WASHINGTON (ANKA)- Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Washington Times gazetesinde yayınlanan yazısında, Amerika'nın dünya genelinde yaşadığı sıkıntılarda belki de en çok yanında olan ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
Gül ancak bu stratejik işbirliğinin bir çıkar grubu tarafından tehlikeye atıldığı uyarısında bulundu. Gül yazısında, Türkiye ile Amerika'nın stratejik işbirliğinin Irak ve Afganistan'da güvenliği sağlamadan kitle imha silahlarından arındırılmaya, enerji güvenliğinin desteklenmesinden bölgede ve bölgenin ötesinde teröre karşı işbirliğine kadar oldukça geniş bir alana yayıldığını kaydetti.
Bu ilişkinin bölgesel ve küresel istikrar için de önemli olduğunu vurgulayan Gül, ancak bu stratejik işbirliğinin, kendi çıkarlarını ulusal çıkarların üzerinde tutan belirli gruplar tarafından tehlikeye atıldığı uyarısında bulundu.
"Ermeni lobi örgütleri geçmişi politize ediyor"
Ermeni lobi örgütlerinin geçmişi politize etmeye ve kendi tarih görüşlerini empoze etmeye çalıştığını belirten Gül, bu örgütlerin Ermenistan ve Amerika'nın çıkarlarını görmezden geldiğini ifade etti. Gül, Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşananlar konusunda Ermeniler, Türkler ve diğerleri arasında nesilden nesile hikayeler aktarıldığını belirterek, ancak o sorunlu dönemin hala tam olarak kavranılamadığının altını çizdi.
"Kayıplarımızın anılmaması üzüntü verici"
Ermeni ya da Türk, kaybedilen her hayatın çok fazla olduğu ifade eden Dışişleri Bakanı Gül, ancak aynı dönemde kaybedilen Türk ve Müslüman hayatlarının anılmamasının üzücü olduğunu kaydetti. Söz konusu dönemde yaşanan olayları bir soykırım olarak tanımadıklarını hatırlatan Gül, uluslararası hukuk açısından önemli olan sorunun Osmanlı'nın sistematik bir yok etme çabası gösterip göstermediği olduğunu vurguladı. Gül, bu sorunun yanıtının söz konusu dönemi objektif bir biçimde değerlendirebilecek akademisyenler tarafından bulunabileceğini söyleyerek, Türkiye'nin Ermenistan'a bu amaçla 2005 yılında ortak bir tarih komisyonu kurulmasını önerdiği hatırlatıldı.
"Türkiye'nin geçmişle yüzleşmede sıkıntısı yok"
Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'nin geçmişiyle yüzleşme konusunda herhangi bir sıkıntısı bulunmadığını, askeri olanlar dahil Türkiye'nin bütün arşivlerinin uluslararası akademik topluma açık olduğunu ancak aynı durumun önemli Ermeni arşivleri için söz konusu olmadığının altını çizdi. Bu çerçevede ABD dahil konuyla ilgilenen üçüncü ülkelere de bu komisyona katılmaları çağrısında bulunduğunu kaydeden Gül, böyle bir komisyonunun Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi konusunda da yardımcı olabileceğini ifade etti.
Amerikan Temsilciler Meclisi'nde gündeme gelmesi beklenen sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısına da değinen Abdullah Gül, söz konusu tasarının adil olmadığı gibi gerçeklerin aranması konusunda hazır olduğunu dile getiren Türk halkı için de saldırgan bir tasarı olarak algılanacağı uyarısında bulundu.
Dink'i örnek verdi
Ermeni kökenli Türk gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi ardından Ermenistan'dan temsilcilerin Türkiye'ye çağırıldığını ve bu yetkililerin Türklerin üzüntüsünü gördüğünü kaydeden Gül, Türkiye'nin komşusuyla daha iyi bir atmosfer arayışında olduğu bir dönemde Ermenistan'ın "Türkiye soykırımı tanıma konusunda fırsatı kaçırıyor" şeklinde hatalı bir söylem yaymaya çalıştığını vurguladı. Dink'in trajik ölümünden bir süre önce bir röportajında, "Ermeni Diyasporası'ndan Türkiye ya da başka ülkelerin parlamentolarından soykırımı tanımaları talebinde bulunmamalarını istiyorum" dediğini belirten Gül, Türkiye'de 70 bin Ermenistan vatandaşının çalıştığı, İstanbul ve Erivan arasında da doğrudan uçuşların olduğunu söyledi.
Gül son olarak, bir siyasetçi olarak belirli çıkar gruplarının kurduğu baskıları anladığını ancak bu baskılardan sıyrılmak gerektiğini kaydetti. Abdullah Gül "Ne de olsa alınan kararlar ulusların -özellikle komşuların- çıkarlarının iç içe olduğu bu küreselleşen dünyada, bize geri döner" dedi.