Ecemiş, bazı kadınlarda belirtilerin 4. haftadan başlayıp tüm hamilelik boyunca da devam edebileceğine dikkat çekti.
Dr. Ecemiş, gebelerin yaklaşık yarısında bulantı ve kusma görülürken, yüzde 30’unda sadece bulantı oluştuğunu belirterek, “Hamileliğe bağlı bulantı ve kusmalar genelde gebeliğin 6. haftası civarında başlar ve 14-16. haftalar arasında şiddetli giderek hafifler ve kaybolur. Sıklıkla sabahları görülmekle beraber, günün herhangi bir saatinde de bulantı ve kusmalar olabilmektedir. Bununla birlikte bazı kadınlarda belirtiler 4. haftada başlayıp tüm hamilelik boyunca da devam edebilir” dedi.
-BULANTI VE KUSMA NEDEN OLUR?-
Dr. Ecemiş, gebelikte bulantı ve kusmalarının gerçek nedeninin bilinmediğini ancak hormonların, gebeliğin erken döneminde yaşanan hormon seviyesi değişikliklerinin kısa süreli bulantı ve kusmalara neden olabileceğini dile getirdi. Dr. Ecemiş, gebeliğin erken döneminde yükselmeye başlayan östrojen seviyelerinin ilk üç ay içinde en üst seviyelere çıktığını ve bu dönemin bulantı ve kusmaların fazlalaştığı dönem olduğunu belirtti. Dr. Ecemiş, yükselen östrojen seviyelerinin koku duyusunu keskinleştirdiğini ve bu nedenle bazı kokuların bulantıyı tetikleyebileceğine dikkat çekti.
-GEREKMEDİKÇE MULTİVİTAMİN VE KAN İLACI KULLANMAYIN-
Dr. Ecemiş, gebenin yemek, sigara, parfüm gibi rahatsız eden kokulardan uzak tutulması gerektiğini belirterek, “Mümkün olduğunca az ve sık yenmeli. Yataktan kalkmadan bisküvi, kızarmış ekmek gibi kuru gıda tüketilmeli. Bulantı yapan yiyecek maddelerini bir dönem tüketmemeli, kızartmalar ve soslu yemekler yememeli, çok gerekli olmadıkça multivitamin ve kan ilacı gibi ilaçların kullanılmamalı. Haşlanmış patates, pilav, yoğurt, tuzlu leblebi gibi yiyecekleri tüketmeli, mide yanma ve ekşimelerinin yoğun olduğu dönemlerde soda ve soğuk içeceklerin tüketimi işe yarayabilir” dedi.
Dr. Ecemiş, hastanın bulantısının geçmemesi durumunda ise, doktorunun gebeye uygun gördüğü dozda B6 vitamini, bulantı önleyici ve mide asidini azaltıcı ilaçlarla tedavi edeceğini söyledi. Dr. Ecemiş,bu dönemde 3-4 kilo kaybedilmesinin çok önemli bir sorun yaratmayacağını da ifade ederek, “Önemli olan kusmaların az olması ve sıvı kaybı olmamasıdır” dedi.
-GEBELERDE AŞIRI KUSMAYA DİKKAT-
Dr. Ecemiş, her gebede görülmesi doğal bulantı ve kusmaların aşırı olduğunda ise, vücutta doku ve hücre içi suyunun azalmasına yol açacak bir boyuta erişebileceğine dikkat çekerek, “Bu durum tüm sistemleri olumsuz etkileyen, hastane koşullarında tedavi gerektiren ciddi bir gebelik komplikasyonu haline dönüşür. Vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasında sıvı ve elektrolit dengeleri çok önemli rol oynar. Tüm kasların düzenli kasılmaları, kalbin çalışması, iç organ fonksiyonlarının sürdürülmesinde sıvı-elektrolit dengesi esas olup aşırı gebelik kusması, zamanında müdahale edilmediği takdirde çok ağır sonuçlara yol açabilecek bir hastalık durumudur” dedi.
Dr. Ecemiş, gebede böyle bir durum tespit edildiğinde hastaneye yatırılarak tedaviye başlanması gerektiğini de belirterek, “Ağızdan beslenme tamamen kesilerek kan biokimyası ve elektrolit düzeylerindeki dengesizlikler, değişik serum kombinasyonları ile düzeltilmeye çalışılır. Merkezi sinir sistemi üzerinde etkili güçlü kusma engelleyici ilaçlar ile sıvı kaybının engellenmesine çalışılır. Kardiyoloji, iç hastalıkları, gastroenteroloji ve psikiyatriden hastanın yönlendirilmesinde yardım alınır” diye konuştu.
Dr. Ecemiş, ayrıca aşırı kusmaya yol açabilecek hastalıkların da incelenmesi gerektiğini kaydederek, en sık rastlanan hastalıkların peptik ülser, safra kesesi taşı ya da kolesistit, pankreatit, piyelonefrit ve hipertiroid olduğunu bildirdi. Dr. Ecemiş, gebenin şikayetlerinin ortadan kalkıp ağızdan beslenmeye başlamadan ve kilo kaybı durmadan hastaneden taburcu edilmemesi gerektiğini de vurguladı.
ANKA