Gebelik sürecinde normal karşılanan bulantı ve kusma başka hastalıkların habercisi olabiliyor. Gebelikte bulantı ve kusmalar aşırı olduğunda vücutta doku ve hücre içi suyunun azalmasına yol açacak bir boyuta erişebilirken tüm sistemleri olumsuz etkileyen ve hastane koşullarında tedavi gerektiren ciddi bir gebelik komplikasyonuna dönüşebiliyor.
Liv Hospital Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Coşkun Şimşir, gebelikte bulantı ve kusmalarının gerçek nedenin bilinmediğini söyleyerek, “Ancak hormonlar,gebeliğin erken döneminde yaşanan hormon seviyesi değişiklikleri kısa süreli bulantı ve kusmalara neden olabilmektedir. Gebeliğin erken döneminde yükselmeye başlayan östrojen seviyeleri ilk üç ay içinde en üst seviyelere çıkar ve bu dönemde bulantı ve kusmaların en fazla olduğu dönemdir. Yükselen östrojen seviyeleri koku duyunuzu keskinleştirir ve bu nedenle bazı kokular bulantıyı tetikleyebilir” diye konuştu.
Kızartmalar ve soslu yemekler yememek gerekiyor
Gebeyi yemek, sigara, parfüm, gibi rahatsız eden kokulardan uzak tutmak gerektiğinin altını çizen Şimşir, “Mümkün olduğunca az ve sık öğünler, yataktan kalkmadan bisküvi, kızarmış ekmek gibi kuru gıda tüketmek,bulantı yapan yiyecek maddelerini bir dönem tüketmemek, kızartmalar ve soslu yemekler yememek,çok gerekli olmadıkça multivitamin ve kan ilacı gibi ilaçların kullanılmaması,haşlanmış patates, pilav, yoğurt, tuzlu leblebi gibi yiyecekleri tüketmek, mide yanma ve ekşimelerinin yoğun olduğu dönemlerde soda ve soğuk içeceklerin tüketimi işe yarayabilir. Bu basit önlemlerle hastanın bulantısı geçmiyorsa doktor,gebeyi uygun gördüğü dozda ,B6 vitamini, bulantı önleyici ve mide asidini azaltıcı ilaçlarla destek vererek tedavi eder. Bu dönemde 3 ile 4 kilo kaybedilmesi çok önemli bir sorun yaratmaz. Önemli olan kusmaların az olması ve sıvı kaybı olmamasıdır” şeklinde konuştu.
Gebelerde aşırı kusmaya dikkat
Her gebede görülmesi doğal olan bulantı ve kusmaların aşırı olduğunda vücutta doku ve hücre içi suyunun azalmasına yol açacak bir boyuta erişebildiğini aktaran Şimşir, bu durumun tüm sistemleri ciddi şekilde olumsuz etkileyen ve hastane koşullarında tedavi gerektiren ciddi bir gebelik komplikasyonu haline dönüştüğünü belirtti. Vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasında sıvı ve elektrolit dengelerinin önemli bir rol oynadığını ifade eden Şimşir, ”Tüm kasların düzenli kasılmaları, kalbin çalışması, iç organ fonksiyonlarının sürdürülmesinde sıvı ve elektrolit dengesi esas olup aşırı gebelik kusması zamanında müdahale edilmediği takdirde çok ağır sonuçlara yol açabilecek bir hastalık durumudur. Gebede böyle bir durum tespit edildiğinde hastaneye yatırılarak tedaviye başlanır. Ağızdan beslenme tamamen kesilerek kan biokimyası ve elektrolit düzeylerindeki dengesizlikler değişik serum kombinasyonları ile düzeltilmeye çalışılır. Bu arada merkezi sinir sistemi üzerinde etkili güçlü kusma engelleyici ilaçlar ile sıvı kaybının engellenmesine çalışılır. Kardioloji, iç hastalıkları, gastroenteroloji ve psikiyatriden hastanın yönlendirilmesinde yardım alınır” ifadelerini kullandı.
Bu süreçte aşırı kusmaya yol açabilecek diğer sistemleri ilgilendiren hastalıkların da incelenmesi gerektiğinin altını çizen Şimşir, “Bunlar arasında en sık rastlananlar peptik ülser, safra kesesi taşı ya da kolesistit, pankreatit, piyelonefrit ve hipertiroidi sayılabilir. Hastanın şikayetleri tamamen ortadan kalkıp ağızdan beslenmeye başlanmadan ve kilo kaybı durmadan hastaneden taburcu etmemek gerekir” ifadelerini kaydetti.