Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, MGK Genel Sekreterliği konusunda Başbakan Erdoğan'ın Atina Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nun ismini Cumhurbaşkanı Sezer'e önerdiğini ancak Sezer'in bunu uygun görmediğini ve şimdi başka bir ismin önerileceğini belirtti.
CNN Türk'ün canlı yayınına katılan Bakan Gül, MGK Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan'ın Londra Büyükelçisi olduğunu hatırlatarak, Londra'nın çok önemli bir merkez olduğunu ve büyükelçisiz bırakılamayacağını söyledi.
Büyükelçi Alpogan'ın yerine atanacak yeni MGK Genel Sekreterliği için Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu'nun ismini Çankaya'ya önerdiğini, Burcuoğlunun "bu işi en iyi yapabilecek kişi olduğunu" düşündüklerini belirten Gül, "Sayın cumhurbaşkanı uygun görmedi. Şimdi başka bir arkadaşımızı kendisine önereceğiz" şeklinde konuştu.
Bir soru üzerine de Bakan Gül, PKK terörüyle mücadele konusunda tüm diplomatik yolların kullanıldığını belirterek, "Diplomatik yollar kullanılmıyor diyenler bu işleri seçime alet ediyorlar" dedi.
Irak Başbakanı Nuri el Maliki'yi Türkiye'ye davet ettiklerini kaydeden Gül, şunları söyledi:
"Başbakan bu hafta gelmek istedi aslında. Biz seçimden sonra gel dedik.
Seçimden sonra gelecek, görüşeceğiz. Daha önce de açıkladık, ya onlar üstlerine düşenleri yapar veyahut da biz yaparız. Bu, bu kadar açık."
"Seçimden sonra Cumhurbaşkanını meclisin mi, yoksa halkın mı seçeceği konusunda" bir soru üzerine Bakan Gül şöyle konuştu:
" Hepsi de mümkün teorik olarak. Ama meclis açılınca, meclisin ilk işi, meclis başkanını, meclis başkanlık divanını oluşturunca, cumhurbaşkanını seçebilir veya meclis hep beraber karar alabilir, halk seçsin diyebilir." Bakan Gül, bu konunun, genel seçim bittikten sonra oturup konuşacakları bir iş olduğunu söyledi.
Gül sözlerini şöyle sürdürdü:" En doğrusu bütün bu tartışmaları bir kenara bırakmak için (Cumhurbaşkanını) halkın seçmesi. Niye Türk halkının Cumhurbaşkanını seçmesinden korkalım. Fransızlar kendi Cumhurbaşkanlarını hem de iki tur yaptılar ve seçtiler.
Halk seçsin, nasıl istiyorsa versin, uzlaşma falan deniyor, halk uzlaşsın, halk karar versin. Halk ne karar veriyorsa başımızın üstünde yeri var."
AA