ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AHİM) temyiz başvurusu reddedilen Leyla Şahin ile ilgili kararı değerlendirerek, bu sorunu Türkiye'nin kendi dinamikleri içerisinde çözmesi gerektiğini söyledi. "Azınlıklara haklar verilirken çoğunluğun haklarında kısıtlama olamaz. Yasaklarla övünmek kimseye şeref getirmez" diyen Gül, Türkiye'nin bu tip yasaklarla bir yere gitmesinin mümkün olmayacağını söyledi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, bakanlıkta yaptığı basın toplantısında, Ürdün'de yaşanan terör olaylarını kınadığını ve Ürdün halkına başsağlığı dilediğini iletti. Gül, Türkiye'nin terörle mücadele konusunda sadece Avrupa ile değil tüm dünya ile uluslararası iş birliği içerisinde olduğunu kaydetti. Gül, Avrupa Birliği tarafından açıklanan İlerleme Raporu ve Katılım Ortaklığı belgesinin bir süreci anlattığını belirterek, tüm bu belgelerin AB belgesi olduğunu, Türkiye'nin de buna karşılık ulusal programı olduğunu ifade etti. Her iki belgenin de şu anki durumu yansıtan bir fotoğraf niteliği taşıdığını belirten Gül, daha önceki raporlara göre son açıklanan belgelerde çok daha dikkatli bir dilin kullanıldığını ve bunun memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Katılım Ortaklığı Belgesi ve İlerleme Raporu'ndaki taleplerin hiç birinin yeni olmadığını belirten Gül, hükümetin reformlara uygulamaya devam ettiğini ve demokratikleşme konusunda kararlı davrandığını kaydetti. "Noksanlarımızın farkındayız. Bunları önümüzdeki süreçte tamamlayacağız" diyen Gül, Türkiye'nin demokratikleşme konusundaki adımlarını öncelikle kendi vatandaşları için yaptığının altını çizdi.
Kıbrıs'la ilgili olarak olarak makul olmayan bazı görüşlerin olduğunu ve bununla ilgili Türkiye'nin tavrını her zaman dile getirildiğini kaydeden Gül, "Kıbrıs meselesi iniş çıkışlı olacak AB ile işbirliğini gölgeleyecek durumlarda ortaya çıkabilir. Sorunun çözümüyle ilgli tüm kesimlerin daha çok zaman ve enreji ayırması gerekir. Kıbrıs Türkleri bu konuda üzerine düşeni yapmaktadır. Ama çözüm tek taraflı olmaz. diyolog sürecine ihtiyaç var" diye konuştu.
Açıklanan İlerleme Raporu'nun diğer raporlara göre daha detaylı olmasını Türkiye'nin 3 Ekim'de katılım sürecini başlatmasına bağlayan Gül, Türkiye'nin noksanlarını gidermeden AB'ye üye olmasının hiçbirşey ifade etmeyeceğini, bu nedenle raporun detaylı olmasının memnuniyet verici olduğunu vurguladı. Gül, "Biz üzerimize düşenleri yapıyoruz. AB de yaparsa sonunda Türkiye AB'ye tam üye hale gelecektir" dedi.
Bir gazetecinin Katılım Ortaklğı Belgesi'nde dokulmazlıkların hala kaldırılmadığı yönündeki tespiti hatırlatması üzerine Gül, "Detaylara girmek istemiyorum bu konuda birçok tespit var. Bizim dokunulmazlığımız sadece milletvekilleri ile ilgili değil. Milyonlarca insanın Türkiye'de dokunulmazlığı var. Bunun örneklerini görüyoruz. Bu anlamda bazı şeylerin yaplmasını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Gazetecilerin, üniversite öğrencisiyken derslere türban ile girmekte ısrar etmesi üzerine aldığı disiplin cezasını 'insan hakları ihlali' olduğu gerekçesiyle AHİM'e dava açan ancak reddedilen Leyla Şahin'in aynı dava ile ilgili temyiz başvurusunun bugün AHİM tarafından tekrar reddedilmesinin hatırlatılması üzerine Gül, bu tip yasaklarla Türkiye'nin bir yerlere gitmesinin mümkün olmayacağını belirterek, şöyle konuştu:
"Azınlıklara yeni haklar verilirken çoğunluğun hak ve özgürlüğünde kısıtlama olamaz. Türkiye kendi sorunlarını kendi dinamikleri içerisinde çözecektir. Kimse yasaklarla övünmemeli, yasaklarla övünmek kimseye şeref getirmez. Kendi insiyatifimizde sorun çözelecektir."