BURSA (İHA) - Bursa Tabipler Odası Başkanı Dr. Bülent Aslanhan, yoğun bakımda havalandırma sisteminin diğer birimlerinden ayrı olmadığını belirterek, "Havalandırma diğer birimlerden farklı olsaydı yoğun bakım dumandan bu kadar etkilenmezdi. Hastanede tahliye planı olsaydı, bu acı yaşanmazdı. Sağlıkta taşaronlaşma hizmetlerde nitelik kaybına yol açıyor" dedi.
Bursa Tabibler Odası Başkanı Dr. Bülent Aslanhan yangınla alakalı rapor sonrası olayın daha net şekilleneceğini belirterek, "Çıkan yangına bakıldığında rapor önce değerlendirme yapmak doğru değil ama 3 ana başlık altında ele almak gerekir. İlk olarak bu hastande tomografi cihazlarını taşaron firma çalıştırıyor. Hastane yönelikmeliklerine göre hastane içerisindeki kabloların özel bir alaşımla sarılı olması gerekir ve duman çıkarmaması gerekir. Böyle olsaydı yoğun bakımdaki kablolar duman çıkarmayacak ve bu tablo yaşanmayacaktı. Taşeronlaştırma yapmak bu tür sağlık hizmetlerinde bazı nitelik kaybına sebep oluyor. Bu nitelik kaybıda bu tür sorunları ortaya çıkartıyor. Mimari yapısıyla alakalı teknik bir değerlendirme yapılacaktır. Ama havalandırmaları ayrı olabilseydi, yoğun bakım bu kadar etkilenmeyecekti. Daha önemli bir şey var Bursa'daki yoğun bakım ünitelerindeki yatak azlığını gece yine görmüş olduk. Buradan gelen 3 hastayı solunum yetersizliği sebebiyle kaybettik. Artık özelleştirme yapıp para kazanmayı düşünmeyi bırakıp ihtiyaçları karşılayabilecek şekilde hastane ve yatak sayısı arttırılmalı" dedi.
Hastanede yapılan 1 ay önceki yangın tatbikatındaki başarının yangın sırasında gösterilemediğini ifade eden Aslanhan, "Bir ay önce yapılan yangın tatbikatı oldukça başarılı, ama gerçek olay olunca aynı başarı gösterilemedi. 8 Hastamızı kaybettik. Kalite belgelerle olmaz. Kalite belgeleri göstermelik yaklaşımlardır. Her türlü hizmet ve birimlerle en iyi önlemleri almanız gerekir. Yangın, deprem, doğal afetler gibi birçok doğal afetlere yönelik hareket planı geliştirmek için yıllardır birimlerin kurulması
için tabip odası olarak talepte bulunduk. Ama bu birimler henüz yok. Sağlık Bakanlığı çalışanların güvenliğini bir ay önce çıkardı. Yaşanan kalite göstermeciliğinden uzaklaşıp olaylar yaşandığında müdahale edecek yöntemleri kullanmak gerekir. Hastanelerde çalışanların güvenliğinde metotlar var, Türkiye'deki tüm hastanelere bunları yaygınlaştırmalıyız. Türkiye'deki tüm hastanelerde sağlık çalışanlarının sağlığı ve güvenliği birimleri kurulmazsa risk değerlendirmelerine ilişkin planlamalar yapılmazsa, bu tür olaylarla karşılaşabiliriz. Biz Tabip Odası olarak yıllardır hastanelerde risk değerlendirmesiyle alakalı bir modeli yürütüyoruz. Bu model tüm Avrupa'da uygulanıyor. Yani bu tür olaylarda yoğun bakımdaki hastaların başka yere taşınması sırasında bir tahliye planı olması gerekir. Tüm hastaneler tehdit altında bir an önce tedbir alınmalı" diye kaydetti.