Akciğer sertleşmesi nedeniyle akciğer kapasitesinin yüzde 90’ını kullanamayan ve yaşamını oksijen tüpüne bağlı sürdüren Pakize Can, yapılan akciğer nakliyle rahat nefes almanın mutluluğunu yaşıyor. Yeniden hayata tutunan genç kızın şimdiki hedefi yarım kalan eğitimini tamamlamak.
İzmir’de yaşayan 22 yaşındaki Pakize Can’a 8 yıl önce yüksek ateş ve solunum şikayetiyle başvurduğu hastanede akciğer sertleşmesi teşhisi kondu. Bir süre tedavi uygulanan Can, sağlık sorunları artmaya devam edince yaşamını oksijen tüpüyle sürdürmeye başladı. Doktorların akciğer nakli olmasına karar verdiği genç kız, bu yıl Haziran ayında “Sağlık Bakanlığı Organ ve Doku Nakil Listesi”ne alındı. Ankara’ya gelerek uygun donörü beklemeye başlayan hasta, aralıklı olarak bir hastanenin yoğun bakımında takip edilmeye başlandı.
Kalbi duran hasta yeniden hayata döndü
Genel durumu giderek bozulan Can, Eylül ayı içinde fenalaşarak Ankara Şehir Hastanesi Genel Yoğun Bakım Ünitesine kaldırıldı. Doku sertleşmesinden dolayı akciğer kapasitesinin yüzde 90’ını kullanamayan Can, kendi solunumu yetmediği için burada solunum cihazına bağlandı. Bu esnada 3 dakikalığına kalbi duran talihsiz hasta, müdahalelerle yeniden hayata döndürüldü. Solunum cihazına rağmen yeterli kan oksijenlenmesi sağlanamayan hasta, yapay akciğer cihaz desteğine alındı.
Güzel haber Bursa’dan geldi
Acil nakil çağrısı yapılan Can’a, Bursa’dan aynı gece güzel haber gelmesi üzerine Sağlık Bakanlığı ekipleri harekete geçti. Sabaha karşı saat 03.00’da yoğun bakımdan ameliyathaneye transfer edilen Can’a 9 saat süren bir ameliyatla akciğer nakli gerçekleştirildi.
Hastalığı yüzünden okuluna düzenli devam edemedi
Pakize Can, hasta olduğu süreçte sık sık nefes darlığı yaşadığını söyleyerek, “Merdiven ve yokuş çıkamıyordum, zorlanıyordum. Okula gittiğimde de düz yolda bile hızlı yürüyememeye başladım. Okulumda da sınıfım en üst kattaydı en aşağı kata taşıdılar benim için. Çok zorluk çektim. Lisede çok şiddetli bir şekilde enfeksiyon geçirdim, nefes darlığı yaşadım ve uzun süre yoğun bakımda kalmak zorunda kaldım. Bu sebeple 1 sene okulumu dondurdum. Bu sene de nakil olmak zorunda olduğum için üniversite son sınıfım ve okulumu yine dondurdum. Bu şekilde eğitim hayatım biraz parçalandı” dedi.
“Nefes almayı yeniden öğreniyorum”
Şu an hiçbir oksijen desteği almadan yeni ciğeriyle nefes alabilmenin mutluluğunu yaşayan Can, “İlk baş buna ben inanamadım. Tuhaf geldi, kabullenemedim, psikolojik olarak da hep nefes alamıyormuşum gibi hissettim. Ama sonra alıştım ve hiç gerek duymuyorum. Çok mutluyum. Pencereyi açıp içime oksijenin girdiğini hissedebiliyorum. O hissi ilk defa yaşıyorum gibi. Nefes almayı yeniden öğreniyorum” diye konuştu.
“Pakize’nin yeni akciğerleriyle ben de rahat bir nefes aldım”
Genç kızın annesi Zehra Can ise duygularını ifade etmenin çok zor olduğunu dile getirerek,”Çocuğum, nefes alamıyordu. Yoğun bakımdan, normal servise çıktı. Ben pencereyi açtım, akşam vaktiydi. Pakize yanaştı pencerenin dibine, şöyle bir nefesi içine çekti. ‘Anne ben artık rahat bir nefes alıyorum’ dedi. O zaman ben çok kötü oldum. Çok sıkılıyorduk ve çok üzülüyorduk ailecek. Ben, onun elinden tutuyordum ve banyoya gidiyordum, banyosunu yaptırıyordum. Anlatamam mümkün değil. Hepimiz çok rahatladık. Pakize’nin yeni akciğerleriyle ben de rahat bir nefes aldım, ben ve bütün ailem” dedi.
Ankara Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Kliniği Doç. Dr. Sema Kultufan Turan, yaptığı açıklamada kendilerinin hastaya gereken desteği sağlarken aynı gece bir akciğer bulunduğunu belirterek, bu sayede genç kıza nakil yapabildiklerini ve hastanın ertesi gün rahat bir nefes alabildiğini söyledi.
Yoğun bakım hastalar için büyük bir önem oluşturuyor
Yoğun bakım süreçlerinden bahsetmek istediğinin altını çizen Doç Dr. Turan, “Yoğun bakımda, bu tip hastalar solunum cihazına ihtiyaç duydukları andan itibaren yaşamla ölüm arasındaki çizgide kalıyorlar. O noktada biz yoğun bakımcıların desteğine ve olası tüm tedavi seçeneklerini uygulamamıza ihtiyaç duyuyorlar. Biz de Pakize’de hastane şartlarında yapabildiğimiz yapay akciğer desteğiyle kızımızın hayata tutunmasını sağladık. Ardından da akciğeri bekleyebileceği bir zaman tanımış olduk. Yoğun bakım solunum sıkıntısı gelişen bir hastada yapılabilecek her türlü desteğin olabildiği alanlar. Ankara Şehir Hastanesinde de şu an yoğun bakımlarımız genel yoğun bakım adı altında bu tür hastalara destek vermekte. Biz hem solunum cihazı, yeri geldiğinde kalp destek cihazları, akciğer destek cihazlarına sahibiz ve yeri geldiğinde de bu hastaları bu şekilde destekleyebiliyoruz. Yoğun bakım bu nedenle bu grup hastalar için çok önemli” açıklamasında bulundu.
“Gencecik hayatlar organ beklerken kaybediliyorlar”
Akciğer naklinin önemini vurgulayan Turan, “Ülkemizde, 6 yıldır bizim merkezde de olmakla birlikte akciğer nakli gerçekleştiriliyor. Akciğer nakli, dünyada da son 30 yıldır gelişim gösteren bir nakil. Yaptığımız nakillerin nakil sonrası yaşam oranları da dünyadaki ve Avrupa’daki oranlarla da benzer şekilde. Organ nakliyle ilgili halkımızın duyarlılığına ihtiyacımız var. Çünkü bu kadar gencecik hayatlar organ beklerken kaybediliyorlar” ifadelerini kullandı.