Nur Gürkan: 'O lekeyi kaldıramadı'

Köprüden atlayarak yaşamına son veren Metin Kaçan'ı intihara götüren süreci imam nikahlı eski eşi Nur Gürkan anlattı..

Ağır Roman'ın yazarı Metin Kaçan'ın intiharı tüm sanat ve sinema dünyasını derinden sarstı. Metin Kaçan'ın imam nikahlı eski eşi, tiyatrocu Nur Gürkan ise şokta. Ünlü yazarın öldüğüne bir türlü inanamadığını söyleyen Gürkan hissettiklerini VATAN'a şu sözlerle anlattı:

-Bizimkisi gerçekten çok büyük bir aşktı. 7 yıl süren bir evlilik yaşadık. İmam nikahlıydık, dini nikahımız vardı. Onun o lekelendiği olaydan sonra 1995'ten 2002 yılına kadar evliydik. O dönem Metin çok üzüldü, haksızlıklara uğradı. Çok şeyi hak etmedi. O dönem bütün olaylar insanlara farklı lanse edildi. Lekelendiği o olaydan bahsediyorum. (Tecavüz suçlamasıyla ilgili) Metin yıllar önce bir iftiraya kurban gitti. Ölümden döndü, içeride şişlendi, tecavüzcü damgası yedi, hapiste yattı. Olaylar çığrından çıktı. Bu olay uzun süre gündemde kaldı.

-Metin koca bir bebekti (ağlıyor). Çocuk gibiydi. Kimseyi üzmez, kırmazdı. Hiçbir zaman isyan etmedi. Ama o dönem yaşadıklarından dolayı sokağa çıkmak istemiyordu. 'İnsanlar tecavüzcü diye bana bakıyorlar, yapamıyorum, çıkamayacağım, insanlar beni böyle görüyor' diyordu. İçine kapanmaya başlamıştı. Hadi Meto bunu atlatacağız diyordum. 2006'da bir kez daha hapse atıldı. 3 yıl yattı. Bunların hepsi ona çok ağır geldi. Bana hep hüzünden vazgeçmek lazım, benim yazılarımı okuyabilmek için hüzünden vazgeçmek lazım derdi. Hüznü sevmezde neşeli olmak lazım derdi. Bir insan neşesini kaybettiği an ölür derdi. Neşe yaşamanın sevinci derdi. Demek ki Metin neşesini kaybetti.

- Ayrılmak istedi aramızdan, belki öbür dünyada huzuru bulacağını düşündü ve ayrıldı. 95 yılında da lekelenip dışlandığı dönemde yanında hep ben vardım. Ne kadar üzüldüğüne en yakın şahidi benim. Metin'i her şeyin birikimi bu noktaya getirdi. Kendini ifade edemedi. Bu yaz bir kız arkadaşı olduğunu duymuştum. Ama Metin'i bu noktaya getiren sadece yaşadığı ayrılık değildir. Bütün her şeyin birikimi, her şey üst üste geldi.

- (Neden ayrılmıştınız sorusuna) 7 yıl bu kadar olayları beraber yaşayınca ben de yorulmuştum. Artık ilişkiye devam edemiyordum. Ayrılık kararını ben verdim, onu yalnız bırakmak için değil ama gerçekten çok yorulmuştum (ağlıyor). Bu da onu çok üzdü.

Metin Kaçan'ın intihara karar verdiği anların detaylarını Şişli'den taksisine bindiği sürücü Yüksel Güçlü anlattı: 'Nişantaşı'ndan Şişli Halaskargazi Caddesi'ne çıktığımda aracıma bindi. Ön koltuğa oturdu. Beylerbeyi'ne gideceğini söyledi. Yolda sohbet ederken ne işle uğraştığını sordum. Bana ressam olduğunu söyledi. Boğaz Köprüsü'ne girmeden arka cebinden lazer aletine benzeyen bir alet çıkartarak 'Fotoğraf çekeceğim köprüde biraz yavaşla' dedi. Köprüye girdiğimde yavaşladım, camdan fotoğraf çeker gibi yapıyordu. Elindeki aleti fotoğraf makinasına benzetemedim ama fazlaca üzerinde durmadım. Köprü ortasını geçtikten sonra netlik yapamadığını söyleyerek duraklamamı söyledi. Durakladığım sırada bir anda kapıyı açarak korkuluklara doğru koşup atladı. Beylerbeyi'nden döndükten sonra tekrar Avrupa yakasına geçerek Beşiktaş'ta polis merkezine gidip olayı anlattım. Polis merkezine giderken ön koltukta atlayan kişinin cüzdanını düşürdüğünü fark ettim. Cüzdanı da polislere teslim ettim.'