Gemlik Jandarma Komutanlığı önünde toplanan avukatlar adına açıklama yapan Pınar Akdemir,Öcalan’a avukat yasağının 4 yılı geride bıraktığını belirterek, “İmralı’daki kısıtlama sadece avukat ve aile görüş yasağı ile sınırlı değildir. Aile telefon hakkı, iletişim hakkı, bilgiye erişim hakkı gibi haklardan yararlanmayan Türkiye’deki tek tutsak Öcalan’dır” dedi.
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Muş Milletvekili Burcu Çelik, Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan,Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, Bursa Milletvekili Asiye Kolçak ve Van eski Milletvekili Aysel Tuğluk’un da aralarında bulunduğu 200 avukat,İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’dan 4 otobüs ile Bursa’nın Gemlik İlçesi’ne geldiler. İmralı ile deniz ulaşımının yapıldığı Gemlik Jandarma Bölük Komutanlığı önünde toplanan avukatlar daha sonra yanlarında getirdikleri cübbelerini giydiler.
Bu günün, Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla en son görüştüğü 27 Temmuz 2011’in yıldönümü olduğunu belirten Avukat Ebru Günay ile Serhat Eren jandarma komutanlığına girerek, İmralı’ya gitmek istediklerini söylediler.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Ebru Günay, koster arızası nedeniyle izin verilmediğini belirterek, “Biz adaya gitmek istiyoruz. Ancak,‘koster arızalı’, ‘hava muhalefeti’, ‘koster kaptanı hasta’ gibi gerekçelerle izin verilmiyor” dedi.
Daha sonraüzerinde 'İmralı tecritine hayır, Öcalan’a özgürlük' yazılı pankartı taşıyan Mezopotamya Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği avukatları adına açıklamayı Avukat Pınar Akdemir yaptı.
Müvekkilleri Abdullah Öcalan’a uygulanan 16 yıllık tecridin bir boyutu olan avukat yasağının 5’inci yılına girdiğini bildiren Akdemir,“208 haftadır müvekkillimizle görüşmek için resmi mercilere başvuruyoruz. Ancak olumsuz cevap alıyoruz. 4 yılını geride bırakan avukat yasağı keyfi gerekçelerle devam ediyor. İmralı’daki kısıtlama sadece avukat ve aile görüş yasağı ile sınırlı değildir. Aile telefon hakkı, iletişim hakkı bilgiye erişim hakkı gibi haklardan yararlanmayan Türkiye’deki tek tutsak Öcalan’dır” dedi.
Akdemir, geçmişten gelen tecrit koşulları kaynaklı hastalıkların İmralı’daki kısıtlı imkanlar nedeniyle gerektiği gibi tedavi edilmediğini ve ilerlediğini kaydederek, şöyle devam etti:
“Tecritle müvekkili yalnızlaştırmak toplumdan tamamen izole ederek etkisizleştirmek ve unutturmakla amaçlanan politik ölümdür.Örneğin son olarak Türkiye, Kürdistan ve tüm dünyada Öcalan’a özgürlük talebiyle 10 milyon 328 bin imza toplandı ve Avrupa Konseyine sunuldu. Sonuç olarak devlet bu realiteyi kabul etmek zorunda kaldı.”
Kürt sorunun adil çözümü için yapılması gerekenin tıkanan diyalog sürecinin müzakere sürecine evrilmesi veÖcalan’ın baş müzakereci olarak koşullarının iyileştirilmesini isteyen Akdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Öcalan’ın özgürlük anlayışı fiziki değildir. Politik bir aktör olarak demokratik çözüm ve barışın başmüzakerecisi rolünü oynayabileceği koşulların yaratılması toplumun demokratikleşmesi ve özgürleşmesidir.Öcalan’ınsadece avukat aile heyet görüşmesi ile değil, gazetecilerle aydınlarla sivil toplum örgütleriyle görüşmesi koşullarının yaratılmasını istiyoruz. Devletin tecrit politikasına karşı duyarlı olmaya demokratik çözüm ve barıştan yana olan tüm Türkiye kamuoyunun ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan geçici hükümetin çözümsüzlüğe hizmet eden tecrit politikası ve bir bütünen demokratik güçlerin tasfiyesi girişimlerine karşı durmaya özgür koşullarda müzakerelerin başlamasını sağlayarak bu topraklarda kalıcı barışı getirecek demokratik çözüm iradesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
Açıklamanın ardından avukatlar geldikleri otobüslerle Gemlik’ten ayrıldılar.
(DHA)