Verdikleri ifadelerden bir yıl kadar önce Talikh'in KKTC'de öğrenim gören kardeşi M. Talikh'in arkadaşı olduğu için Mehmet Reşat Özlü ile tanıştığı, Arapça konuşmaları nedeniyle samimiyetlerinin arttığı, son bir ayda ise parasal destek de sağlayarak, Özlü ile aynı evde yaşamaya başladığı anlaşıldı. Mehmet Reşat Özlü'nün savcılıktaki ifadesine göre, Filistin uyruklu Talikh'in, Girne'de sadece kaldıkları ev ve internet kafe arasında geçen bir yaşantıya ve anti sosyal bir kişiliğe sahip olduğu da ortaya çıktı.
Uçak kaçırma eyleminin yönlendiricisinin Talikh olduğu, iki hava korsanının, eylemi, olayın gerçekleştiği 18 Ağustostan beş gün önce planladıkları öğrenildi.
Talikh'in, uçağın kaçırılma noktasını önce Hollanda olarak düşündüğü, ardından da "ABD ve İsrail'in etkisinde kalmayacak ülke olarak İran'ı belirlediği ve uçağı Tahran'a indirmeyi planladığı" belirtildi. Talikh'in savcıya verdiği ifadede, kaçırdıkları uçağı Tahran'a indirmeleri halinde tutuklanacaklarını bildiğini, ancak sonrasında Hizbullah ve Hamas terör örgütlerinin kendilerine yardım edeceğini, bu terör örgütlerinin yapılanmalarının bulunduğu Afganistan'daki "Cihat Bölgesine" gitmeyi hedeflediklerini söylediği öğrenildi.
Talikh ve Mehmet Reşat Özlü'nün ifadelerinde, Türkiye sınırlarında sona eren eylemleri için her ikisinin de "pişmanlık" duyduklarını söyledikleri öğrenilirken, Talikh'in, Cumhuriyet Savcısı Sabri Yılmaz'a, "Türk Savcısının karşısına şüpheli olarak çıkmaktan utanıyorum" dediği bildirildi.