Fotoğraf Samsun'da çekildi
ANKARA (İHA) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Hrant Dink cinayeti zanlısın kamuoyunda tartışmalara neden olan fotoğrafının Samsun'da çekildiğini açıkladı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Çalışkan, Haftalık Olağan Basın Toplantısında, Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri (MOBESE) hakkında bilgi verdi. Çalışkan, polisin suç ve suçluluğu önlemede ve suçun oluşmasından sonraki görevlerinde MOBESE projelerinin önemi son olaylar ile bir kez daha görüldüğüne dikkat çekerek, "Son olarak İstanbul ilimizde meydana gelen son menfur saldırının failinin yakalanmasında kamera sistemlerinden elde edilen görüntülerden yararlanılmış olması da, kent güvenlik sistemlerinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır" dedi. Çalışkan, plaka tanıma kamera sistemiyle, Balıkesir ilindeki uygulamayı örnek vererek, 2 yıl içerisinde 20 milyonun üzerinde aracın sistem tarafından otomatik olarak incelendiğini, bu araçlardan 2 bin 212 adedinin çalıntı plakalı ve 447 adedinin çalıntı araç olduğunun anlaşılarak yakalandığını kaydetti. Çalışkan, ilk olarak İstanbul ilinde uygulamaya konulan MOBESE projesinin, diğer illerde de hayata geçirilebilmesi için 2006 yılı bütçesinden 15 milyon YTL'nin proje talep eden il bütçelerine aktarılarak proje gerçekleştirme çalışmalarına hız verildiğini hatırlatarak, 2007 yılı içerisinde de, yine 15 milyon YTL'nin illere aktarılmasının gerçekleştirileceğini ifade etti.
Çalışkan karne tatiline de dikkat çekerek, "Bugün ilköğretimde birinci yarıyıl sona eriyor. Milyonlarca öğrencimiz, bir dönem sarf ettikleri emeklerinin sonucunu gösteren karnelerini bugün alacaklar. Emniyet teşkilatı olarak başarılı tüm öğrencilerimizi kutluyor, karnesinde zayıf notu alan öğrencilerimize ise, üzülmemelerini, ikinci dönemde daha fazla çalışarak başarılı olabileceklerini belirtmek istiyorum. Bu vesile ile öğrenci velilerine de, çocuklarımıza kızmamalarını, zayıf notun her şeyin sonu olmadığını, çocuklarımıza anlayışlı davranarak, ileride doğabilecek daha kötü sonuçların önüne geçilebileceğini belirtiyorum" diye konuştu.
Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Çalışkan, "Hrant Dink cinayetini gerçekleştiren Yasin Hayal'in neden takip edilmediği?" ve "Ogün Samast'ın kamuoyuna yansıyan fotoğrafı nerede çekildi?" sorularına şöyle cevap verdi:
"Hem İstanbul Valili hem İstanbul Başsavcılığı gerekli açıklamaları yaptı. Polisin görevi suçların olmadan önlenmesi. Bu da istihbarat bilgisiyle, önleyici görevdeki polisin çalışmaları ile olmaktadır. Bu konuda polis üzerine düşen görevleri yapmaya çalışmaktadır. Bu olayların olmaması için polis elinden gelen gayreti göstermektedir. Ama maalesef bu olayda olmuştur. Olduktan sonra da elindeki bütün imkanları kullanarak bütün kurumlarla çalışarak olayı aydınlatmıştır. Şahıs Samsun'da yakalanmıştır. Samsun Emniyet Müdürümüz ile fotoğrafla ilgili görüştük. Kendisi bu konu ile ilgili çalışma açıklama yapacakları açıkladı".
"Fotoğraf Samsun'da mı çekilmiş?" şeklindeki bir soruya Çalışkan, "Evet, Samsun'da çekildiği İstanbul'da çekilmediği yönünde bilgi gelmiş" karşılığını verdi.
"Sizce bu soruşturma tamamen aydınlığa kavuştu mu?" şeklindeki bir başka soru üzerine ise Çalışkan, "Bu konu adliyeye intikal etti. Şu anda benim konu ile ilgili değerlendirme yapmam mümkün değildir" cevabını verdi. "Sizce olayda güvenlik zafiyeti var mı?" şeklinde soruya Çalışkan, "Geçmişe değil geleceğe bakacağız. Bu olayların olmaması için. 3 gündür emniyet müdürleri toplantı yapıyor. Arkadaşlarımız bu sorunlarla ilgili görüş sundular. Burada bütün arkadaşlarımız suçların olmaması için neler yapmamız gerekiyor anlatılar. Toplantıda öne çıkan konulara baktığımızda polisin suçun önlenmesi için neler yapmak bunlar hakkında görüş sundular. Bazı yasalardaki sıkıntılar dan bahsettiler. Bazı yeni yasaların çıkması gerektiğini söylediler. Sosyal hakları konusunda sunumlar yaptılar. Bazı derneklerdeki kumar oynatılması gündeme geldi. Yasal değişikler yapılması gerektiği görüşüldü. Kabahatler Kanunu'ndaki para cezaların tahsil edilmesi konusu, polisin tebligat işlerinde kullanıldığı bu konuda adımlar atılması gerektiği, yönetici sınıfın terfilerindeki esasların kanuni esaslara bağlanması, araçların satın alınma yerine kiralanması gibi konular görüşüldü" dedi.
"Bunlar gerçekleşirse yeni siyasi cinayetlerin olması önlenecek mi?" sorusuna Çalışkan, "Hayır öyle bir şey demiyorum. Bu suikastlar terörle uğraşmak sadece güvenlik güçlerinin çalışması ile yetmiyor. Terörle mücadele daha başka bir şey. Bütün kurum ve kuruluşların bütün vatandaşlarla hep birlikte yapmamız gerekiyor" diye cevap verdi. "Hepimiz Ermeniyiz sloganına polis nasıl bakıyor?" sorusuna Çalışkan, "Emniyet teşkilatının bu konuda görüş belirtmesi söz konusu değil. Biz polisiz her şeyden önce. O konudaki yorumları daha başka kurum ve kuruluşlar yapmakta" yönünde görüş bildirdi.
301. maddeden yargılanmaların korunmasına yönelik bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine Çalışkan, "Bizim koruma mevzuatımızda şöyle bir madde var. İstihbarat örgütleri tarafından bir kişi hakkında rapor verilirse o ilde koruma kurulları var. O kurullar tarafından değerlendirilir ve o kişiye koruma verilir" dedi.
"Trabzon'da bundan sonra önlem alınacak mı? Trabzon Emniyet Müdürü görevden alınacak mı?" şeklindeki bir başka soruya ise Çalışkan, "Bizim amacımız suç oluşmaması için neler yapmamayız neler yapmalıyız onu yapmalıyız. Suçun yoğunlaştığı ortamlarda neler yapılması konusunda arkadaşlarımız önerileri oldu. Gerekli çalışmalar yapılacak. Atama ve atamaya yetkili makamlar bellidir" yönünde cevap verdi. Meclis duvarına bırakılan bomba süsü verilmiş paket Türk İntikam Tugayı ile ilgili bir soruya ise Çalışkan, "Herkes kendine isim koymaktadır. 3 kişi 5 kişi bir araya gelince ismimiz şudur diye isim koymakta. Meclis duvarına bırakılan paket ile ilgili çalışmalar yapılmakta" yönünde cevap verdi. Maliye Bakanlığı bazı kişilerin bilgilerin girilmesi ile ilgili bir sorusa ise Çalışkan, "Şu ana kadar bana her hangi bir bilgi gelmedi" dedi. Hrant Dink cinayetinin başka cinayetlerle bağlantısın olup olmadığını soran bir gazeteciye ise Çalışkan şöyle cevap verdi: "Emniyet Genel Müdürlüğü'ne intikal bilgilerde böyle bir şey yok. Bizim elimizde öyle bir bilgi yok".
