Ankara (AA) - Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Rene van der Linden, Fransız meclisinin Ermeni yasa tasarısını kabul etmesini eleştirerek, "bunun yanlış bir yol olduğunu" söyledi.
AKPM Başkanı, Ankara'dan İstanbul'a hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında, parlamentonun tutumunun gerilimi artırdığına işaret ederek, "Köprüler inşa etmeye, uzlaşıya ihtiyacımız var" dedi. Parlamentonun kararının, ifade özgürlüğü konusunda kötü bir örnek oluşturduğunu belirten van der Linden, Fransız Senatosu'nun parlamentoyla aynı yolu izleyeceğini düşünmediğini kaydetti.
Van der Linden, Türk hükümetinin de Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesini değiştirmesi gerektiğini söyleyerek, "Ülkenizde de herkes düşüncesini serbestçe söyleyebilmeli" dedi. Türkiye'nin AB ile müzakere sürecine de değinen van der Linden, müzakere sürecinin ve Türkiye'deki reformların devam etmesinin, hem AB hem de Türkiye'nin çıkarına olduğunu ifade etti. Van der Linden, tüm reform süreçlerinin yeni yasaları ve uygulamaları gerektirdiğine dikkati çekti. "Tren kazası" ifadesini sevmediğini de kaydeden van der Linden, bu süreci "bir ortaklık süreci" olarak görmeleri gerektiğini söyledi. Politikacıların bazen sürece baskı uygulamak için bazı ifadelerde bulunabildiklerine işaret eden van der Linden, her iki tarafın dengeli yaklaşım sergilemesinin gereğini dile getirdi.
Eleştirinin olumlu bir unsur olduğunu, bunun bir çeşit yardım olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade eden van der Linden, Türkiye'nin Avrupa'da olanlarla ilgili bazen çok asabi bir yaklaşım sergilediği yönünde bir izlenim edindiğini de söyledi.
AB'deki veto sistemini de eleştiren van der Linden, "Tek bir üyenin tüm süreci durdurabildiği tek bir futbol kulübünün ya da müzik grubunun bile bulunmadığını", bu sistemin karar alma sürecini yavaşlattığı görüşünü dile getirdi.
Linden, dün İstanbul'da korumalar dışında kimse tarafından karşılanmadığına ilişkin haberlerin "yanlış anlamadan" kaynaklandığını söyledi. Ülkesinden iş adamlarıyla aynı uçakta olduğunu, Türkiye ile Hollanda arasındaki temasları artırmak için onları Türkiye'ye gelmeye kendisinin teşvik ettiğini ifade eden van der Linden, "Dış hatlar terminaline onlarla gitmem mümkün olmadı, ben VIP salonuna gitmek zorundaydım. Onlar beni ben de onları bekliyordum. Dolayısıyla olay bir yanlış anlamadan ibaret" diye konuştu.