İSTANBUL (İHA) - İstanbul Güngören'deki terör saldırısının yetişkinlerin yanı sıra çocukların da ruhsal sağlıklarını olumsuz yönde etkilediği bildirildi.
Yetişkinlerin, çocukların kendilerini güvende hissetmeleri için onlara destek olması gerektiğini altını çizen Depresyon ve Panik Atak Merkezi (DEPAM) uzmanlarından Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya, Online Sağlık'a (www.onlinesaglik.com) yaptığı açıklamada, "Anne-baba güncel gelişmeler hakkında olaylara dayanarak açıklamalar yapmalı, eylemlerin hayat akışını nasıl etkileyeceğini, duygusal tepkilerle başa çıkma yöntemlerini anlatmalıdırlar" dedi.
Durumun ciddiyetinin inkar edilmemesi gerektiğini anlatan Kaya, "Ağlayacak hiçbir şey yok, diyerek çocuğun duygularını yansıtmak ve kendisini iyi hissetmesini sağlamak mümkün değildir. Ancak her şeyin düzeleceğine dair inanç ve umudunuzu dile getirmeyi unutmayın. Dünyada az sayıda teröriste karşın pek çok iyi niyetli, şiddet ve saldırganlığa başvurmadan yaşamlarını sürdüren insanların var olduğunu vurgulayın" diye konuştu.
Korku ve endişeleri çocuklarla paylaşırken güvenlikten sorumlu yetişkinlerin görev başında olduklarının vurgulanmasını isteyen Kaya, "Terör olaylarını engelleyici önlemlerin alındığını çocuklara anlatın. Alınan önlemler sayesinde daha güvenilir ortamın oluşturulduğunu açıklayın" ifadelerini kullandı. Üzüntü verici olaylar hakkında konuşmanın yararlı olacağını kaydeden Psikiyatrist Dr. Nihat Kaya, "Teröristler sivil insanları, herhangi bir yer ve zamanda saldırma yeteneklerini göstermek için psikolojik moral bozukluğunun bir aracı ve hedef olarak kullanırlar. Her birimiz bu olaydan farklı biçimlerde etkilenebiliriz. Yakın ilişkilerimiz aracılığıyla acımızı dindirmek ve kendimizi daha iyi hissetmek için destek bulabiliriz. Yaşanan bu olaylar yaşamın ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor" açıklamasında bulundu.
Olayın yaşandığı yerden çok uzakta olunmasına rağmen, yaşananlarla ilgili yoğun duygular yaşanmasından endişe duyulmaması gerektiğini dile getiren Nihat Kaya şöyle devam etti:
"Olayları televizyondan izlemek ya da bununla ilgili başkalarıyla konuşmak, kişinin kendisini olaya yakın hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle üzüntü, korku, karmaşa ve kızgınlık hali yaşanabilir. Bu normaldir. Zaman geçtikçe, bu duygular giderek azalır". Öfkenin yanlış kişilere yöneltilmemesi konusunda da uyarıda bulunan Nihat Kaya, "Terör olaylarına neden olan nefret duygusunun yayılmasına izin verilmemeli. 'Bu yaşananlara nefret dolu az sayıda insandan oluşan bir grup neden oldu' diye düşünülmeli ve sadece bu insanlar suçlanmalı" dedi.