Sakarya ovalarında fındık üretimine izin verilmemesine rağmenburalarda da fındık yetiştiriliyor.
Bu yıl Tarım ve Köyişleri Bakanlığı koordinasyonunda yapılan rekolte tahminlerinde fındık rekoltesi 650 bin ton olarak açıklandı. Bu durum 150-200 bin ton arz fazlalığına yol açacak. Arz fazlası ürünün piyasadan çekilmesi ve fiyat dengesinin sağlanması için, "lisanslı depoculuk" gündeme getirildi. Ancak bu uygulama kapsamında da, lisanslı depoculuk yapacak firmaların alım yapması gerekiyor. Bu da yine kaynak sorununu gündeme getiriyor.2005 yılı maliyeti 2,916 YTL/Kg olarak hesaplanan fındığın bu yılki maliyetinin ise 3,5 YTL'nin altında olmadığı kabul ediliyor.
Üretim fazlası olan fındık alanlarının azaltılması ve azaltılan bualanlarda üretim açığı olan yağlı tohumlu bitkiler ve yem bitkileri ekiminin yaygınlaştırılması amacıyla 13 ilde alternatif ürün projesi yürütülüyor.
Ancak fındık tarımının diğer tarım ürünlerine göre daha kolay olması, özellikle göç edilen köylerde tarım yapacak yaşta insanların olmaması nedeniyle, alternatif tarım projesi fazla ilgi görmüyor.Ziraat Yüksek Mühendisleri gibi bazı çevreler ise "arz fazlası fındığın alınarak okullarda ve askeri birliklerde tüketiminin sağlanması" yönünde çözüm önerileri sunuyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, fındıkta sorunun çözümü için hükümet tarafından oluşturulan komisyonun Cüneyt Zapsu'yu dinlemesi halinde bu sorunun çözülemeyeceğini savunurken, "Komisyon önce bizi, üreticileri dinlemeli" dedi.
Sorunun "Fiskobirlik" sorunu değil, "fındık üreticisi" sorunu olduğunu vurgulayan Bayraktar, mitingle ilgili olarak, "Amacımız üzüm yemekti. Bu nedenle hiç bir siyasi konuşmacıya ve pankarta izin vermedik" diye konuştu.
TZOB olarak, masa üzerinde değil, sahada maliyet hesabı yaptıklarını ve bu yılki fındık maliyetini 3,4 YTL olarak belirlediklerini kaydeden Bayraktar, piyasayı alivrecilerin bozduğunu,Avrupalı alıcılardan finansman desteği alan bu tüccarın istediği fiyatı Türkiye'ye dikte ettirdiğini anlattı.
Öte yandan "Fiskobirlik'in kredi almasını engellediğini" söylediği için Başbakan'ın danışmanı Cüneyt Zapsu'nun, kendisi aleyhine dava açtığını hatırlatan Bayraktar, şunları söyledi:
"Böyle bir dava açılmasından onur duyarız. Sonuçta üreticiyi savunuyoruz. O meydandaki 100 binler, Cüneyt Zapsu'nun fındık fiyatının düşürülmesi işinde olduğunu düyünüyorsa, Cüneyt Zapsu, önce kamu vicdanında kendini aklamalıdır."