HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hava Harp Okulu'ndaki darbe faaliyetlerine ilişkin dava

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davada, bir kısım tanıklar dinlenildi

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davada, bir kısım tanıklar dinlenildi.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, tanıklık yapan Aykut Demir, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu olduğunu, 15 Temmuz günü Hava Harp Okulu Destek Komutanlığında görevli bulunduğunu belirterek, darbe konuşması hakkında bilgisinin olmadığını kaydetti.

Motorize Birliğinde görev yaptığını, havalimanına gittiğini anlatan Demir, mühimmat yüklenmesi konusunda da bilgisinin bulunmadığını söyledi.

Bir diğer tanık Orhan Çiçek de, şu anda başka suçtan tutuklu olduğunu, Hava Harp Okulu Muhafız Bölüğünde görev yaptığını belirterek, "Akşam saatlerine doğru amirim Albay Yusuf Özdemir benden mermi istedi. Askerlerin içtimaya çağırma emrini Yusuf Albay benden istedi. Yusuf Özdemir’in konuşması bizim davada da soruldu. Böyle bir konuşma yapmadı. Askerlerin otobüslerle havalimanına gitmesi konusunda bir emir var, kim verdi bilmiyorum. Bize verilen bir terör emri vardı, bu konuda silah alınma emri vardı. Gece 12 gibi mühimmat aldık." dedi.

Atatürk Havalimanı işgal davasında sanık olan tanık Aslan Özkan da, halen başka suçtan tutuklu bulunduğunu, olay tarihinde kıdemli başçavuş olduğunu, karargahta görev yaptığını, olaya ilişkin içtimayı görmediğini anlattı. Özkan, 15 Temmuz günü mesai bittiğinde eve gittiğini, saat 23.12 civarında birinci sicil amiri olan Kurmay Albay Barbaros Akca’nın kendisini birliğe çağırdığını, saat 23.38’de birliğe girdiğini söyledi.

Tanık Özkan, kendisini komutanı Akca’ya gösterdiğini dile getirerek, "Erler susuz kaldıklar için Barbaros Akca benden su bulmamı istedi, su aradım, 1 saat falan sürdü. Yaklaşık saat 1 civarı geri geldiğimde araçlara bindik. Atatürk Havalimanı’na gittik, nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Havalimanında beklenmeyen durumlar oluştu, geri dönmeye çalıştık. Orada dağınıklık oldu, faaliyetlerimiz dönüş faaliyetidir. VIP bölümüne geri döndük, silahları toparladık." diye konuştu.

- "Önce görmedim, sonra duymadım"

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, "Genelkurmay’ın idari tahkikat raporu var, Barbaros Akca’nın ve bu davadaki bir sanığın havaya ateş ettiği görüntüleri var. Akca’nın vatandaşlar görüntü çekmesi üzerine cep telefonlarını toparlatma emri var. Bilgin var mı?" sorusuna tanık Özkan, "Ben Barbaros Albay'ın yanında kısa bir süre kaldım, o esnada olmuş olabilir. Ben şahit olmadım." dedi.

Cumhurbaşkanlığı avukat Mehmet Alagöz, "Barbaros Akca’nın 5 el ateş ettiği görüntülerde de var. Ateş ediyor yanında üniformalı kişiler de var. Onlardan biri de sizsiniz. Niçin orada olmadığınızı söylüyorsunuz?" dedi.

Tanık Özkan, "Orada bir terör algısı var. Barbaros Akca, soldaki insanlarla uğraşırken ben sağdakilerle uğraşıyordum." dedi.

Mahkeme Başkanı Gürlek de "Barbaros Akca, ifadesinde yanında sizin olduğunuzu söylüyor." demesi üzerine tanık, "Ben o atışları duymamış olabilirim." dedi.

Avukat Alagöz, "Bugün cihat günüdür şeklinde askerlere söyleminiz olduğu söyleniyor. Tabiri caizse aslan kesildiğinizi söylüyor. O gün cihat günü müydü?" sorusuna tanık Özkan, "İftiralar atılıyor. Çamur atılıyor, izi kalıyor." diye cevap verdi.

- "Başkandan tanıklığı kötü niyetle kullanma uyarısı"

Tutuklu olduğu cezaevinden tanıklık yapması için Mustafa Sarıkaya getirildi.

Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, Sarıkaya’ya "Cezaevinden dilekçe yazmışsın. Hüseyin Ergezen ile ilgili çok önemli şeyler anlatacağım. Tanıklık yapmak istiyorum şeklinde mahkememize dilekçe yazmışsın. Sen normalde bizim tanığımız değilsin ama dilekçene istinaden duruşmaya çağrıldın." dedi.

Tanık Sarıkaya da, "Ben böyle bir dilekçe yazdığımı hatırlamıyorum." dedi.

Sarıkaya, Boğaziçi Köprüsü darbe girişimi davasında sanık olduğunu, ceza aldığını, bu davaya ilişkin bir şey bilmediğini, kendisinin yargılandığı dava kapsamında konuşabileceğini söyledi.

Sanık Hüseyin Ergezen de, söz alarak, bu tanığın çağrılmasıyla ilgili mahkeme başkanına ithamda bulundu.

Başkan Gürlek de, tanığın kendisinin dilekçe yazdığını belirtti. Ergezen’in konuşmalarının devam etmesi üzerine Ergezen duruşma salonundan çıkartıldı. Başkan Gürlek, tanık Sarıkaya’ya "Senin bu yaptığın yargılamayı uzatmaktır. Kendin el yazınla dilekçe yazmışsın, şimdi hatırlamıyorum diyorsun. Diğer davalarda da bu şekilde yapıp yapmadığına bakacağım. Eğer bu şekilde tanıklığı kötü niyetle kullanırsan, disiplin cezası alırsın." şeklinde uyararak, duruşma salonundan çıkarttı.

Tanıkların dinlenilmesinden sonra tutuksuz sanıkların talepleri alındı. Söz verilen tutuksuz sanıklar, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmalarını ve beraatlerini istedi. Katılan avukatları, dosyanın geldiği aşama itibarıyla tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Taleplerle ilgili söz verilen bir kısım tutuklu sanıklar, aleyhine beyanları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini istedi.

Duruşma, yarına ertelendi.

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler