HABER

Görüntüleri silmek istedi, başaramadı

Cinayetin işlendiği Bahçeşehir'deki villayı gösteren güvenlik kayıtları 4 gün sonra silinmek istendi.

Tesadüfen ortaya çıkan tanığın ifadeleriyle bilgisayar incelendi Meçhul bir el kayıtları önce CD'ye kopyalamak istemiş ancak başaramayınca Geri Dönüşüm Kutusu'na yollamıştı. Polis orada delil sayılacak görüntülere ulaştı.
Münevver Karabulut'un öldürüldüğü Bahçeşehir Şelale Sitesi'ndeki 73 numaralı villanın giriş ve çıkışlarını gösteren güvenlik kameralarına ait kayıtların, cinayetten 4 gün sonra meçhul bir el tarafından silinmek istendiği ortaya çıktı. Ancak meçhul elin sildiğini sandığı görüntüler, bilgisayarın 'çöp'ü olan 'Geri Dönüşüm Kutusu'nda bulundu. Münevver Karabulut'un cesedinin bulunmasından 2 gün sonra cinayet bürosu, şüpheli Cem Garipoğlu'nun oturduğu villanın giriş ve çıkışlarını gösteren güvenlik kamerasının görüntülerini incelemek istedi. Site yöneticisi Ufuk Yemişçi 73 no'lu villaya bakan güvenlik kamerasının arızalı olduğunu, bu sebeple kayıt tutulmadığını söyledi. Kayıtların tutulduğu bilgisayarın hard diskini (hafıza) inceleyen dedektifler de herhangi bir görüntüye rastlamadı.
**YAN MASADAKİ MÜTHİŞ İTİRAF**
Bahçeşehir'de pimapen işi yapan Doğan Y., cinayetten tam bir ay sonra, 3 Nisan'da bir alışveriş merkezinde yemek yediği sırada, hemen yan masadaki ilginç bir konuşmaya kulak misafiri oldu. Güvenlik görevlisi olarak çalışan kişiler cinayet mahallindeki kamera kayıtlarında oynamalar yapıldığından ve silindiğinden bahsediyordu. Doğan Y. bu konuşmayı hemen telefonla Bahçeşehir'deki jandarma karakoluna bildirdi. Ancak Doğan Y.'nin iddiasına göre telefona bakan jandarma, "Anlattıkların yetersiz" diyerek ciddiye almadı.
**AVUKAT DEVREDE**
Daha sonra bu konuşmadan haberdar olan ve o dönem Karabulut ailesinin avukatlığını yapan Faruk Zorba emniyete başvurarak, tanığın 7 Nisan'da emniyet ifadesinin alınmasını sağladı. Doğan Y.'nin ifadesinin ardından kamera görüntülerinin bulunduğu bilgisayar hard-diskinin incelenmesi için savcılığa 9 Nisan'da savcılığa dilekçe verildi. Soruşturma savcısı Faruk Erşen Yılmaz'ın söz konusu bilgisayarın incelenmesi için aynı gün mahkeme kararı almasının ardından, Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki İnternet ve Bilişim Suçları kısım amiri başkomiser Dinçer Ay, bilgisayarda sürpriz bir dosyaya ulaştı. "Villa 73 " isimli dosya, cinayetin işlendiği villanın giriş çıkışlarını gösteren güvenlik kamerası görüntülerini içeriyordu. Ancak bu dosya bilgisayarın doğal dizininde değil de "Geri Dönüşüm Kutusu" olarak isimlendirilen ve silinen dosyaların atıldığı çöp kutusundaydı.
**SİLDİĞİNİ SANDI**
Meçhul el "Villa 73" adlı klasörü 7 Mart günü, yani cinayetten 4 gün sonra saat 20.05'te CD'ye kopyalamaya çalışmış ama bilgisayarda CD yazıcısı olmadığı için bu işlemi gerçekleştirememişti. Bunun üzerine "sil" komutu verip dosyayı "geri dönüşüm kutusu"na gönderdi ve dosyayı silindi sanarak ayrıldı.
**KLASÖRDEN DELİL GÖRÜNTÜLER**
Bilgisayarı inceleyen başkomiser Dinçer Ay, silinme işleminin tüm detaylarını çıkararak 14 Nisan'da savcılığa sundu. Klasörün içinden, soruşturmada bir çok bilinmeyenin aydınlatılmasını sağlayan şu görüntüler çıktı: "Valizle bir şahsın evden çıkışı, şüpheli şahıs olduğu düşünülen şahsın evden çıkışı, eve giriş çıkışı, güvenlikçinin takibi, otomobilin gelişi, otomobilin çıkışı."
**Cem'in kemik yaşı tespiti istenecek**
Süreyya Karabulut'un avukatı Rezan Epözdemir, bir yaş büyük olduğunu düşündükleri Cem Garipoğlu'nun gerçek yaşının tespiti için bugün savcılığa başvuracaklarını söyledi. Cem'in avukatının Aytekin Kaya'nın ise bugün müvekkili ile görüşeceği belirtilirken, son gelişmeler üzerine baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun tutukluluk kararına da itiraz edilmesi bekleniyor. Cinayet soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Erşen Yılmaz ile görüşeceğini söyleyen avukat Epözdemir, "Münevver'in ölümünden önce annesi Nagihan Karabulut'a Cem'in kendisinden bir yaş büyük olduğunu söylediğini anlatmış. Bu nedenle Cem'in kemik yaşının tespitini isteyeceğiz. Bu çerçevede doğduğu hastaneden doğum kayıtlarının istenmesini ve bu kayıtlarda da tahrifat yapılıp yapılmadığının araştırılması talebinde bulunacağız" dedi. Epözdemir dosyadaki gizlilik kararının da kaldırılmasını isteyeceklerini kaydetti.
**BABASINA TAHLİYE UMUDU**
Cem'in teslim olmasının ardından baba Mehmet Nida Garipoğlu'nun avukatları tutukluluk kararına itiraz için hazırlık yaptıkları belirtildi. "Cinayete iştirak" suçlamasıyla tutuklu bulunan baba Garipoğlu'nun avukatları, daha önce birçok defa tutukluluk kararına itiraz etmiş, ancak her defasında talepleri reddedilmişti. Teslim olan Cem'in ifadesinde cinayeti tek başına işlediğini söylemesi, babasının suçla ilgisinin bulunmadığını anlatmasının, Mehmet Nida Garipoğlu'nun tahliyesine gerekçe olabileceği öne sürülüyor.
**7 aydır kâbus görüyorum**
Münevver cinayetinde bir kişi var ki, hiçbir günahı olmadığı halde, bu olay nedeniyle kararan hayatı kolay kolay düzene girecek gibi görünmüyor. O da bir tesadüf sonucu Etiler'deki çöp konteynerında cesedi bularak, bu vahşi cinayetin aydınlanması yolunda önemli bir adım atan çöp toplayıcısı 35 yaşındaki Emin Delidolu...Olayın ardından İstanbul'u terk ederek, Siverek'teki ailesinin yanına gelen Delidolu, bugünlerde Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bir tarlada akrabalarına yardım ederek geçimini sağlamaya çalışıyor. Delidolu'yla değişen hayatını' konuştuk:
Ne kadar çalıştınız İstanbul'da? Normalde birkaç ay çalışıp geri dönüyordum. O iş öyle bir iş. Sürekli bir şey değil yani. Geçici bir iş.
Ne oldu tam olarak o gün, nasıl buldunuz cesedi? Hayatımın en korkunç gecesiydi. Konteynerın kapağını açtım. Kapalı gitar kutusu gözüme çarptı. Açtığımda içinde beyaz küçük ve ağzı yarı açık kanlı bir poşet gördüm. Ve bunu açtığımda gördüğüm manzara hayatımın kâbusu oldu. Kanlı bir kulak ve genç kızın başı... 3 Mart'tan beri geceleri kâbus görüyorum. .
Ne yaptınız peki? Arkadaşıma söyledim hemen. Polise haber verdik.
O olaydan sonra neler değişti hayatınızda? Cesedi bildirmek insanlık görevimdi, yaptım. Allah kimsenin başına vermesin. Ama o tarihten beni benim de hayatım bitti. Çalışamıyorum.
Keşke bakmasaydım dediğiniz oldu mu? Nereden bileyim ki böyle olacağını. O işle çalışıyorken, o işle meşgulken, bakmamak insanın elinde değil. İnsan zaten bilse ne kurcalar ne de açar.
Neden kaçtınız İstanbul'dan tehdit mi edildiniz? Yok öyle bir şey olmadı. Kimseyi suçlayamam bu konuda. Hakaret olur.
Neden dönmüyorsunuz o zaman? Baktığım her konteynerde onu görecekmişim gibi geliyor. O yüzden dönemiyorum İstanbul'a. Benim de 3 kızım var. İstanbul'da kimsenin can güvenliği yok. Bu nedenle aç kalırım dönmem İstanbul'a dedim. Korktum. Korkuyorum. Tekrar günlük yevmiyeli işler bulsam, güvenliğim olur mu bilmiyorum.
Garipoğlu'nun yakalandığından haberiniz var mı? Evet. İzledim televizyonda.
Ne düşündünüz gördüğünüzde? Hiç aklıma bir şey gelmedi o an. O da demek ki... Onun da bir sorunu var demek ki, çünkü insan durup dururken niye böyle bir şey yapsın ki, bilemiyorum.
**'Ablacığım, sana geliyorum'**
Tutuklanan Cem Garipoğlu, olay gecesi, babasının adamlarının kendisini Bahçeşehir'deki "Barnees Cafe"den alıp bilmediği bir yere götürdüğünü söylese de, iki taksi şoförünün ifadesi bunu yalanladı. Taksici Cengiz Çeviren'in ifadesine göre, Cem, olay gecesi gece 00.15 sıralarında, İkitelli köprüsünün altında; kendisinden biraz daha kısa ve kilolu bir yaşıtıyla beraber aracına yaklaştı. "Boş musun?" diye sordu. Ancak yanındaki kişi, Cem'i kolundan çekerek "Yakalanırsın" diye uyardı. Bunun üzerine ikili, Barış Akto'nun yolun karşısında bekleyen taksisine yöneldi. İkinci taksici Barış Akto da gerisini şöyle anlattı: "Cem Garipoğlu yanıma oturdu. Arkadaşı binmedi. Cem, Avcılar'a gideceğini söyledi. Çok gergindi, korktum. Yol boyunca bir kadınla telefonla konuştu. 'Çok sıkıntılıyım ablacığım. Bu gece sana geliyorum' dedi. 'Ne oldu?' diye sordum. Bir arkadaşının, ablasının altınlarını çaldığını, polisin peşinde olduğunu söyledi. Sürekli sigara içti."
TELAŞTAN CEBİNİ UNUTTU
Avcılar'a gelince Cem'in "Devam et" dediğini belirten Akto şunları söyledi: "Büyükçekmece'ye devam etmemi istedi. Ancak orada da inmedi. Mimarsinan'ı geçtikten sonra, E-5 kenarındaki benzincide aracı durdurdu. Taksimetre 71 TL yazmıştı. 80 TL verip üzerini almadı. Telaştan cep telefonunu, sigarasını ve çakmağını unuttu. Seslendim, dönüp aldı. Sonra istasyonun arkasına yürüyüp kayboldu." Benzin istasyonunun yetkilisi, haftalık silinen güvenlik kayıtlarını polisin olaydan bir ay sonra gelip aldığını söyledi.

Sabah

En Çok Aranan Haberler