Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Usta, gribe karşı doğal sütten yapılan kefir ile çörekotu, ekinezya gibi bitkilerin tüketilmesini önerdi.
Gribin oldukça çabuk yayılabilen viral bir enfeksiyon olduğunu, mümkün olduğunca enfekte kişilerden uzak durarak hastalanma riskinin azaltılabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Coşkun Usta, “Bizim açımızdan en önemli şey, viral enfeksiyondan kurtulmak için vücut direncimizi artırmak. Bu tip gribal enfeksiyonlarla savaşan vücudumuzdaki asker sayımızı veya askerlerimizin gücünü artırmamız lazım" dedi.
İnsanın savunma sisteminin hastalıkla savaştığını aktaran Prof. Dr. Usta, "Biz günlük hayatımız içersinde de birçok virüsle karşılaşıyoruz. Herkes bu tür virüslerle karşılaştığında aynı tepkiyi vermiyor. Birisi hastanelik oluyor, diğerinde komplikasyon gelişiyor. Bazıları da bir hafta ya da üç günde iyileşiyor. Dolayısıyla o enfeksiyona karşı vücudun verdiği reaksiyon sizin gücünüzle alakalı. Yapmamız gereken en önemli şey gücümüzü artırmak" diye konuştu.
DOĞAL SÜTTEN YAPILAN KEFİR
Hastalıktan korunmanın en iyi yolunun vücut direncinin artırılması olduğunu, bunun yolunun ise doğru beslenmekten geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Usta, “Bu açıdan baktığımızda da özellikle doğru beslenmek adına vücut direncimizi artıran, askerlerimizin savaşmasını sağlayabilecek mekanizmayı kurmak önemli. Bunun için de kefir çok önemli bir besin maddesi. Özellikle kış aylarında çocuklar, risk grubundaki yaşlılar başta olmak üzere, mutlaka kefir tüketmeleri gerekiyor. Doğal sütten yapılan ve kefir mayasıyla mayalanan kefiri mutlaka içmeleri gerekiyor. Uzun vadede hasta olmadıklarını, hastalandıklarında da daha kolay iyileştiklerini görecekler" dedi.
EN İYİ İLAÇ VÜCUDUN SAVUNMA SİSTEMİ
Virüsleri yok edebilecek çok iyi ilaçlar olmadığını kaydeden Prof. Dr. Usta, şöyle konuştu:
“En iyi ilaç vücudun kendi savunma sistemidir. O yüzden bunu çok iyi beslememiz lazım. İkinci yapacağımız şey çörekotu. O da vücut direncimizi, savunmasını artıran bir mekanizma. Bunu da değişik şekillerde tüketebiliriz. Bunların dışında gribal enfeksiyonlarla karşılaştığımızda bitkisel çaylardan, özellikle ekinezya ön plana çıkıyor. Özellikle ABD'de çok iyi bilinen bir bitki, artık Türkiye'de de kullanılmaya başlandı. Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalarda, ekinezya ön plana çıkıyor. Ihlamur ya da buna benzer bitkileri biliyoruz, ancak çalışmalar ve bilimsellik açısından baktığımızda ekinezyanın gerçekten vücut direncini artırdığını görüyoruz."
ÇÖREKOTU VE EKİNEZYA VÜCUT DİRENCİNİ ARTIRIR
Ekinezyanın faydaları konusunda 2015 yılında yapılmış klinik çalışmalar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Usta, “İnsanlar üzerinde yapılmış çalışmalarda görüldü ki ekinezya bitkisini çay ya da ekstratları şeklinde tüketmek, vücut direncini ciddi şekilde artırır. Birincisi kefire ağırlık versinler, çörekotu ve ekinezya tüketerek vücut dirençlerini artırabilirler. Tabi ki dinlenmek, üst solunum yollarınızı nemli tutmak, bunlar da tedaviye yardımcı olacak etkenlerdir" diye konuştu.
HİJYENE ÖNEM VERELİM ANCAK RUH SAĞLIĞINI BOZMADAN
Tüm bunların yanı sıra hijyenin her konuda olduğu gibi burada da önemli olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Usta, “Hijyen, sadece gribal enfeksiyon açısından değil her türlü hastalık açısından önemli. Tabi bu konuyu da abartmamak lazım, ruh sağlığınızı bozacak şekilde hijyenik yaklaşmak da hiç doğru değil. Hijyene önem verelim, ancak ruh sağlığımızı bozmayacak şekilde sağlık kurallarına uyacağız" dedi.
(DHA)