Samsun Tarım İl Müdürü Gıda Mühendisi Sadullah Kirenci, yapılan araştırmaların, sağlıklı bir hayat için kanserden kalp krizine kadar bir dizi ölümcül hastalıkla mücadele eden gıdalar bulunduğunu bildirdi.
Nişastalı, beyaz undan yapılmış gıdaların kan şekerini aniden yükselttiği için kalp ve damar hastalığı için risk faktörü olduğu belirtildi.
Radyoterapi tedavisi birçok hastanın kafasında soru işaretleri yaratabiliyor. Ancak sanılanın aksine radyoterapinin yan etkileri az, sağladığı yararlar ise çok fazla. Hastaların bazı küçük noktalara dikkat etmesiyle tedavinin başarını oranı da artıyor.
Kilo almaktan korkan ve fazla kilolarından kurtulmak isteyenlerin protein tüketimine çok dikkat etmesi öneriliyor. Uzmanlar özellikle et, yumurta ve balık gibi gıdalarda proteinin bol miktarda bulunduğu, çabuk kilo alanların bu yiyecekleri tüketirken kendilerini kontrol etmelerini bildiriyorlar.
Bazı besinlerin karın doyurmanın yanı sıra afrodizyak etkisi bulunduğunu belirten uzmanlar, ruhu ve libidoyu besleyen bu sebze, meyve ve bitkilere karşı uyarıyor.
Çeşitli bitkisel çayları düzenli olarak içmenin, sağlık ve güzellik üzerine büyük etkisi olduğu bildirildi.
Uzmanlar, sabahları yataktan zor kalkıp, günü gözlerinizi ovuştura ovuştura kafein takviyesiyle geçirenlerin enerji seviyesini yükseltmeleri gerektiğini belirtiyor.
Şeker hastalarının sağlıklı beslenmeleri için "Glisemik İndeks" değeri düşük gıdaları tercih etmeleri gerektiği bildirildi.
Mide ve bağırsak sağlığı için bayramda az ama sık aralıklarla yemek yenmesi gerektiği uyarısında bulunan Fırat Üniversitesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. İbrahim Bahçecioğlu, sütten yapılan tatlıları tercih etmenin daha yararlı olacağını söyledi.
Bir aylık orucun ardından bayramda aşırı beslenme gaz, hazımsızlık ve mide bulantısına yol açıyor.
Ramazan Bayramı'nda tatlı, tuzlu ve yağlı yiyeceklere dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzman diyetisyen Zuhal Cihangiroğlu, "Bir anda mideye yüklenmek yerine, arada sırada yemek yenilmesi gerekir" diye konuştu.
İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında beslenme konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, iftar vakitlerinde mideye aşırı yüklenmeler ve hamur işi ağırlıklı yemeklerinin çeşitli rahatsızlıklara davetiye çıkardığını ve kalp krizi riskini artırdığını belirtiyorlar.
Şişmanlıktan kurtulmak ve sağlıklı bir ömür sürmek için beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiği bildirildi.
Tahıl, sebze ve meyvelerde bulunan çeşitli maddeler ile vitaminler, depresyondan tansiyona birçok hastalığa iyi geliyor.
Yapılan araştırmalara göre, her üç kanser hastalığından birisi besinler yüzünden kaynaklanıyor. Bol sebze ve meyve yiyen kişiler, akciğer, bağırsak, göğüs, rahim ağzı, nefes borusu, ağız boşluğu, mide, mesane, pankreas ve yumurtalık kanseri gibi hastalıklara daha az yakalanıyor.
Uzmanlar, çoğu ilacın temelinde bulunan bitkilerin çaylarının da birer şifa kaynağı olduğunu belirtiyor. Ihlamur, Yogi çayı, Isırgan, biberiye, rezene ve hindiba, nane, kekik, zencefil, adaçayı ve elma gibi bitkilerin çaylarının da tüketilmesini gerektiği belirtiliyor.
Denizli İl Sağlık Müdürü Erdoğan Taş, Ramazan ayında oruç tutan insanların yanlış beslenme sonucu sağlık sorunlarının arttığını bildirdi. Denizli İl Sağlık Müdürü Erdoğan Taş, yaptığı yazılı açıklamada, Ramazan ayında oruç tutarken yanlış beslenme alışkanlıklarının, sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini bilirtti.
kanserlerin yüzde 35'inin beslenme bozukluklarından kaynaklandığını söyleyen Dr. Ali Kayıt, "Bu beslenme düzeni değişmezse, önümüzdeki 10-20 yıl içinde sindirim sistemi kanserlerinde büyük artış görülecek" dedi.
Aşırı beslenmenin başta diyabet olmak üzere pek çok hastalığa neden olduğunu açıklayan Endokrinoloji Uz. Dr. Canan Ersoy, yanlış ve aşırı beslenme yüzünden önümüzdeki 10 yıl içinde her 5 kişiden birinin şeker hastalığı tehlikesi ile karşılaşabileceğini belirtti. Dr. Canan Ersoy, "İnsanların refah düzeyleri yükseldikçe aşırı beslenme ve bunun getirdiği çeşitli hastalıklarla da karşılaşma ihtimali doğuyor" dedi.
Oruç nedeniyle değişen beslenme alışkanlığının Ramazan Bayramı'ndan itibaren normale döneceği, bu nedenle az yemek yenilmesi ve vücudun normal beslenme düzenine yavaş yavaş alıştırılması gerektiği belirtildi.
Yanlış beslenme ve beslenme bozukluklarının kanserin en önemli nedeni olduğunu söyleyen Dr. Ali Kurt, fast-food, kuru, susuz, tabii besinlerden uzak gıdalarla beslenmenin kanser riskini artırdığını söyledi. Dr. Kurt açıklamasında, bu beslenme düzeninin değişmemesi halinde önümüzdeki 10-20 yıl içerisinde sindirim sistemi kanserlerinde büyük artış olacağını söyledi.
Doğru ve bilinçli beslenme ile birçok hastalığın tedavi edilebileceğini söyleyen uzmanlar, depresyondan uykusuzluğa, stresten ağız kokusuna kadar pek çok hastalığın bilinçli besin tüketimi ile mümkün olduğunu söyledi. İşte detaylar...
Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan bir araştırmada, sürekli yemek yiyip hareketsiz kalan kişilerin, sigara içenlerden daha fazla hastalandığı ortaya çıktı.
Obezite (şişmanlık) sorunu olan kişilerin, ramazan ayını bir perhiz fırsatı olarak gördüklerine dikkat çeken Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Bölümü Şefi Doç. Dr. Selçuk Can ve Diyetisyen Tuğçe Aytulu, "Oruç tutmak ile kilo verilmez. Gün boyu aç kalmak, metabolizma hızını yavaşlatarak, alınan besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Bu durum, kilo artışına sebep olur" dedi.
Uzman Diyetisyen Meryem Yılmaz, şeker ve kalp hastaları ile yüksek tansiyonu olanların, mide-bağırsak sorunu bulunanların kesinlikle oruç tutmamaları gerektiğini söyledi.
Ramazan ayında sağlıklı beslenmeye özen gösterilmesini söyleyen Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Canan Öcal Kuzum, Türk yemek kültürünün en yağlı, en ağır besinlerinin daha çok Ramazan ayında sofralardaki yerini aldığını belirtti. Kuzum, sahurda ağır yemenin, iftarda mideyi tıka basa doldurmanın bu dönemde en sık yapılan yanlışlardan olduğuna dikkat çekti.
Zayıflamak uğruna bilinçsiz yapılan rejimlerin, vücudun en önemli yapısını teşkil eden kemiklerde yapıyı bozarak erimeye sebep olduğu bildiriliyor.
Yorgun kalkıyor, uykusuz kalıyor, çabuk yoruluyorsunuz... Üstelik düzensiz kilo almaya başladınız, enerji kaybı sebebiyle zorlanıyorsunuz, kendinizi cansız hissedip, cansız görünüyorsunuz... Eğer bu belirtilerden birkaçı kendini göstermişse, vücudunuzun 'toksin alarmı' çalıyor demektir. O halde bedeni, bir iç temizliğinden geçirmenin zamanı gelmiştir.
Uzmanlar, iftarda hızlı ve çok yemek yemenin kalp krizine yol açabileceğini belirterek, ağır yemeklerden kaçınılmasını ve iftar yemeğinin iki aşamalı yenmesini tavsiye ediyor. Dahiliye Uzmanı Dr. Fazıl Yalçın, yaptığı açıklamada, iftarda hızlı ve çok yenilen yemeğin kalp krizine yol açabileceğini söyledi.
Gün içinde sık ve az öğünler yemek, iştahın kontrolden çıkmasını önlüyor. Tat alma duyusunu değişik tatlarla tatmin etmek de, daha az miktarlarla yetinmeyi sağlıyor. Su içmek ise, kişinin kendisini tok hissetmesi açısından önemli. Yiyecekleri uzun süre çiğnedikten sonra yutmakla, tat alma duyusu tatmin oluyor. Normal öğün saatinden birkaç saat önce yapılan ve güç gerektiren egzersiz de iştahı bastırıyor.
Başlamasına bir aydan az süre kalan kutsal Ramazan ayında yanlış beslenme alışkanlıkları yüzünden, sağlıklı insanların bile ciddi problemler yaşadığı belirtiliyor.
Kalp-damar hastalığı bulunan veya risk taşıyan kişilere, doymamış yağlar içeren diyetle beslenmesi öneriliyor. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serpil Bilsel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlıklı kişiler için ideal bir diyette yağların, günlük enerji ihtiyacının yüzde 30'unu karşılaması ve çeşitli yağları (az doymamış, çok doymamış, doymuş) eşit oranda içermesi gerektiğini bildirdi.
Fazla kilolardan hemen kurtulmayı sağlayacak harika bir yöntem bulunmuyor. İncecik siluetleriyle moda dergilerini süsleyen birbirinden güzel top modeller dışında kilolarından memnun insana rastlamak pek mümkün değil.
Şanlıurfa'da, 11 yaşında yüksek gerilime kapılarak sol kolu kopan gencin, TEDAŞ aleyhine açtığı hukuk savaşı sonuçlandı. 14 yıl süren dava sonunda idare 30 milyon lira cezaya çarptırıldı.
'Okul çağı' olarak adlandırılan 6-11 yaş grubundaki çocukların yeterli ve dengeli beslenmesinin büyük önem taşıdığı belirtilerek, aksi takdirde çocukların hastalıklara karşı dirençsiz olduğu, sık hastalandığı ve devamsızlık sebebiyle okul başarısının düştüğü bildirildi.
Bol bol sebze ve meyve yiyen kişilerin, daha az terlediği bildirildi. Alman Rheinische Post gazetesindeki habere göre, adaçayı ter gözeneklerinin büzüşmesini sağlıyor. Uzmanlar, terlemeyi azaltmak için günde bir litre adaçayı içilmesini öneriyor.
Uzmanlar, hava sıcaklığı ile birlikte artan ishal vakalarına karşı aileleri uyardı. Çocuklarda beslenme yetersizliğine yol açan ishal vakalarının artış göstermesi, aileleri ve sağlık uzmanlarını endişelendirdi.
Kadınların gebelik döneminde beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Diyetisyen Canan Asal, Gebelikte fazla beslenmenin, yetersiz beslenme kadar anne ve bebek sağlığına zarar verebileceğini anlattı.
Sık görülen beslenme hastalıklarından olan kansızlığın (demir yetersizliği), anne ve bebek ölümlerine yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Ayşe Baysal, kansızlığa karşı, demir yönünden zengin et, tavuk, balık, karaciğer, yumurta, kurubaklagiller, tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez ve tahin tüketilmesi önerisinde bulundu.
Anne adaylarının, hamilelik süresince beslenmesine çok dikkat etmesi gerektiği belirtilirken, çok fazla zayıflığın ve çok fazla şişmanlığın, sağlıklı doğum şansını zora sokabileceği uyarısında bulunuldu.
Hamilelikte yeterli beslenemeyen anne adaylarının 'ölü doğum, düşük, beden ve zihin özürlü doğum' gibi tehlikelerle karşı karşıya bulunduğu, kendi sağlığında da 'kansızlık, tansiyon, kemik ve diş' problemleri görülebileceği belirtilerek, gebelik döneminde ortalama 9-13 kilo alınmasının uygun olduğu bildirildi.
Uzmanlar, sağlıklı bir hamilelik ve erken doğum riskini ortadan kaldırmak için anne adaylarının, günde en az 3 litre su tüketmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, şişmanlığın kalıtsal olmaktan çok, beslenme alışkanlığından kaynaklandığı bildirildi.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte fazla kilolarından kurtulmak isteyenler için uzmanlar 'altın öneri' listesi hazırladı. Uzmanlar, fazla kilolardan kurtulmak ve en az bir yıl kilo almamak için beslenme alışkanlığının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Çünkü yanlış beslenme alışkanlıkları değişmezse, yapılan diyet ve sporlar sonuç getirmiyor ve bir süre sonra verilen kilolar tekrar alınabiliyor.
Türkiye'de yaklaşık her üç kişiden birinin fazla kilo problemi yaşadığı belirtilerek, alınan kalorinin kısıtlanmasının yanı sıra düzenli egzersiz yapmanın da hem zayıflamak için hem de verilen kiloların sabit tutulabilmesi için çok önemli olduğu bildirildi.
Uzmanlar, bazı gıdaların damarları temizleyerek kandaki kolesterol oranını azalttığı ve kan basıncını düşürdüğünü belirtiyor.
Sağlık Bakanlığı, ilköğretim okullarında öğrenim gören toplam bin 500 öğrenciye, "Beslenme Eğitimi" seminerleri düzenliyor. Eğitim seminerlerinde, öğrencilerin beslenme konusunda bilgilendirilmeleri hedefleniyor.
Yapılan araştırmalar Türkiye'de halkın yüzde 80'inden fazlasının düzenli ve yeterli beslenemediğini ortaya koydu.
Brokoli, portakal, yulaf, domates, somon balığı, bezelye, ceviz, böğürtlen, yoğurt, bal kabağı, soya fasulyesi, hindi, ıspanak ve çayı haftada en az 4 kez tüketmenin, estetik gençleşmeyle eş değerde olduğu, ayrıca sağlıklı ve uzun ömür sağladığı belirtildi.