HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, TBMM Başkanvekili Mithat Sancar, Grup başkanvekilleri Ayhan Bilgen ve Fatma Kurtulan ile TBMM Başkanı Binali Yıldırım'a nezaket ziyaretinde bulundu.
Yıldırım'ın makamında yaklaşık 40 dakika süren görüşme basına kapalı gerçekleşti.
Görüşme sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan Temelli, Yıldırım'ın TBMM Başkanı seçilmesi sonrasında bir nezaket ziyareti gerçekleştirdiklerini, 27. Yasama Dönemi'nin tüm parlamento için hayırlara vesile olmasını temenni ettiklerini belirtti.
Yıldırım'a, 27. Yasama Dönemi'nden beklentilerini ilettiklerini ifade eden Temelli, şöyle konuştu:
"Meclis tarihinde 26. Yasama Dönemi istenmeyen birçok sayfaya sahip. TBMM Başkanı Yıldırım'a, 27. Dönem'de buradan çıkaracağımız sonuçların olduğunu, Türkiye'nin ihtiyacı olan demokrasi konusunda parlamento zemininin önemini vurguladık. Bu minvalde özellikle hala tutukluluğu devam eden Hakkari milletvekilimiz Leyla Güven ile Enis Berberoğlu'nun durumlarını da dile getirdik. Meclisin bu konuda demokratik teamülleri de dikkate alarak adımlar atması gerektiğini belirttik. Çünkü burası tüm toplumun temsiliyetini bulması gereken yerdir. İki vekilin eksikliğiyle çalışmalar devam ediyor. Meclis bir an önce üzerine düşen duyarlılığı dile getirmelidir. Bu sürece dair hem Meclis çalışmaları hem de gündeme ilişkin kısa değerlendirmelerde bulunduk."
Temelli, demokrasi açısından HDP olarak mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı.
Görüşmede, toplumun tüm kesimlerinin sesi olmaya devam edeceklerinin altını çizdiklerini anlatan Temelli, halkın Meclisi olarak gördükleri TBMM'de yasakların olmaması hususuna değindiklerini söyledi.
Temelli, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Terörle mücadele düzenlemesinde valilere verilen yetkilerle ilgili görüşü sorulan Temelli, ülkenin bir yönetememe krizinin içinde bulunduğunu, valilerin elinde süper yetkilerin bulunduğunu ve bunu nasıl kullanacakları yönünde tüm toplumun kaygıları olduğunu öne sürdü.
"Yönetememe krizinin illere ve ilçelere sirayet ettiği bir durumla karşı karşıyayız." diyen Temelli, şöyle devam etti:
"Mevcut krizleri daha da derinleştiren bir durumla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanlığı sistemi dediğimiz bu sistemin aslında tanımsızlığından kaynaklı bir sorun var. Geçmişte valiler İçişleri Bakanlığına bağlıydı ve yürütme, yasama ile denetlenebiliyordu. Cumhurbaşkanlığı sisteminde her şey tek kişiye bağlı ve denetim mekanizmasından yoksun bırakılmış bir durumla karşı karşıyayız. Bu da keyfiyeti artıracak bir durumu karşımıza çıkartıyor. Dolayısıyla her valinin, her kaymakamın kendince farklı uygulamalarıyla karşılaşabiliriz. Türkiye'de bir kayyum coğrafyası var ve bu çok geniş bir coğrafya. Bunu şimdi yaygınlaştırma niyetinin olduğunu hissediyoruz. Türkiye'de bu yönetememe krizini aşmak konusunda bugünkü iktidarın aklı daha fazla baskı, daha fazla kontrol sistemi üretmeye yönelik."
Sezai Temelli, başka bir soru üzerine, Merkez Bankasının enflasyon tahminini 5 puan artırarak dramatik bir artış gerçekleştirdiğine dikkati çekti.
Merkez Bankasının artık para politikasını yürütemediğini savunan Temelli, "Enflasyon odaklı bir düzenlemeyi yapamadığını görüyoruz. Bu artık ekonominin de çığrından çıktığının bir göstergesidir. Çünkü beklentilerin 5 puan arttığı bir yerde faizlere yönelik herhangi bir düzenleme yok. Bunun da komplikasyonlarını ekonomi zaten yaşıyor, daha da yaşamaya devam edecek." dedi.