HABER

Gece, sokak ve kadın: Hep arkanı kollamak

Dünyanın bir çok köşesinde çok sayıda genç için 'dışarı çıkmak' geceleri arkadaşlarıyla bir yere gidip içmek, dansetmek hoşça vakit geçirmek demek. Ama kadın iseler, hangi şehirde olursa olsun 'güvenlik kaygısı' daima akıllarında.

Dünyanın bir çok köşesinde bir çok genç kadın ve erkek için 'dışarı çıkmak' geceleri arkadaşlarıyla bir yere gidip içmek, dansetmek hoşça vakit geçirmek demek.

Kadın hareketlerinin dünya çapında 14 Şubat Sevgililer Günü'nü kadına karşı şiddete dikkat çekmek için seçmiş olması bir yana, kadınlar hangi şehirde olursa olsun gece dışarı çıktıklarında 'güvenlik kaygısı' hiç akıllarından çıkmıyor.

Dünyanın 5 ayrı şehrinden kadınlar anlatıyor.

Maisaa Bazlamit (22), Gazeteci, Ramallah

Benim için Ramallah'ta dışarı çıkılacak gece Perşembe'dir. Güzel müzik yapılan, kafa dengi insanların gittiği yerlere gitmeyi severim. İçki olarak hem kalorisi az hem etkisi çabuk olduğundan az ve öz, sert içki içmeyi seviyorum.

Dansetmeyi de seviyorum, o yüzden topuklu pabuç da giymem. Giysilerimin kişiliğimin aynası olmasını amaçlarım. Oscar Wilde'ın dediği gibi süsün ve eğitimin fazlası yoktur.

Ama seksi olmakla bayağı görünmek arasında bir çizgi var doğrusu. O çizgiyi geçtiğinizde herkes size bakar ama ciddiye alınmazsınız.

Fakat bu çizgiyi belirleyen kim, onu sormak lazım?

Erkeklerin dikkatini çekmekten hoşlanmadığımı söylersem yalan olur ama her erkeğin değil. Açık fikirli insanların dikkatini çekmek isterim. Ama bu tür insanlar Ramallah'da yüzde 20 filandır en fazla. Bunun dışındaki erkeklerin ilgisi hoşuma gitmediği gibi sık sık canımı da sıkıyor.

Mesela Ramallah'da sokakta taciz edilmeden yürümek neredeyse imkansız. Bazı erkekler Ramallah sokaklarını kadınlara cehennem etmeyi kendine iş edinmiş durumda. O kadar kötü şeyler yaşadım ki hangi birini anlatayım.

Geceleri yalnız başıma yürüdüğüm oluyor ama sürekli omzumun üzerinden arkayı kontrol ediyorum, bazen de yakınımda bir grup erkek gördüğümde telefonda babamla konuşuyormuş numarası yapıyorum.

Jacky Kemigisa (20), Kampala, Öğrenci

Cuma ve cumartesileri çıkarım. Arkadaşlarla içip dansetmeye gideriz.

Nasıl giyineceğimi genellikle o günkü havam, kimlerle çıkacağım ve gideceğim yere neye binerek gideceğim belirliyor.

Kız arkadaşlarımla çıkıyorsam, vücudumu saran, dar ve kısacık elbiseler giyer, biraz dekoltemi açar, topuklu pabuç seçerim. Ama böyle olunca birinin beni arabasıyla eden alıp gideceğim yere birakması gerekir. Araba yoksa o zaman kot ve düz ayakkabıyı tercih ediyorum.

Gece Kampala sokaklarında yürümek asla güvenli değil, yanımda erkek arkadaşlarım varsa bir derece güvenli oluyor.

Dikkat çekmek benim için bir yandan olumlu bir yandan olumsuz bir şey. Kibar bir erkek bana saygılı bir şekilde iltifat ediyorsa hoşuma gidiyor, ama sarhoşlar hakaret ederek laf attığında tiksiniyorum.

Bazı geceler çıktığımda, dışardan kimse hiç bir şekilde ilgilenmesin, sadece arkadaşlarımla güleyim, muhabbet edeyim istiyorum.

Sokakta yürürken çok taciz ediliyorum. Erkekler laf atıyor, "orospu" diye, "gecesi kaça?" diye bağırıyorlar.

Ugandalı erkek, kadının "namuslu" görünmesini beker. Bunun ölçüsü ise etek boyunun uzunluğudur. Bazıları kota alıştı artık ama kısa etek giyersen, Kampala'nın bazı mahallelerinde, pazarcılar arkandan "fahişe" diye bağırır.

Jo Lehmann (25), Melbourne, Gençlik Danışmanı

Dışarda güzel bir gece benim için, yakın arkadaşlarımla güzel bir müzik dinlemek, gülmek ve dansetmektir.

Gece çıkarken daima elbise giyerim. O gün nasıl hissettiğime bağlı olarak elbisenin tipi de değişir. Şişman gnümdeysem gizleyici, zayıf ve güvenli günümdeysem biraz daha dekolte.

İyice süslenip çıktığımda sanırım erkekler bakıyor bana. Güzel yanlarımı öne çıkarmayı öğrendim yıllar içinde. Rahat hissettiğim bir yerde sevdiğim insanlarla berabersem, insanların bana bakmasından rahatsız olmuyorum. Yoksa çok rahatsız edici.

Dışarı çıktığımda şimdiye kadar ciddi bir tacizle karşılaşmadım, ama sarhoşken taciz edilen ya da içkisine ilaç karıştırılan arkadaşlarım oldu.

Gece sokakta yalnız yürürken, kendimi güvenli hissetmiyorum. Genellikle gece yalnız sadece mahallemde dolaşırım.

Benim yaşlarımda genç bir gazeteci kadına yakın bir semtte tecavüz edildi. Hem de benim de çok sık gittiğim bir yerde. O mahallede oturan arkadaşlarım var. O olaydan sonra arkadaşlarımla sık sık güvenlik konusunu konuşur olduk.

Daniella Brasil (31), Rio de Janeiro, Personel Müdürü

Cumartesi geceleri çıkarım. Gece klübüne gittiğim nadirdir. Arkadaşlarımla genellikle tanınmış bir grubun ya da iyi bir DJ'in müzik yaptığı partilere gideriz.

Genellikle etek ya da elbise giyiyoruz çıkarken. Rio genellikle çok sıcaktır zaten. Parti daha sıradan ise o gün düz pabuç giyerim, saatlerce ayakta durup dansetmek daha kolay onlarla. Topuklu giyeceksem de en rahat cinsinden bir topuklu ayakkabı seçerim.

Erkekler size ilgi duyduğunda gözünü dikip bakar genellikle. Seyreder. Eğer sizin de ilgili olduğunuzu sezerse bir konu açıp sohbet etmeye çalışır.

Birinin size bakması hoş oluyor, güzel ve çekici olduğunuzu hissediyorsunuz. Bunu genellikle saygısızlık olarak görmeyiz burada.

Ama yine de dar ve kısa giysiler giydiğimizde bayağılığa kaçmamaya çalışırız. Erkekler fazlaca seksi giyinmiş kadınlara karşı daha saldırgan, daha adi ve saygısız olabiliyor.

Başıma ciddi ve ürkütücü bir şey gelmedi. En kötü ihtimalle bir yerine dokunan ya da saçını elleyen adamlar çıkabiliyor ama kurtulması zor olmuyor. Zaman zaman çok ısrarlı, gece boyunca peşimi bırakmayan adamlarla karşılaştım. Böyle durumlarda, mesafeli davranıp, arkadaşlarınızdan ayrılmamaya gayret ediyorsunuz.

Dışarı çıktığımda daima taksiye binerim çünkü içki içinde araba kullanamazsınız. Her zaman bir grup arkadaşla çıkıyorum, dönüşte aynı taksiye biniyoruz, adet edindik, en sona kalan daima salimen eve vardığını diğerlerine bildiriyor.

Brezilya kadınlar için fena bir yer değil. Çok eğlenmek mümkün. Riskler az, özgürüz ve erkeklere daha kolay sınır koyup saygı görebiliyoruz.

Jillian Rae Greenwood (23), Ottawa, Lobici

Cumartesi geceleri çıkmayı tercih ederim. Arkadaşlarım nereye gitmeyi istiyorsa giderim. Çobanlardan değil, koyunlardanım ben.

Çokça siyah giyerim, ama hangi siyahı giyeceğine karar vermek kolay değil. Bazen biraz dekolte giyinmek isterim, ama yanlış bir izlenim de vermek istemem.

Bazen birinin bana baktığını hissederim. Genellikle uzun göz teması kurmamaya dikkat ederim. Karşımdaki erkek James Dean'ın bedeni ve Einstein zekasında bile olsa, vücuduma baktığını hissedersem bu kendimi kirli, kötü hissetmeme sebep olur, tiksinirim.

Buna karşılık muhafazakar giyindiğim zaman barlarda bir takım erkeklerle şahane sohbetler ettiğim oldu. Şahsen, kapalı giyindiğimde sohbetin güzelleştiğini hissediyorum. Ama belki de ben ancak memelerime bakmadığını düşündüğüm bir erkekle sohbet edebiliyorum, bilemiyorum.

Bazen kadınlara aşağılayıcı laflar atan erkekler gördüğüm zaman durup avaz avaz bağırarak hadlerini bildirme isteği duyuyorum.

Herşeyden önce bir kadına "biliyorum istiyorsun" diye bağırmanın hiç de seksi olmadığını birinin onlara söylemesi lazım.

Barlara gittiğiniz zaman sık sık "bu adam çok iğrenç, üstelik vücut dili de çok agresif" diye düşünemeyecek kadar sarhoş olmuş kızları avlamak için pusuda bekleyen adamları hemen farkediyorsunuz.

Gece yürürken hep çok dikkatliyimdir. Özellikle de yalnızsam. Gece sokakta kendimi güvenli hissetmiyorum, ama sürekli üzerine birisi atlayacak gibi de hissetmiyorum. Yalnızca, kadın olduğumu ve sadece bunun riski artıran bir şey olduğunu biliyorum.

Daima elim cebimdeki anahtarlarımda olarak yürürüm geceleri, olur ya saldıran biri olursa bir tür silahım olur diye.

En Çok Aranan Haberler