Glokom, en sık görülen ikinci körlük nedeni

AYDIN (İHA) - Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Dayanır, “Halk arasında ‘göz tansiyonu’ olarak bilinen glokom hastalığı, dünyadaki körlüklerin yüzde 13,5’ini oluşturmaktadır ve en sık görülen ikinci körlük nedenidir” dedi.

Glokomun halk arasında göz içi basıncının yükselmesi olarak bilinmesine karşın aslında göz tansiyonuna bağlı olarak gelişen, görme sinirinin hasarı ve görme hücrelerinin kaybı ile sonuçlanan bir hastalık olduğuna dikkat çeken ADÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Dayanır, “Halk arasında ‘göz tansiyonu’ olarak bilinen glokom hastalığı, dünyadaki körlüklerin yüzde 13,5’ini oluşturmaktadır ve en sık görülen ikinci körlük nedenidir. Hastalık tedavi edilmezse körlükle sonuçlanır. Oldukça sinsi seyreden bir hastalık olması erken teşhiste geç kalınmasına neden olabilmektedir. Göz içi basıncı normalden yüksek olan insanlar glokom hastalığı riski altındadır. Glokom her yaşta karşımıza çıkan bir hastalık olmasına karşın olguların yüzde 75’i 65 yaşın üzerindedir. Her 10 bin kişiden 4’ünde görülür. Bu oran yaş ilerledikçe artar; 40 yaşın üzerinde görülme olasılığı yüzde 2’dir. Diğer önemli risk faktörleri ise aile öyküsü, şeker hastalığı, göz yaralanmaları, miyop, hipertansiyon, retina hastalıkları ve diğer hastalıklardır” diye konuştu.

Dayanır, glokomun tam olarak iyileştirilemeyeceğine ancak düzenli tedaviyle kontrol altında tutulabileceğine değinerek, tedavi seçeneklerini ilaç ve cerrahi tedavi olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “Araştırma sonuçları, kişilerin bu kadar önemli bir hastalığı bilme oranının çok düşük olduğunu göstermektedir. Glokom hastalarının bile kendi hastalıkları, tedavisi ve olası riskleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığını görüyoruz. Bizleri kaygılandıran bir diğer nokta ise daha yüksek risk altındaki kişilerin nerede ise yarısının kontrol için en az yılda bir kez bile doktora gitmediği gerçeğidir. Burada önemli olan nokta hastaların gerekli tedaviyi almazlarsa kör olacaklarını bilmemeleridir”