GİRNE (İHA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Avrupa Birliği (AB) dönem Başkanı Finlandiya tarafından Kıbrıs konusunda ortaya konan görüşlerin esas olarak Kıbrıslı Türklere değil, Türkiye'ye yönelik olduğunu belirterek, bunun tehlike içerdiğini söyledi.
Kıbrıslı Türklerin, "Türkiye'nin AB üyelik sürecinin bir mezesi" yapılmaya çalışıldığını, tehlikenin bu olduğunu söyleyen Talat, Kıbrıs Türk halkının haklarını çiğnetmeyeceklerini ve teslim etmeyeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bugün Girne'de mahalle ve çarşıyı gezdi, esnaf ve halkla sohbet etti, kahve içti. Saat 16.30'da Yukarı Girne'de Türk Mahallesi, Türk Ocağı Spor Kulübü ve eski belediye pazarı Bandabuliya'yı gezen Cumhurbaşkanı Talat'a, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Raşit Pertev, Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın, CTP-BG Girne İlçe Başkanı Salih İzbul, CTP-BG Girne milletvekilleri Abbas Sınay, Bayram Karaman ve Gülboy Beydağlı eşlik etti. Talat gezisi sırasında Girnelilerle sohbet ederek Pazartesi günü Brüksel'e yapacağı ziyaret hakkında açıklamalarda bulundu.
Açıklamalarında AB Dönem Başkanı Finlandiya tarafından yapılan önerilerin değerlendirilmekte olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Talat, uzun zamandan beri maruz kalınan izolasyonların bir şey karşılığı değil Kıbrıs Türkü çözüm istediği için kaldırılması gerektiğini yineledi. Talat, Kıbrıs'ın birleştirilmesine Kıbrıslı Türklerin değil Kıbrıs Rum tarafının karşı çıktığına da işaret ederek, izolasyon uygulanması gerekiyorsa Kuzey'e değil Güney'e uygulanması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, halkla karşılıklı sohbet şeklinde geçen konuşmasında Avrupa Konseyi'nin, 24 Nisan referandumundan iki gün sonra Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonların kaldırılması gerektiği yönünde bir karar aldığını anımsattı, bu kararın, seneler boyunca Kıbrıs'ın birleşmesini istediği konusunda dünyayı kandırmayı başaran Rum tarafının, referandumdaki oylarıyla birleşmeyi istemediğini ortaya koyması nedeniyle alındığını anlattı. İzolasyonların kaldırılması kararının "Türkler bir şey versin, Rumlar da bir şey versin" gibi bir pazarlığı içermediğini ifade eden Talat, kararın, Türklerin ayrılıkçı olmadıklarını ve birleşmeden yana olduklarını referandumda ispat ettikleri için alındığını anımsattı.
Aradan geçen zamanda, Rum tarafının çözüm istemediğinin ortaya çıkmasından dolayı yaşadığı mahcubiyetten yavaş yavaş kurtulduğunu, AB'ye girmiş olmanın avantajını da kullanarak Türk tarafına her türlü zorluğu çıkarmaya başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, izolasyonla bir ilgisi olmayan Mali Yardım Tüzüğü'nü bile engellemesini buna örnek gösterdi. Talat, Rum tarafının şimdi de Türkiye'nin AB üyelik sürecini istismar etmeye çalışarak, limanlarını Rum tarafına açması ve daha başka talepleri için bastırmaya başladığına işaret etti. Türkiye'nin bu konuda direngen davrandığını belirten Cumhurbaşkanı Talat şöyle konuştu:
"Türkiye bu konuda ısrarlı oldu, direngen davrandı. 'Kıbrıslı Türklerin izolasyonu kalkarsa o zaman biz de bunu yaparız' dedi. Şimdi işte bu konular bir paket haline getirildi ve Finlandiya tarafından öne çıkarıldı. Biz de az önce söylediğim gibi konuşuyoruz; diyoruz ki 'biz izolasyonların kalkmasını Rum tarafına bir şey vermek karşılığında kabul etmiyoruz. Çünkü biz çözüm istediğimizi, adayı birleştirmek istediğimizi ispat ettik. Bundan dolayı izolasyonların kalkması gerekir. Çünkü bunlar artık anlamsızlaştı. O yüzden Rum tarafına vereceğimiz bir şey yoktur. Doğrudan ticaret ve diğer izolasyonların kalkması için bizden bir şey istemeye hakkınız yoktur. Konu bu noktada düğümlendi."
"BİZ GÖRÜŞMEKTEN KAÇMIYORUZ"
Finlandiya'nın çabasının ve önerilerinin, Türkiye'nin AB sürecinde bir zorluk yaşamaması için olduğunu belirten Cumhurbaşkanı "Ancak biz gayet açık tutumumuzu ortaya koyduk. Ama görüşmekten kaçmıyoruz, kaçmanın hiçbir anlamı yoktur. Görüşeceğiz. Bizim için birçok konu var görüşülecek" şeklinde konuştu.
Ercan'dan direkt uçak seferlerinin bunlardan birisi olduğunu kaydeden Talat, bunun Türk tarafı için son derece önemli olduğunu dile getirdi. Talat, kendisinin Brüksel'e yapacağı ziyareti İstanbul üzerinden yapmak zorunda olmasının hiçbir mantıklı izahı olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Biz direkt uçak seferleri istiyoruz. Direkt seferler bizim için son derece önemlidir. Ekonomik bakımdan önemlidir, halkımızın izolasyonun kalktığını hissetmesi bakımından önemlidir. Bugün uçaklar direkt uçmaya başlarsa Kıbrıs Türk halkı rahat nefes almaya başlayacak. Belki her gün uçacak değil ama en azından 'biz dünyada istenmeyen, tecrit edilmiş bir halk değiliz' bunu anlayacak. Hani Türkiye Başbakanı'nın söylediği gibi 'orası cinayetler işlenen, uyuşturucu yapılan bir ülke mi?' Neresidir orası da izolasyon altındır? Nedir bunun mantığı? Dolayısıyla bunları tekrar anlatacağız gittiğimizde."
"Sorun bir değil, bir sürü" diyen Talat, Kıbrıs Rum tarafının "Kıbrıs" adına AB'ye girmesinden sonra bunu Türklere karşı kullandığını yineledi. Talat, AB içinde tek başına bir gücü olmayan Rum tarafının, birlik içindeki dengeler yüzünden Fransa ve İngiltere gibi bazı ülkeler tarafından oyuna ihtiyaç duyulduğuna işaret etti. Talat, "Bundan dolayı da biz bu sıkıntıları yaşıyoruz. Boyu ve gücüyle mütenasip olmayan bir gücü bize karşı kullanabiliyor Rum tarafı. Böyle bir sıkıntı var" dedi.
Cumhurbaşkanı Talat, sonuçta Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının korunmayacağı herhangi bir şeye 'evet' demeyeceklerini de belirterek, bu yüzden de üzülecek, korkulacak, endişe edilecek bir durum olmadığına vurgu yaptı.
Erken çözüm ve Kıbrıslı Türklerin tecritten kurtulmasını istediklerini ifade eden Talat, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde aralarında Kıbrıs'ın da bulunduğu biroali Yardım Tüzüğü'nçok konu bulunduğuna işaret ettikten sonra dolayısıyla Kıbrıs meselesinin hep gündemde olacağını "belki bugünden yarına değil ama öbür güne daha öbür güne mutlaka bazı önemli gelişmeler olacağını" söyledi. Talat, "Onlara biz hazırlıklı olacağız ve haklarımızı koruyacağız" şeklinde konuştu.
Finlandiya'nın önerilerinde Kıbrıs Türk tarafı için bir şey olmadığını, önerilerin Türkiye'ye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Talat, "Zaten en büyük tehlike de odur.
Türkiye'nin AB üyelik sürecinin bir mezesi olduk yani. Esas olan biz değiliz. Biz onun bir çerezi gibi. Tehlike odur zaten" ifadelerini kullandı.
Bunun Türk tarafı için kabul edilmesinin pek mantıklı olmayacağını ifade ettiklerini dile getiren Talat, sözlerini şöyle tamamladı:
"Öneri, görüş ortaya konabilir ama önemli olan biz ne diyoruz ona. Onun için bizim bilinen ve hepinizin bildiği ve onayladığı haklarımız var. O haklarımızı teslim etmek niyetinde değiliz. Bu kadar açık. Çünkü izolasyonlar bir şey karşılığı değil, biz çözüm istediğimiz için kalkmalı. İddiaya göre izolasyonun esas nedeni Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs'ın birleştirilmesine karşı çıkmaları idi. Biz o durumda değiliz. Tersine Kıbrıs Rum tarafı birleşmeye karşı çıktı, biz değil. Dolayısıyla izolasyon uygulanacaksa bize değil onlara uygulanmalı. Biz uygulansın demiyoruz onlara, ama uygulanacaksa eğer bize değil onlara uygulanması lazım."