İSTANBUL (İHA) - Ermeni Konferansı'nın durdurulmasına ilişkin yazıları nedeniyle haklarında dava açılan 5 gazeteciden, Murat Belge dışında 4'ünün hakkındaki dava düştü.
Gazeteci İsmet Berkan, Hasan Cemal, Erol Katırcıoğlu ve Haluk Şahin hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinden açılan dava düştü. Yazar Murat Belge'nin yargılanmasına ise önümüzdeki günlerde devam edilecek.
Hukukçular Birliği'nin suç duyurusunda bulunması üzerine gazeteciler İsmet Berkan, Murat Belge, Haluk Şahin, Hasan Cemal ve Erol Katırcıoğlu hakkında yazılarında yargıyı etkilemek ve devletin yargı organlarını aşağılamak suçlarından dava açılmıştı. Bağcılar Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ın hazırladığı iddianamede, yazarların "adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "devletin yargı organlarını aşağılama" suçlarını işlediği iddia edilmiş, 6 ay ile 10 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları istenen gazetecilerin yargılamalarına 7 Şubat 2006'da başlanmıştı.
Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, gazetecilerin avukatları hazır bulundu. Adliye önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan avukat Kemal Kerinçsiz, yargının unsurlarının bir an önce siyasi iktidarın baskısının altında kurtulması gerektiğini belirterek, "Bu dava çok açık bir şekilde savcıların adeta adalet bakanının emrinde çalışan bir memur gibi kendilerini gördükleri gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Yine bu davalar bırakınız yargının kendisini korumasını, diğer anayasal kurum ve organları da korumaktan aciz duruma düşürüldüğünü açıkça göstermektedir. Eğer siz yargıyı bu kadar siyasallaştırırsanız işte sonucu budur.
Yargıdaki kadrolaşmalar doğrudan iktidarın müdahalesi bu sonuçları doğurmuştur. Bizim gönlümüz bir an önce yargının bu siyasallaşma etkisinden kurtulup adalet bakanın memuru olmak zihniyetinden çıkıp, gerçekten bir erk olarak millet egemenliğini kullanan bir erk olmayı sürdürmeleri. Biz hem kendi organlarını hem diğer anayasal organları koruyacak tutum ve davranışlar içinde onurlu ama milli hukuku uygulayan bir onur içinde olmalarını istiyoruz" dedi.
Kerinçsiz, "Bugünkü Avrupa Birliği fonlarıyla yaklaşık 7-8 aydan bu yana eğitim gören savcı ve hakimlerimizin milli hukukumuzu uygulamalarını bekleyemiyoruz maalesef. Ülkemizde milli hukuktan ziyade sömürge hukuku uygulanması yoluna gidilmektedir. Bu bakımdan bu kararı normal karşılıyoruz. Ancak bu kısa ve geçicidir" diye konuştu.
Daha sonra söz alan avukat Bayram Bahri Belan da, "Alınan karar teknik bir karar, basın yasasına göre süre düşümü var. Ama tabi mahkeme bizim de söylediğimiz gibi uç olmayan yazılara ilişkin derhal beraat kararı verilecekse düşme kararı vermeden beraat kararı verebilirdi. Ama mahkeme bunu tercih etmedi. Basın yasasındaki süreyi dikkate alarak düşme kararı verdi. Murat Belge ile ilgili yazılardan biri de bu süre kapsamında olmadığından, yani farklı tarihte yazıldığından ve basın yasasındaki süre tamamlanmadan dava açıldığından başka bir güne tayin edilerek yeniden yargılanacaktır" açıklamalarında bulundu.